29.BÖLÜM:ADRES

18K 793 23
                                    


   Merhaba arkadaşlar! Hepinize iyi günler. Bölüme geçmeden önce beğenirseniz oylayıp yorum yapmayı unutmayın. Sizi seviyorum.

*****

  Telefonun kapanmasının ardından hepimiz donmuş bir şekilde birbirimize bakıyorduk. Turan Bey'e zarar vereceklerini biliyorduk, başka bir yol olmalıydı. 

"O polisi ne yaparsak yapalım rahat bırakmayacaklar. Dua edelim de adam dayanıklı olsun."

  Barlas'ın sözleri beni kızdırmıştı. 

 "Ümidimizi bu kadar çabuk kesmemeliyiz. Belki suyu verirsek..."

"Saçmalama. Suyu vermeyeceğiz."

  Bakışlarımı Pars'a çevirdim. 

"Suyu vermiyoruz, polisi de bırakmıyoruz."

"Nasıl yapmayı düşünüyorsun?"

"Derin, suyu onlara götürecek. Ama şişenin içinde özel su olmayacak. Normal bir sudan farkı yok. Taş ile birlikte kullanmadıkça özel olmadığını anlamazlar. Bu arada polisi alır ve gideriz."

"Fark ettiklerinde?"

"O zaman herkes kendi güçleriyle diğerlerini korur."

  Bu fikir pek güvenli olmasa da daha iyiydi. Şimdi Aden'i aramam gerekiyordu.  

  "Getiriyorum."

 "Aferin. Bizim evimizin arka kapısından sola dönüp ilerledikçe terk edilmiş bir bar göreceksin. O barın üst katındayız."

  Bir şey demeden telefonu kapattım. Değişik görünümlü bir şişeye normal suyu doldurup yola çıktım. Pars ve diğerleri arkamdan gelecekti. Bir sorun çıkmazsa hiç gözükmeden eve döneceklerdi. İçimden bir ses sorun çıkmamasının mucize olacağını söylüyordu.

                         *****

   Dedikleri yere gelmiştim, toza olan alerjim yüzünden öksürmekten boğazım acımıştı. Üst kata çıktığımda Turan Bey'i sandalyeye bağlanmış halde buldum. Gözleriyle arkayı işaret ediyordu. Arkamı döndüğümde Aden'i gördüm. 

"Hoş geldin, barımızı beğendin mi?"

"Suyu getirdim, onu rahat bırakın."

"Daha yeterince eğlenememiştik aslında, suyu bana ver."

  Şişeyi tereddütle ona uzattım. Bir süre elinde çevirip inceledikten sonra cebine koydu. Sonra bana doğru yürüdü.

 "Çekil de misafirimi kendi ellerimle çözeyim."

"Gerek yok Aden, git buradan."

"Kabul etmiyorum." deyip beni yavaşça kenara itti. Turan Bey'in üzerine eğildi.

 "Birazdan ölecek olman ne kadar üzücü."

   Ne dedi o az önce?

"Aden, çekil oradan. Söz vermiştin, rahat bırak onu."

"Üzgünüm, bu polis bir sırrımızı öğrendi."

"Ne sırrı?"

"Öğrenmemen gerektiği için sır deniyor aptal."

     Ne ile ilgili olduğunu biliyordum. Ama ona zarar vermesine izin veremezdim. Konuşarak onu oyalamaya çalışıyordum. Pars nerede kalmıştı?

"Aden, ne olur bırak onu. Onun bizim işimizle bir ilgisi yok."

"Aptal rolü yapma Derin. Bu polis senden çok şey biliyor. Ve son öğrendiği şey... onu öldürmek zevkli olacak." 

BALIN (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin