BALIN (TAMAMLANDI)

59.BÖLÜM:HANÇER

  Merhaba! Hepiniz hoş geldiniz. Artık son bölümlere geldiğimizi  ve kalan bölümleri birkaç hafta arayla paylaşıp kitabı tamamlayacağım.  Ayrıca bu bölüm, geçiş bölümüydü. Yani asıl bundan sonraki bölümlerde olaylar olacak. Bölümü beğenirseniz oy verip yorum yapmayı unutmayın. Sizi seviyorum.

***** 

23.59. Cumartesi.

 "Geniş hırkasının kapüşonunu kafasına geçirdi. Gergin bir nefes aldı ve hançeri kontrol etti. Lanet hançer, sanki cebinde durmak istemiyordu.

Gecenin karanlığında içine derin bir nefes çekip nefesini yavaşça ciğerlerine yolladı. Su birikintisinin üzerinde yansımasını görünce birkaç saniye durakladı fakat işi aklına gelince ısrarlı adımlarla yürümeye devam etti.

Zihninin içinde yankılanan sesi durduramıyordu.

"Beni öldüreceksin..."

Evin önüne gelince kapıya baktı. Sonra etrafı kontrol etti. Bakışlarını dolunay'a kaldırdı. Kafasını salladı ve sessizce içeri süzüldü.

Koridorları bir gölge gibi geçti, banyonun kapısına gelince hançerini yokladı ve kapıyı açtı.

Orada, masumca duruyordu.

Dişlerini sıktı ve yürüyüp arkasına geçti.

Küvetteki, gözlerini açıp başında dikilene baktı.

"Beni öldüreceksin."

Hançeri eline alıp dizlerinin üstüne çöktü. Küvetteki, elini uzatıp hançeri tuttu ve yavaşça boğazına dayadı.

Kapüşonlu bir süreliğine küvettekini inceledi. Böyle bir şeye zarar vermek onu üzecekti.

Hançeri elinde sıktı ve boğazına dayayıp itmeye çalıştı.

Lanet hançer.

Küvettekinin yüzü işi zorlaştırıyordu. Gözlerini kapadı ve hançeri havaya kaldırıp bir anda boğazına sapladı.

Küvetteki su, kanla karışmaya, o büyülü renge kendini kaptırmaya başladı.

Kapüşonlu, boğazdan akan kana bakıp ellerini kesiğe dayadı. Ellerine yeterince kan bulaşınca kaşlarını çattı ve küvettekinin bileklerine uzandı.

Hançerin kanının bileklere damlamasına izin verdi. Sonra hançeri küvettekinin bedeninde gezdirdi ve yine hızla havaya kaldırıp sol bileğine sapladı. Hançer daha fazla içe gidemeyene kadar itti ve bileği kan gölünün içine sallayıp ayağa kalktı.

Banyonun aynasında kendiyle karşılaşınca kapüşonunu düzeltti ve parmaklarını çıtlatıp dışarı çıktı.

Koridorları bir gölge gibi geçti ve dışarı süzüldü.

Cebini yoklayınca fark etti. Lanet hançer artık yoktu."

*****

 13.59. Cumartesi.

Pişmanlık ve merak.

Alkim'i toprağa gönderirken iki duygu beni mahvediyordu. Kardeşim ile sonsuza dek ayrılırken merak ettiğim için kendimden nefret ediyordum ama son nefesinde bana o mesajı attıracak şey neydi, bilmeliydim.

"Bilebilirsin."

Yanımdan gelen sese döndüm. Egeydi.

Cevap vermeden önce yüzüne baktım. Alkim ile birbirlerini seviyorlardı ama hiçbir şey yaşamadan birbirlerinden ayrılmışlardı. Ne kadar komik.