Merhaba arkadaşlar! Öncelikle hepinizin yeni yılını tekrardan kutluyorum. Umarım bu yıl her şey gönlünüzce olur. Bölümün geç gelmesinin sebebi ise Wattpad'de sorun olmasıydı. Bu bölümü beğenirseniz oylayıp yorum yapmayı unutmayın. Sizi seviyorum.
*****
Burası... Çok korkunç.Nefes alamıyorum. Çünkü yaşamıyorum.
Hâlâ sürükleniyorum. Beni nereye çekiyor bilmiyorum.
Katmanların arasında kayboluyoruz. Lütfen, bu acı dolu çığlıkları, bu inlemeleri size anlatmama izin verin.
Cehennem'i gezmek isteseniz, şöyle bir deneyime sahip olurdunuz:
Önce; aklını kaçırma, diğerlerine benzeme ve kendinden geçme.
Sonra; yaşayanlara karşı beslediğiniz nefretle cehennemin kapısına sahip olan kişiyi delirtme isteği, tüm ruhlarla bir araya geliş, kapıyı ezmeye çalışmak.Ve son olarak; alevlerin arasına geri dönüp bir hiç olmak.
Merak ediyorsanız, burada sadece alevler yok. Ruhlar keder içinde acılarını çekip cennete ulaşmıyorlar. Bundan sonrası yok.
Bedeninize güvenmeseniz iyi olur, gerçek hayatını bedenine bağlamış aptallardan biri iseniz, burada vücudunuzun aldığı beğeniler sadece eksiye dönüşüyor. Çünkü o beğeniler büyüdükçe ruhunuz küçülüyor. Cehennemi tatmış birini dinleyin, zekanızı her daim geliştirin.
Zekanız önemli, dediğim gibi sadece alevler yok. Çeşitli oyunlar var. Tanrı her neyse, aklını kullananları gerçekten seviyor. Keder ve hırs içinde boğulmazsınız, Tanrı size hak verecek.Tek bir şans.
Labirenti geç.
Luna beni sonunda bıraktığında oradaydık.
Labirent'in önünde. Ve bu labirent, cehennem'in labirenti. Bunu unutmayın. Giriş ise bir şeye bağlı.
Kuralı hem çok basit hem Tanrı'nın cehennemine yaraşır.Tek yapman gereken; bir cinayet işlemek.
*****
Etrafımda sadece ruhlar ve alevler varken nerede nasıl bir cinayet işleyeceğimi bilmiyordum ama Luna'nın beni buraya neden getirdiği kapıya gelmemizden saniyeler sonra belli oldu.
Ben kahinim.
Kapıya sahip olan zaten benim. Bu ruhların tanrısı Luna değil. Benim ikizim.
Cehennem gürültüyle sallanmaya başlayınca tüm sesler kesildi.
Alevler söndü.
Bu ses, her şeyi yok ediyor.
Tanrı, beni gördü. Cehennem'de.
Ve şimdi çığlık atıyor.
****
Ankara, Türkiye.
"Sevgili izleyenler, bu inanılır gibi değil. Tüm Türkiye, hayır, tüm Dünya beşik gibi sallanıyor. Henüz güneş gökyüzündeyken çakmaya başlayan şimşeklere bakın. Bu, nedir bilmiyoruz. Hayat durmuş durumdayken liderlerin kavga ettiğini duyabiliyorum."
Birkaç saniye süren sessizlikle yayın sona erdi. Herkes bunun bir oyun, deney olmadığını biliyor. Müslüman, Hrıstiyan her din, her mezhep delicesine dua ediyor. İnsanlar şimdi birbirlerine sarılıyor. Küçükler birbirlerine bağırıyor.
"Tanrı bunu neden yapıyor?"
Tanrı mı? O şu an çok uzakta, çok derinde. Çığlık atıyor.
*****
Nefes nefese kalmış halde labirentin kapısında beklemeye devam ediyorum. Sonunda ses kesildiğinde, bir daha asla eskisi gibi olmayacağını anlamıştım. Sanırım şu noktada kafanızdaki cehennem görüntüsünü tamamı ile değiştireceğim.Tüm alevleri yok edin. Çünkü Tanrı bunu istemiyor. Artık istemiyor. Tüm alevler olduğu gibi dondu. Artık cehennem bir buzul diyebilirim. Bu çok daha korkunç. Onu göremiyorum, hiçbir varlık göremiyor. Ama hissi o kadar kuvvetli ki deliriyormuş gibi hissediyorum.
Luna'ya buradan nasıl çıkacağımızı sordum. Şeytani gülümsemesi bu kez yüzünde yoktu. Bu, buzuldan daha korkunçtu.
Kolumu tuttu. Ağzı hafif aralanmış, kapıya bakıyordu.
"Bir cinayet işlemem lazım."
Tüm ruhlar bizi dinliyordu. Sanırım Tanrı da.
"Bana yardım eder misin?"
Donmaya başladığımı hissediyordum. Arel ile birleştiğimiz zaman olduğu gibi parlamaya başlamıştım. Ama, bu o yakındayken olması gerekiyordu.
Evet, evet o geliyor.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BALIN (TAMAMLANDI)
Fantasy#fantasy #1 09.05.2018 Fantastik #2 20.12.2017 Şimdi, kitabın kapağını kaldırıyorum. "Anne, bunun gerçek olduğuna inanmıyorsun değil mi?" Gülümsüyorum. "Gerçek hayat, bu kitabın bir cümlesini bile yansıtmıyor. Okul, böyle şeylere izin vermiyor...