28.BÖLÜM:CASUS

18.2K 808 35
                                    

  Merhaba! Yeni bölümle karşınızdayım. Eğer bölümü beğenirseniz oylayıp yorum yapmayı unutmayın. Sizi seviyorum. Keyifli okumalar. Multimedya Elis.

*****

 Kafam karışmış bir şekilde Elis'e baktım. Alkim ve Pars da yanımıza gelmişlerdi. 

 "Biliyordum."  Pars'ın sesi öfkeli çıkıyordu. 

 "Elis, neler oluyor?"

"Gerçekten aptal olduğunu biliyordum ama bu kadarını beklemezdim. Söylesene Derin, sence Aden gibi bir kız beni canlı bırakır mıydı? Seninle oynamak kolay ve eğlenceliydi."   

Haklıydı. Onların casusu olabileceği hiç aklıma gelmemişti. 

"Kimsin sen?"

"Vampirlerden birisi. Ve birazdan bu şirin kafenizi ateşe verecek kız olarak da hatırlayabilirsin." 

Cebinden kibriti çıkararak fırlattı. Oda büyük bir hızla yanmaya başlarken donakalmıştım. Pars beni çıkartırken Görkmen'in sesini duyuyordum. Mesajı aldığım anda çıkmalıydım. Biz dışarı çıktıktan sonra itfaiye gelmişti. Ellerinden geleni yapsalar da kafe büyük zarar görmüştü. Utanç içinde Perihan Teyze'ye baktım. Kafesinin yanmasını gözyaşları içinde izliyordu. Bizim için güçlü durmaya çalışıyordu ama yüzüne bakmaya çekiniyordum. Pars'ın kollarından kurtulup yürümeye başladım. Yavaş adımlarım hızlandı ve koşmaya başladım. Kendimden nefret etmeye başlamıştım. Etrafıma verdiğim zarar dışında neye yarıyordum? Gerçekten yaşamamın bir anlamı var mı? 

"Herkese iyi gelen bir yanın var. Bu yüzden yaşamalısın."  Ege?

"Gerçekten öyle mi?"

"Gerçekten. Derin, sen özel bir kızsın. Yaşadıkların seni güçlendiriyor. Annen de aynı şeyleri yaşadı. Bu onu bir avcı yaptı. Hayatın muhteşem derecede iyi geçseydi iyi bir avcı olamazdın. Bunlar seni hazırlıyor. Ayrıca o kadar iyi bir arkadaş ve sevgilisin ki sana benim kanım bile ısındı."

 Güldürmüştü. 

"Teşekkür ederim."

 Omzunu silkip geri döndü. Düşünmeye başladım. Artık kafede kalamazdık, Perihan Teyze'nin başını belaya sokuyorduk. Alkim ile paralarımızı birleştirip bir ev tutabilirdik. Bunu dönünce Alkim ile konuşmalıydım. Geri yürümeye başladım. Kafenin önüne geldiğimde herkes birbirini teselli ediyordu. Sokaktan geçen insanların film izler gibi izlemesi de sinirimi bozuyordu. Kendimi tutamadım ve sinirle bağırarak herkesin uzaklaşmasını sağladım. Perihan Teyze ne kadar bizim daha önemli olduğumuzu söylese de canının yandığını anlayabiliyordum. Kafeyi eski haline getirmeliydik. Olabildiğince hızlı bir şekilde. Görkmen'in neden bizi koruduğunu anlamak için yanına gittim. Sonuçta düşmandık. 

"Hey, konuşabilir miyiz?"

"Tabii ki."

   Biraz uzaklaştıktan sonra konuşmaya başladım.

"Bir şeyi bilmek istiyorum. Neden bizi koruyorsun? Biz düşman sayılırız."

"Biz düşman değiliz. Pars ve arkadaşları benim de arkadaşım. Sorun Arel'de başlıyor. İntikam öyle gözünü döndürmüş ki kurt adamlar onu deli ediyor. Aden ona kendini sevdirebilmek için her şeyi yapar. Ve diğerleri sadece korktukları için oradalar. Pek bağlı bir aile olduğumuz söylenemez."

"Elis'i nasıl öğrendin?"

"Ben sevmesem de Arel bana değer verir. Elis'i casus olarak sana yolladığını bana söyler söylemez sana haber verdim. Ve odayı ateşe vereceğini de biliyordum."

BALIN (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin