35.BÖLÜM:ESKİ BİR DOST

17.8K 725 48
                                    

Merhaba arkadaşlar! Yeni bölümü umarım beğenirsiniz. Beğenirseniz oylayıp yorum atmayı unutmayın. Görüşmek üzere.

*****

Lanetin kalkmasıyla işler yoluna girmişti. Birkaç gündür sadece kafeyle ilgileniyordum. Avcılar küçük avlarla kendileri ilgileniyordu. Ben de rahat bir uyku çekiyordum.

"Derin." Arkamı döndüm.

"Beni hatırladın mı?"

"Özür dilerim hatırlayamadım." Karşımda güzel bir kız vardı. Tanıdık geliyordu ama hatırlayamıyordum.

"Ben Ada. Yetimhaneden."

"Ada!" Elimdekileri bırakıp boynuna sarıldım. Ada, yetimhanede Alkimden sonraki en iyi arkadaşımdı. Yetimhaneden bizden önce çıkmıştı ve bir daha görüşmemiştik. Sarı saçları uzamış mavi gözleri ışıldıyordu. O zamanlar olduğu gibi aynı boydaydık. Alkim koşarak yanımıza geldi ve sarıldı.

"Sizi çok aradım. Sonunda buldum."

"Nasıl buldun?"

"Ne fark eder? Size bir hediye getirdim."

Elinde küçük bir saksı vardı ve saksının içinde kırmızı renkte daha önce görmediğim bir çiçek vardı. Çiçek biraz değişik görünüyordu ama umursamadım. Adayı çok özlemiştim.

"Neler yaptın?"

"Çıktıktan sonra üniversite için bursluluk sınavına girdim ve kazandım. Okuyorum aynı zamanda çalışıyorum. Siz?"

"Aynı." Aslında her şeyi anlatmak isterdim.

*****

Akşam olmuştu ve Ada gitmişti. Bıraktığı çiçeği penceremin önüne yerleştirdim. Ay ışığı vurunca çiçek büyüleyici görünüyordu. Kendimi yatağa atıp kafamı pencereye çevirdim. Ay çok güzel görünüyordu. Gözlerimi kapattım ve uykuya daldım. Yarın avcılarla konuşmam gerekiyordu.

*****

Sabah uyandığımda kendimi yorgun hissediyordum. Bunu geçen günkü çalışmama bağlayarak ayağa kalktım. Çiçeğin geceki büyüleyici görüntüsü gitmiş yine normal görüntüsünü almıştı. Rahat bir şeyler giyip aşağı indim. Kahvaltı masasından birkaç şey atıştırıp dışarı çıktım. Kaldırımın kenarında bana göz kırpan şeye doğru heyecanla yürüdüm. Sonunda bir arabam olmuştu. Siyah Nissan Figaro. Biraz borcum olabilirdi ama sürekli Pars'ın arabasını kullanmaktan daha iyi olduğu kesindi.

Avcıların evi aynı sakinliğindeydi.

"Merhaba."

"Hoş geldin."

"Bir sorun var mı?"

"Şimdilik yok."

"Şimdilik derken?"

"Vampirlerin bir başı olduğunu biliyoruz. Şimdi bu çevrede olmalı değilse bile çok yaklaşmış olmalı."

"Onu avlayabilir miyiz?"

"Avımıza düşecek kadar aptal olduğunu sanmıyorum."

"En azından insanlara zarar vermesini engelleyebiliriz."

"Umarım."

"Bir şey olursa bana haber vermeyi unutmayın."

Sonra Okan'ın yanına çıktım.

"Selam."

"Gelsene." Yanına gittim.

"Nasıl gidiyor?"

BALIN (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin