Herkese merhaba! Yeni bölümle karşınızdayım. Bölüme geçmeden önce söylemek istediğim bazı şeyler var. Öncelikle okunma sayısına göre oy ve hele ki yorum çok az. Bu bir yazar için yazma hevesini kıran bir durum. Tabii ki yazmaya devam edeceğim, çünkü Balın benim hayatımın bir parçası. Lütfen okuyunca beğenip yorum yapmayı unutmayın. Çünkü yorumlarınız sonraki bölümlere yön veriyor. Diğer konu ise Balın'ın yeni kapağı. Kapak hakkındaki düşüncelerinizi de belirtmeyi unutmayın. Sizi seviyorum.
Multimedya Büyük Mavi Çukur.*****
Ege'nin evinde oturup taş hakkında uzun bir süre konuştuktan sonra Ege elimize bir harita tutuşturdu.
"Bu harita sizi suya götürecek. Doğru yolda ilerlerseniz harita işaretler verecek. Bol şans."
Hep beraber kapıdan çıkarken Ege'nin sesi bizi durdurdu.
"Haritayı almadan nereye gidiyorsunuz sizce?"
Pars dönüp haritayı aldı ve arabaya bindi. Sinirli gibiydi. Barlas uzun süren sessizliği bozan kişi oldu.
"Bence gruplara ayrılmalıyız. Derin ve Pars, haritayı alsın ve önden gitsinler. Ben ve Alkim de arkadan geliriz. Ayrıca onlardan da sizi koruruz."
Onlar'ın kim olduğunu bilmesem de susmayı tercih ettim. Zaten onların dünyası hakkında ne biliyordum ki?Pars arabayı sürerken ben haritayı elimde tutuyordum.
"Tam olarak nereye gidiyoruz?"
"Bilmiyorum. Harita belli eder sanırım."
Biz ilerledikçe harita da sağa veya sola der gibi parlıyordu. Biraz ilerledikten sonra Pars'ın telefonu çaldı. Arayan Barlas'tı.
"Kardeşim, sanırım nereye gittiğimiz hakkında bir fikrim var. Harita, sola dönmemizi söylüyor değil mi?"
"Evet. Ama nereden biliyorsun?"
"Çünkü su nerede tahmin edebiliyorum. 17°18'56.4"N 87°32'06.3"W."
"Ne diyorsun Barlas?"
"Koordinatlar. Harita bizi Belize'ye götürüyor."
Pars'ın yüz hatları sertleşmişti.
"Ne demek istediğimi anlıyorsun değil mi? Dostum, özel su Büyük Mavi Çukur'da."
Büyük Mavi Çukur. Ah, orayı biliyordum. Esrarengiz bir yer. Ve suyu oradan alacak olmamız hiç de kolay değildi.
*****Pars, Belize'ye arabayla gitmenin çok uzun süreceğini söylediği için o havaalanına sürerken ben de telefondan uçak bileti alıyordum.
"Türkiye'den Belize'ye direkt uçuş yok. Aktarma yapmamız gerekiyor. İlk olarak nereye uçuyoruz?"
"Frankurt-Cancun aktarmasını deneyelim. En az orası değil mi?"
Haklıydı. 23 saatlik bir uçuştan sonra Belize City'de olurduk. Onaylayıp biletleri alırken, Pars da Barlas'ı arayıp uçuşu haber verdi. Barlas da şehirde kullanacağımız arabayı ayarlayacaktı. Alkim'in şu an ne yaptığını merak ediyordum. Büyük ihtimalle uyuyordu. Pars'ın üstümdekilere bakıp güldüğünü görünce ben de giydiklerime baktım. Şort, tişört ve kısa bir ceket almıştım. Ağustos sıcağında başka ne giyebilirdim ki?
"Sorun ne?"
"Belize'ye gidiyoruz ve senin üstünde şort var."
"Yani?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BALIN (TAMAMLANDI)
Fantasia#fantasy #1 09.05.2018 Fantastik #2 20.12.2017 Şimdi, kitabın kapağını kaldırıyorum. "Anne, bunun gerçek olduğuna inanmıyorsun değil mi?" Gülümsüyorum. "Gerçek hayat, bu kitabın bir cümlesini bile yansıtmıyor. Okul, böyle şeylere izin vermiyor...