ON BİRİNCİ BÖLÜM / 1.KISIM

5.8K 570 13
                                    

MERHABA ARKADAŞLAR!HEPİNİZE DESTEĞİNİZ VE GÜZEL YORUMLARINIZ İÇİN TEŞEKKÜR EDERİM.VE HAFTA SONU RAHATÇA OKUYABİLECEĞİNİZ, İKİYE BÖLMEK ZORUNDA KALDIĞIM UZUN BİR BÖLÜM VAR SIRADA.HER İKİ KISMI DA PEŞ PEŞE YAYIMLIYORUM, BÖYLECE KOPUKLUK YAŞANMAYACAKTIR.  KEYİFLİ OKUMALAR ...KEYİFLİ HAFTA SONU DİLEĞİYLE , KEYİFLİ BİR BÖLÜME HOŞ GELDİNİZ...;))


                        ONBİRİNCİ BÖLÜM / 1.KISIM

ELA

Gözlerim açıldığında bir an nerede olduğumu idrak edemedim.Etrafa bakınmamla zihnim açılır gibi oldu ve derin bir iç çekerek, yattığım yerden doğruldum.Bu günün de son günlerin kötü sürprizlerinden nasibini almamasını dileyerek kalktım ve banyodaki işlerimi halledip, giyinmeye başladım.Ne yazık ki saç kurutma makinesi getirmeyi unutmuştum ve sabahın onunda hava hala serindi.Bu evde bulabileceğimi de sanmıyordum.Anladığım kadarıyla buranın ilk kadın misafiri bendim( ki bu nedense çok hoşuma gitmişti).Belki Fatoş hanım yardımcı olabilirdi, ama kadını rahatsız etmek istemedim.Elimden geldiği kadar havluyla kuruttuğum saçlarımı tarayıp at kuyruğu yaptım ve telefonumu alıp yeni günün getirecekleriyle yüzleşmek üzere odadan dışarıya adımımı attım.

Alt kata indiğimde, mutfağın olduğunu tahmin ettiğim taraftan gelen mis gibi börek kokusuyla, oraya yöneldim.Fatoş hanım tezgahta domates ve salatalık doğramakla uğraşıyordu, ama mutfak masası bir dolu kahvaltılıkla donatılmıştı.

"Günaydın Fatoş hanım!Kolay gelsin."

"Günaydın Ela hanım!İyi uyudunuz mu?"

"Evet.Gerçekten de iyi uyudum." Sesime yansıyan şaşkınlık normaldi,çünkü stresten uyuyamayacağımdan korkarken, deliksiz bir uyku çekmiştim.

"Bura havası pek temizdir.Alışık olmayanı biraz çarpar, ama iyi uyku verir." Fatoş hanım domates tabağını masaya bırakıp, bana bir çay doldurdu.

"Siz yemiyor musunuz? Bunlar benim için çok fazla."

"Sağ olasın.Ben bir saat önce Mahmut ve çocuklarla, korumalarla yani, müştemilatta yediydim.Mahmut benim kocamdır, buranın bekçisi.Bir de oğlumuz var, elinden öper, Eray'ım Trabzon'da üniversite okur.Sağ olsun Kerim kendi elleriynen götürüp, yerleştirdiydi oraya, her masrafına da bakar."

Merakıma yenik düştüm:

"Kerim'i seviyorsunuz galiba?"

"O bizim oğlumuz gibidir.Güleç yüzlü, eli açık, nasıl sevmeyiz...Bizi hiç kırmaz, her şeyimize de bakar.Biz de onu kollarız.Gruptaki oğlanlardan başka kimsesi yoktur zati."

Kadının son sözleri içimi acıttı.Yeniden, sürekli yok etmeye çalıştığım duyguların istilasına uğradığımı hissettim.Kalbimde uyanan katıksız şefkat ve Kerim'in yalnızlığını giderme isteği bir yandan beni korkuturken, aynı zamanda içimi tarifsiz bir sıcaklıkla eritiyordu.Onu şimdiden özlemiştim.

"Ah, hayır Ela, kes şunu! Resmen saçmaladın!" diye söylendim içimden.

"Ben şimdi etrafı toplayım, sonra yemeğe girişirim.Siz isterseniz, arkada veranda var, orada oturabilirsiniz.Hava çok güzel."

Aslında bu tatlı kadınla resmiyeti kaldırmak istiyordum, ama açıkçası bunu nasıl yapabileceğimden emin olamadım.Babam annemin evdeki yardımcımıza dostça yaklaşımını daima eleştirir, bana ve kardeşime çalışanlarımızla mesafemizi korumamız konusunda sürekli nutuk çekerdi.Yine de denedim:

ELA'YA  KARŞI  ELALAR  ("YÖRÜNGE" SERİSİ  1) (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin