38.BÖLÜM:ANLAŞMA

17.4K 695 28
                                    

 Merhaba! Yeni bölüme geçmeden önce eğer beğenirseniz oylayıp yorum yapmayı unutmayın. Sonraki bölümde görüşmek üzere.

*****

  Yavaşça arkamı döndüm. O ürkütücü gözleri unutmak mümkün değildi. Her bakışından akan öldürme isteği havayı donduruyordu. Diğerleri yukarı gelmeden önce bir şeyler yapmalıydım.

"Seni neden çağırdığımı biliyorsun."

"Galiba biliyorum."

"Savaş çıkmamalı. Bu tüm insanlığı etkiler."

"Benim için kötü olan ne? Daha çok ölü daha çok kan demektir."

"İstediğin herkesin kanı değil."

 Gülümserken daha korkunç gözüküyordu. Başımı birkaç saniyeliğine yere indirdim.

"Savaştan vazgeç. Sana getirmem gereken şeyi biliyorum." 

                         *****

Diğerleri yukarı çıktığında vampir çoktan gitmişti. Parsın yüzüne baktığımda korkudan gözlerimi kaçırmak zorunda kaldım. Yanıma geldi ve kolumdan tutup diğerlerinden uzaklaştırdı.

"Sen ne yaptığını sanıyorsun? Savaşı sen mi durduracaksın Derin?"

"En azından deneyebilirim."

"Seni öldürebilirdi. Denemek bu mu?" 

 Kolumu elinden kurtardım ve gelen gözyaşlarımın akmasını engellemek için dişlerimi sıktım.

"Böyle bekleyerek ne yaptığımızı söylememi ister misin?"

Sesimi yükselttim.

"O kendine en güçlülerden bir ordu kurarken ölmeyi bekliyoruz."

 Pars bir şey söylemedi.

"Bu kadar yeter." Bu Barlastı.

"Beni kafeye bırakır mısın?"

Barlas kafasını salladı ve geçmem için işaret etti. Yanından geçerken Pars'a bakmadım ama onun bakışlarını üzerimde hissedebiliyordum. Aşağı inerken herkes oyuna dönmüştü. Bu daha iyiydi. Arabaya bindim. Barlas arabayı çalıştırırken Parsın hala az önce olduğumuz yerde beklediğini gördüm. Başını iki elinin arasına almış düşünüyordu.

"Kötü bir şey yapmadın. Sadece Pars senin için endişelendi."

"Biliyorum."

"Onu neden çağırdın?"

"Yapmam gerekiyordu."

"Neyi?"

Cevap vermedim. Bana garip bakıyordu ama umrumda değildi. Yapmam gerekenler henüz bitmemişti. Kafeye geldiğimde yukarı çıktım. Kapıyı kapatmak üzereyken Arel'in arkada olduğunu fark ettim.

"Sen ne zaman geldin buraya?"

"Barlas ile arabaya bindiğinizi görünce koştum. Zor olmadı."

 İçeri girdi.

"Ne planlıyorsun?"

"Seni ilgilendirmez."

 Bana ters bir bakış attı.

"Bu avcıların işi. Bir şey yapamazsın."

"Dişlerim iş görür."

"Dışarı çık Arel."

 Omuzlarını silkip ayağa kalktı.

"Kendine zarar verme."

 Bir şey söylemedim. Gittiğini görene kadar bekledim ve sonra başkası gelmeden önce hızlı olmam gerektiğini kendime hatırlatarak kafeden çıktım. Gideceğim yer ile ilgili güzel anılarım yoktu. 

BALIN (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin