SEVGİLİ ARKADAŞLAR, BAYRAMINIZI İÇTENLİKLE KUTLUYORUM VE HEPİNİZE SAĞLIKLI VE HUZURLU GÜNLER DİLİYORUM!
BUGÜNDEN İTİBAREN BİR KAÇ BÖLÜMDE KERİM'İN GEÇMİŞİNE GİDİP, ANNESİ SEDA ÖZTÜRK VE BABASI KADİR VARNALI'NIN HİKAYESİNİ ÖĞRENECEĞİZ.KİTABIN KONUSUNDAN FAZLA UZAKLAŞMADAN, BU HİKAYEYİ OKUMAKTAN DA HOŞLANACAĞINIZA İNANIYORUM...
KEYİFLİ OKUMALAR VE NEŞELİ BİR BAYRAM GEÇİRMENİZ DİLEĞİYLE...
ON DOKUZUNCU BÖLÜM
28 YIL ÖNCE / BABAESKİ, KIRKLARELİ
Seda bekliyordu.Tabi bunun farkında bile değildi, çünkü her bir hücresi bekleyişi o kadar benimsemişti ki, zihni artık bunu özel bir durum olarak algılamıyordu.Bir de şu vardı ki, bu uzun bekleyişin başlangıcında neyi ve neden beklediğini biliyordu, ama artık bekleyebileceği bir şey ya da kimse kalmamıştı.
Yine de bu umutsuz bekleyiş, karanlıklara teslim olmuş beyninde ve alevlerin sarmış olduğu göğsünde, yaşayabilecek kadar dirençliydi.
Bu direncin izahı basitti – yıllardır aralıksız beklemek, bu duyguyu yemek içmek kadar doğal bir ihtiyaç haline getirmişti onun için.
Seda ilk önce Kadir'in onun büyüdüğünü fark etmesini beklemişti.
Çocukluğundan beri sevdiği Kadir, evlerinin yakın olmasından dolayı gayet iyi tanıdığı Seda'ya hep çocuk gözüyle bakmıştı.E, haklıydı tabi, Seda ondan üç yaş küçüktü.Neyse ki Kadir liseyi, Seda da ortaokulu bitirdiği sıralar, küçük komşusunun serpilip, neredeyse bir genç kız edasıyla salındığını fark edebildi Kadir.Ve o yaz başlayan kaçamak bakışmalar ve kaçak buluşmalar yeni bir bekleyişle sonuçlanmıştı: Kadir üniversiteyi kazanmıştı ve öğretmenlik okumak üzere Kırklareli'ne gidecekti.Allahtan şehir Babaeski'ye sadece otuz beş kilometre uzaklıktaydı ve her hafta sonu annesi Lütfiye teyzeyle yaşadığı evine dönebiliyordu.
Seda da, tüm haftayı her cumartesi akşamı, babası ve abisini atlatıp kaçak göçek de olsa, bir saatlik görüşmelerini bekleyerek geçiriyordu.
Ve nihayet geçen sene üniversite bitmiş, Kadir Babaeski'ye diplomasıyla dönmüştü.Ama bekleyiş yine bitmemişti, çünkü bu sefer sırada askerlik vardı.
"Kısa dönem yaparım." Demişti Kadir, üniversitelilere tanınan ayrıcalığı kastederek.
"Sekiz ay sonra gelince nişan yaparız ve tayinimin nereye çıktığı netleşince de evlenir, gittiğimiz yerde düzenimizi kurarız.Çok mutlu olacağız Seda'm, güven bana.Biraz daha sık dişini Bitanem, bir daha asla ayrılmayacağız."
Bu sözler Seda'ya son bekleyiş olduğunu umduğu sürede moral ve sabır telkin etmişti, ama dişini ne kadar sıkarsa sıksın, yine de yüreği gece gündüz titriyordu.Ya Kadir'ine bir şey olursa...Allah esirgesin, askerlik bu...
Tek tesellisi her hafta gelen mektuplardı, tabi kendisine değil, bitişik komşusu, en yakın arkadaşı, ahretliği Emine'nin adresine gönderiyordu Kadir mektuplarını.Emine annesiyle yalnız yaşıyordu, karışanı, görüşeni yoktu. Zaten mektuplar da Kadriye adıyla geliyordu ki, genç kız annesine ve postacıya,başka şehre taşınan bir arkadaşından geldiklerini söylemişti.Küçücük kasabada herkes birbirini tanır, herkes her şeyi bilirdi.Bu yüzden Seda'nın babasını ve abisini kuşkulandırmamak için bu tedbirleri düşünmüşlerdi.Mektup gelir gelmez Emine hemen arkadaşına koşup ulaştırıyordu ve onun mutluluğunu yürekten paylaşıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ELA'YA KARŞI ELALAR ("YÖRÜNGE" SERİSİ 1) (Tamamlandı)
RomanceDört genç adam..."Yörünge" rock grubunun parlak çocukları...Ama hayat hikayeleri ve aşklarıyla,aynı zamanda bizden birileri onlar... Kerim ve Ela... İki çift ela göz, umut ve aşka tutunarak,ön yargı ve güvensizliğe karşı amansız bir savaş vermek z...