Merhaba arkadaşlar! Öncelikle her gün artan okuyucu sayımız için hepinize çok teşekkürler. Sizi seviyorum. Kendinize iyi bakın.
*****
Karşımda duran kişilere bakabildiğim kadar sert bakmaya çalışırken Barlas söylediğim şeylerden gaza gelmiş olacak ki en yakındaki intikamcıya sert bir yumruk attı. Barlas'ın yumruğuyla dikkati dağılan intikamcılardan diğer erkek olana da Pars tekme atınca Alkim ve ben de kız olana doğru ilerledik. Barlas ve Pars gayet rahat gözüküyorlardı o yüzden çok da zorlanacağımı düşünmüyordum. Tamam, bu kız gayet zorlayıcıydı. Güçlü olabilirdi ama hızlı değildi, bunu kullanabilirdik. Alkim'e geri çekilmesini işaret ettim. Onu tek başıma halletmek istiyordum. Bana kesin yere sereceğini biliyor gibi bakması daha çok sinirimi bozuyordu. Yine yumruk atmaya hazırlandığı bir anda yavaşlığından faydalanarak karnına sert bir tekme geçirdim. Ellerini karnına götürüp sendeledi. Yüzüne yumruk atmak için hazırlanırken elimi tutup ters çevirdi. Bu canımı çok yakmıştı ama çığlık atmadım. Güçsüz görünmek istemiyordum. Koluna tırnaklarımı geçirdim ve geri çekilmesini sağladım. Uzun tırnaklarım işe yarıyordu. Geri çekilir çekilmez üstüme doğru atladı. Hafifçe yana kayıp yumruğunun boşa gitmesini sağladım. Yaşadığı birkaç saniyelik boşlukta burnuna sertçe vurdum. Burnu kanamıştı. Karın boşluğuna bir tekme atarak yere düşmesini sağladım. Yere düşünce geriledi ve ayağa kalkıp kaçmaya başladı. Pars'a döndüğümde işini çoktan bitirmişti. Ve Barlas da onun kadar rahattı. Alkim de bizi hem korku hem de hayranlıkla izliyordu.
"Derin sen nasıl bu kadar iyi dövüşebildin?"
Bu sorunun cevabını ben de bilmiyordum. Gerçekten nasıl yapmıştım?
"Şimdi Derin ve onun muhteşem dövüşme tekniklerini konuşacak vaktimiz yok. Hadi arabaya."
Barlas haklıydı. Hepimiz arabaya binince yine kısa bir süre içerisinde havaalanına gelmiştik. Biletimizi ayarlayıp uçağa bindik. Çok yorgundum bu yüzden başımı Pars'a yaslayıp uykuya daldım.
*****
Uyandığımda inmemize daha çok vardı. Alkim ve Barlas uyuyordu, Pars her zamanki gibi uyanıktı.
"Aslında ben de merak ediyorum."
"Neyi?"
"Böyle bir şekilde nasıl dövüşebildin? Henüz bu konularda hiçbir bilgin yok."
"Bilmiyorum. Onlara baktığımda sadece nefret hissettim. Belki sinirim böyle yapmıştır."
"Belki. Ama aile mesleğinin kanına işlediği belli." Bunu gülerek söylemişti.
Dalgaya vurmaya çalışıyor olabilirdi ama sanırım artık vaktinin geldiğini düşünüyordu. Teyzemin ölümünden sonra Pars bana çok destek olmuştu ve bu konulardan uzak tutmaya çalışmıştı. Benim sorunlarımla da ilgilenmişti. Ama artık bir şeyler yapmanın vakti gerçekten gelmişti. Bu daha fazla böyle devam edemezdi.
"Dönünce bu konuda bir şeyler yapacağım."
"Ben böyle demek istemedim."
"Biliyorum ama insan kaderinden kaçamaz ya. Er geç karşıma çıkacaktı. Şimdi vaktim varken bunları kullanmak istiyorum."
Beni kendine çekerek sarıldı. Şu an hissettiğim huzuru elimde tutmak için her şeyi yapabilirdim.
*****
İndiğimizde yorgundum ama heyecanım baskındı. Egenin evinde buluşmak için sözleşerek ayrıldık. Alkim ile kafeye girer girmez koşup Perihan Teyze'ye sarıldık.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BALIN (TAMAMLANDI)
Fantasy#fantasy #1 09.05.2018 Fantastik #2 20.12.2017 Şimdi, kitabın kapağını kaldırıyorum. "Anne, bunun gerçek olduğuna inanmıyorsun değil mi?" Gülümsüyorum. "Gerçek hayat, bu kitabın bir cümlesini bile yansıtmıyor. Okul, böyle şeylere izin vermiyor...