SEKİZİNCİ BÖLÜM

7.3K 618 62
                                    

OĞLUMA...


                  SEKİZİNCİ BÖLÜM

ELA

Kerim'in çekip gitmesi içimde tatsız bir boşluk ve üşüme duygusu bıraktı.Oturma odasındaki koltukta ısınmak ister gibi kollarımla bacaklarımı sarıp kıvrıldım.Gitmesini ben istemiştim, buna rağmen yokluğu canımı yakıyordu sanki.Geçmişimdeki o meşum olaydan sonra yıllardır hiçbir erkekle yakınlaşmamış, bütün flört girişimlerinin önünü kesmiştim.Ve Kerim de tam olarak sakındığım tipin cisimlenmiş hali gibiydi – ünlü, yakışıklı, büyük ihtimalle çapkın, yine büyük ihtimalle içkiye düşkündü.Gerçi bu son ikisi varsayımdı tabi ve ben babamdan dolayı biraz önyargılı olabilirdim, ama sonuçta bu ortamdaki erkeklerin ortak özellikleriydi bunlar.Riske giremezdim.Adamı ne kadar beğensem de, onu göndermekle en doğrusunu yapmıştım, öyle değil mi? Ama yine de nedense içimden ağlamak geliyordu.

Kapının zil sesiyle irkildim.Dürbünden baktığımda Dicle'nin heyecanlı suratını görüp hemen açtım.

"Neredesin kızım sen?" diye çıkıştı arkadaşım sinirle." Bir saattir telefonunu çaldırıp duruyorum, kapalı.Aklım çıktı.Ve dün gece biz gittikten sonra neler karıştırmışsın?"

"Neler karıştırmışım?" diye şaşkınlıkla adeta ciyakladım.

"Gazetelerde çarşaf çarşaf, yapışık dans etmeler, kulüpten sarmaş dolaş çıkmalar...Gerçi haklısın, çocuk tam yemelik.Vallahi durdun durdun turnanın gözünü çıkardın."

Dicle muzipçe göz kırpıp elindeki gazeteyi bana uzattı.Sersem sersem gazeteyi alıp bir göz attım.Basılmış pozları görünce dilim tutuldu.Kafam Kerem'in göğsünde, kollarım boynuna dolanmış, tam anlamıyla tutkulu bir dans gösterisi sergiliyorduk.Bir diğer fotoğrafta

kulüp çıkışında Kerim omuzlarımı sarmalamış, bir şeylere güldüğümüz görülüyordu.Altta da büyük puntolarla:"Yörünge"nin

yakışıklı gitaristi Kerim Varnalı yeni bir aşka mı yelken açıyor?

Meçhul güzelin yanındaki Kerim çok mutlu görünüyor." diye başlık atmışlardı.

"Tanrım, bunu çok insanın görme ihtimali nedir Dicle?"

"Büyük bir gazetenin magazin eki, üstelik pazar sayısı.Belki diğer gazetelerde de vardır.Eh, birkaç milyon kişi görür..." diye dalga geçer gibi söylendi arkadaşım.

"Dicle, yardımcı olmuyorsun.Yangına körükle gitmek yerine beni rahatlatman gerekirdi."

"Kızım, ne olup bittiğini bile bilmiyorum.Ne dememi bekliyorsun?"

"Al benden de o kadar, diye yakındım, benim de fazla bir şey bildiğim yok.Sadece dans ettiğimizi ve bu sabah aynı yatakta uyandığımızı..."

Ağzımdan kaçırdığım itirafımı aslında Dicle'yle paylaşmaya niyetim yoktu ve tam da korktuğum tepkiyi verdi.

"Neee! Onunla yattın mı?"

Dicle'nin çığlığı zaten daha tam geçmemiş baş ağrımı yeniden tetikledi.

"Ya, hayır tabi, öyle bir şey yok.Anlaşılan fenalaşıp kusmuşum, sonra da sızmışım.En azından Kerim öyle dedi."

"O nerede? Burada mı yoksa?"

"Hayır tabi ki.İlgilendiği için teşekkür edip gönderdim."

ELA'YA  KARŞI  ELALAR  ("YÖRÜNGE" SERİSİ  1) (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin