ON YEDİNCİ BÖLÜM

5.5K 471 44
                                    



                          ON YEDİNCİ BÖLÜM

ELA

Bambaşka bir Ela'yla baş etmeye çalışıyordum.Böylesine kökten bir değişimin nasıl bu kadar süratli gerçekleştiği konusunu hala çözmüş değildim, ama durum ortadaydı.Gittikçe her şeyi farklı gözle görüyor, farklı kriterlere göre değerlendiriyordum.Sanki yeni bir düzleme ulaşmıştım ve buradan bakınca dünya fazlasıyla güzelleşmiş ve kolaylaşmış gibiydi.

Etrafımdaki insanlara ve olaylara bakış açım mucizevi bir şekilde daha hoşgörülü, anlayışlı ve sevecene dönüşüyordu.Artık, herkese karşı önyargılarımı ve art niyet bekler gibi diktiğim engelleri bir bir kaldırıyordum.

Bu gerçekten de yepyeni bir Ela'ydı.Yeni Ela, yıllardır onu boğan zincirlerden kurtulmuştu ve onların bıraktıkları yaraları ve izleri iyileştirmeye çalışıyordu.Yeni Ela, her zaman aksak olan özgüvenine gerekli tedaviyi başarıyla uyguluyordu.Yeni Ela, olmak isteyip de cesaret edemediği gerçek kişiliğini özgürce yaşamaya hazırlanıyordu.

Ve bütün bunları bana veren Kerim'di, sevgilim, aşkım, her şeyim.

Onun inanılmaz hayranlığı beni, kendimi güzel, değerli ve yetenekli hissettirecek kadar yüceltiyordu.Onun büyülü aşkı, önüme çıkan her türlü zorlukla mücadele edecek moral gücünü damarlarıma akıtacak kadar vericiydi.Onun muhteşem varlığıyla dünyam coşmuş, renklenmiş ve bütünlenmişti.Ve onun Ela'sı geleceğe güvenle kanat çırpmaya hazırlanıyordu.

Bu Ela'yı beni seven herkes onaylıyordu.Fırat'ın iyi niyetli, ama taşkınca tavsiyelerini saymazsak, arkadaşlarım ve annem oybirliğiyle Kerim'in Ela'sına bayılmışlardı.Çünkü mutluluğumu etrafıma adeta güçlü bir deniz feneri gibi yansıtıyordum ve onun ışığının ulaştığı herkes, benim adıma mutlu oluyordu.

Anneme, gerçeğe dönüşen sahte "söz"ü anlattığımda, verdiği tepkiden hiç şaşırmadığını,hatta bunu beklediğini hayretle fark ettim:

"Resimlerinizi ve dans ettiğiniz videoyu gördüğümde anlamıştım hayatım, demişti annem.Birbirinize bakışlarınızda sahte olan hiçbir şey yoktu.Senin adına mutluyum Ela'm.İlk defa birine ilgi gösteriyorsun ve Kerim'in de bunu hak ettiğini düşünüyorum.Seni korumak için gösterdiği çabadan ve bütün davranışlarından sana körkütük aşık olduğu anlaşılıyor." diye de takılmıştı.

Dicle ve Selvi meraktan çıldırıyorlardı:

"Ayrıntılı anlat kızım.Detay ver!" diye yırtınıyorlardı.

Veremiyordum.Çok özeldi, çok mahremdi.Yokluğunda, içimdeki sabırsız özlemi, yanımdayken, ona dokunma ihtiyacımı, dudaklarına baktığım an, onu öpme dürtümü, yanında yatarken, ona sokulma güdümü, onu koklayıp, teninde kaybolma isteğimi...Bunlar nasıl anlatılabilirdi?Onun her şeyi beni etkiliyordu, sesi, bakışı, gülüşü, bedeni, kokusu, hatta yürüyüşü...Ve ah, o elaları beni güçlü bir mıknatıs gibi içine çekiyordu...Sabahları onun yanında uyanmak, kokusuyla çevrelenmiş, arzusuyla kuşatılmış ve sevgisiyle sarmalanmış, büyülü bir yakınlıktan da öteydi.Kendimi ayrıcalıklı, kutsanmış ve tamamlanmış hissediyordum.

Ve aşkımızı uğursuz varlığıyla lekeleyecek en ufak gölgeleri bile bertaraf etme kararlılığıyla, Kerim'e bir nevi sürpriz hazırlıyordum.

Dicle'nin ev arkadaşı Mine'yle görüşmeye başlamıştım.Mine, psikoloji okuyordu ve o da mezun olmak üzereydi.Dicle vasıtasıyla tanışıyorduk ve pek yakın olmasak da, bir çok defa karşılaşmıştık ve bende güvenilir ve samimi olduğuna dair bir izlenim bırakmıştı.

ELA'YA  KARŞI  ELALAR  ("YÖRÜNGE" SERİSİ  1) (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin