YİRMİ YEDİNCİ BÖLÜM

4K 434 30
                                    



                 YİRMİ YEDİNCİ BÖLÜM

KERİM

"Biz geldik, kıymetlilerim."dedim neşeyle.Bu sefer sesimde hüzün de yoktu, göz yaşı da.Sadece gurur ve mutlulukla titremişti usulca.Yanımda Ela, bir dolu çiçekle bezediğimiz mezarların başındaydık.

"Onu buldum anne.Baba, ben de kendi Bitanem'i buldum.Ona her şeyi anlattım ve Ela sizinle tanışmak istedi."

Bakışlarımı Ela'ya çevirdiğimde, onun heyecanla bir adım öne çıkıp, elini okşarcasına taşa sürdüğünü gördüm.Ardından duygu yüklü bir sesle konuşmaya başladı:

"Merhaba Kerim'in kıymetlileri.Kerim'in sizi bu kadar erken kaybetmiş olması çok üzücü, ama yine de kalplerinizdeki bütün güzellikleri ona aktarabilmişsiniz.Eşsiz bir evlat yetiştirmişsiniz ve ben onu bütün kalbimle seviyorum ve asla yalnız bırakmayacağım.İçiniz rahat olsun."

Ela konuşurken gözlerimi ondan alamıyordum.İfadeli yüzü tüm duygularını ayna gibi yansıtıyordu – sevgi, hayranlık, hüzün ve karşısındakileri rahatlatma ve mutlu etme isteği.İçtenlikle sarf ettiği her sözcükle, ona olan aşkım katlanarak güçleniyor ve kalbim bu kadar sevgiye yer açabilmek için büyüyor, büyüyordu.Şansıma inanamıyordum.Ben bu kızı hak etmek için ne yapmıştım?Hayal ettiğim, umduğum, beklediğim her şeyin ötesindeydi...Duyarlı ve kırılgan, ama hayallerinin peşinden gidecek kadar güçlü.Acımasızca incitilmiş, ama savunma duvarının ardında sıcacık ve şefkatli.Yıllarca baskı altında kalmış, ama dimdik ayakta, seçimlerini savunacak kadar cesurdu.İçimden taşan, adeta kalbimin duvarlarını çatlatmakla tehdit eden sevgi seline daha fazla direnemedim ve Ela'yı kollarıma alıp, sımsıkı göğsüme bastırdım:

"Teşekkür ederim aşkım.Var olduğun için,benim olduğun için ve beni her şeyimle sevebildiğin için.Anne ve babamın huzurunda sana yemin ediyorum Ela, ben de her zaman senin yanında olacağım ve seni sonsuza kadar seveceğim."

Ela başını kaldırıp, bana baktığında, nemlenmiş gözlerinde aynı yemini okudum.

Mezarlıktan ayrıldıktan sonra, Ela'nın okuluna yol alırken, arabada tam bir sessizlik hüküm sürüyordu.Rahatsız edici olmayan, tam tersi, tuhaf bir huzurla yüklü bir sessizlikti bu.Değerlilerimizin şahitliğinde birbirimize ettiğimiz yeminlerle, aşkımızı güçlenmiş, kendimizi kutsanmış hissederek ayrılmıştık onlardan.Ziyaretimiz sırasında havada neredeyse görünür şekilde titreşen ve bizi çepeçevre sarmalayan mucizevi enerji, kalplerimizi ve ruhlarımızı her türlü söz, nişan, hatta nikah töreninden daha yüce, daha ilahi bir şekilde birleştirmiş, adeta aramızdaki bağı ölümsüzleştirmişti.Annemin ve babamın koşulsuz onay ve desteklerini aldığımızı bilmenin derin mutluluğunu her bir hücremizde duyumsamıştık.

Konservatuarın önüne geldiğimizde, ikimiz de yaşadığımız yoğun duygusallıktan sıyrılmak için gözle görülür bir çaba harcadık.Ela'nın cipten inmesine yardım ettikten sonra,akşam için sözleşip, küçük bir öpücükle vedalaştık.

Can'a gitmek üzere yola koyulmadan önce Nil'i arayıp, provadan önce bir toplantı yapmamız gerektiğini söyledim.Kadının meraklandığını hissettim, ama soru sormadan, hemen yola çıkacağına söz verdi.Salih konusu kafamı kurcalıyordu.Olası hareketlerini ve bunların olası sonuçlarını dikkatli bir şekilde değerlendirmek gerekiyordu ve bu konuda arkadaşlarımın ve Nil'in yardımlarına ve işbirliğine ihtiyacım vardı.Aslında Salih tehditlerini gerçekleştirdiği takdirde, bunun ucu gruba da dokunacaktı, ama benim öncelikli kaygım Ela'nın babasıyla zaten pamuk ipliği durumunda olan hassas ilişkisiydi.Gruba gelince, bizim hedef kitlemiz, yani sevmediğim tabiriyle, "hayranlarımız" bu tür duygu sömürülerine prim vermezdi zaten.Gençler, bir nevi şantaj kokan bu tarz çirkinliklere kulak asmaz, sempati duymazdı.Yine de, çocukların neyle karşı karşıya kalabileceklerini bilmeye hakları vardı.

ELA'YA  KARŞI  ELALAR  ("YÖRÜNGE" SERİSİ  1) (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin