ON ÜÇÜNCÜ BÖLÜM / İKİNCİ KISIM

5.7K 560 36
                                    

     BU BÖLÜM BUGÜN TATİLE GİREN TÜM ÖĞRENCİ VE ÖĞRETMENLER İÇİN.KEYİFLİ TATİLLER ARKADAŞLAR!!!


                         ON ÜÇÜNCÜ BÖLÜM / İKİNCİ KISIM

KERİM

"Perla"nın önünde arabadan inmemizle flaşlar gözlerimizi kör etti.Nil haklıydı, burada bir ordu dolusu magazin muhabiri vardı. Mikrofonların yüzümüze sokulmasıyla biraz önceki soruların çeşitlemelerine maruz kaldık.Ela'ya elimden geldiği kadar siper olup, önümüzde bir geçit oluşturmak için çabaladım.Allahtan Orhan arabayı park ettikten sonra koşturup yardımcı oldu.Restorana girip, bizi karşılayan personelin yardımıyla iki kişilik masamıza yerleşince,etrafa bir göz attım.Burası "ben pahalıyım" diye bağıran, ince zevkten yoksun, fazlaca gösterişli bir mekandı.Tam da sevmediğim cinsten.Masamızın başında bize menüleri uzatıp, siparişimizi bekleyen garsona biraz sonra gelmesini söyledim ve Ela'ya döndüm:

"İyi misin" sorusunu sevmediğine göre, nasılsın diye sorabilir miyim?

Çok mu kötüydü?"

"Eh, en azından bu seferki sürpriz değildi ve ne bekleyebileceğimi biliyordum.Çıkışta bir doz daha paparazzi terörü kaldırabilirim."diye biraz zoraki gülümsedi kız.

"Burayı nasıl buldun peki?"

"Vallahi nasıl diyeyim?Açıkçası pek bana göre değil."diye kıvrandı Ela. Güldüm:

" Bana göre ise hiç değil.Sadece bu akşamki misyonumuza uygun bir dekor olarak düşünürüz artık."

"Tabi, diye mırıldandı kız hüzünle, misyonumuz..."

Bir anda gözüme çok kırılgan göründü ve düşüncesizce sarf ettiğim aptalca sözlerden dolayı kendime küfrettim:

"Bu akşam çok güzel görünüyorsun Ela.Bunu sana daha bana kapıyı açtığında söyleyecektim, ama bir türlü fırsat bulamadım.Ve şu an bulunduğumuz durum için üzgünüm, ama bence "keşkelerle" vakit kaybedeceğimize, bu gecenin tadını çıkarmaya bakalım."

Ela'nın bakışlarına yavaşça umut ve hevesin yerleştiğini fark ettim ve kız usulca başını salladı.

"Peki, şimdi aperatif olarak bir şey içer misin, yoksa direkt yemeğe mi geçelim?"

"Ah hayır, aç karına içki konusunda dersimi aldım.Yemekle bir kadeh içerim."diye muzipçe gülümsedi karşımdaki güzellik ve bu akşam ben de ilk defa gevşeyip, birlikteliğimizin tadını çıkarmaya başladım.

Başımla yakınımızda bekleyen garsona işaret ettim ve:

"Ne yemek istersin?"diye Ela'ya öncelik tanıdım.

"Mantar soslu biftek, çoban salata ve bir kadeh kırmızı şarap alayım."

"Bana da dana bonfile ve rus salatası, ve bir kadeh kırmızı şarap getirin."dedim ve garsonun uzaklaşmasıyla, şaşkınlıkla Ela'ya döndüm:

"Nedense senin şu süslü Fransız isimli yemeklerden isteyeceğini düşünmüştüm, ama menüye bakmadın bile."

Kızın içten gülüşü içimi ısıttı:

"Aslında istediğim yemeğin de Fransız isimi var, "fileminyon", ama züppeliğin lüzümu yok, Türkçesi bal gibi mantarlı biftek işte."

"Beni şaşırtıyorsun Ela.Seni gördüğüm ilk andan beri, hakkında öğrendiğim her yeni ayrıntıyla beni tekrar tekrar büyülüyorsun."

ELA'YA  KARŞI  ELALAR  ("YÖRÜNGE" SERİSİ  1) (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin