ON SEKİZİNCİ BÖLÜM
KERİM
Dünyam değişmişti.Önceliklerim farklılaşmış ve geleceğe dair beklentilerim umuda ve mutluluğa yelken açmıştı..Ve ben zenginleşmiştim, "ben" olmaktan çıkıp "biz"e evrilmiştim.Artık her hareketim, hatta her düşüncem Ela'yı göz önünde bulundurarak gerçekleşiyordu.Bu kadar bağımlı olmak normal miydi bilmiyordum, ama kendiliğinden olan bir şeydi ve bana sadece çaresizce kabullenmek kalıyordu.Bu beni bazen korkutuyorsa da, Ela'nın da en az benim ona olduğum kadar bana bağımlı görünmesi, beni rahatlatıp mutlu ediyordu.Belki de normali buydu, belki aşk böyle bir şeydi, delice, ölçüsüz ve tüm benliğinle adanmak.
Arkadaşlarımın tepkileri beni cesaretlendirmişti.Her biri kendi tarzında bana koşulsuz desteğini sunmuştu.Aslında onların aşka dair bakış açıları konusunda hiçbir fikrim yoktu, çünkü hiç birinin bu güne kadar ciddi bir ilişki kurduğuna bile şahit olmamıştım.Muhtemelen kalbimin kırılmasından çekiniyorlardı, ama öylesine mutlu görünüyordum ki, şevkimi kırmamak için çekincelerini kendilerine saklamışlardı.Tabi dalga geçmelerinden de kurtulamamıştım.En son Can:
"Kanka, uslanmaz bekarlar cemiyetinde yeri doldurulmaz bir kayıp yaşatıyorsun bize.Artık seni mumla değil, led feneriyle de arasak, bulamıyoruz." diye takılmıştı haklı olarak.Çünkü Ela'yla görüşmek için her fırsatı değerlendiriyordum ve eskisi kadar beraber olamıyorduk.
Diğer yandan, inanılmaz bir ilhamla tıkanıp kalmış bütün o besteleri bir bir tamamlıyor, dahası yeni parçalar da yazıyordum.Bu durum da Nil'in , surat assa da, ağzını açıp bir şey söylemesini önlüyordu.
O korkunç geçip, güzel biten pazar gününden beri, Ela da, ben de, kendi provalarımızla meşguldük.Bunun dışında neredeyse sürekli beraberdik.Çoğunlukla benim evimde takılıyorduk.Yemek yiyor, film izliyor, birbirimizi daha derinden tanımaya çalışıyorduk.Öpüşüp koklaşıyorduk, ama ben bu konuda inisiyatifi çoğunlukla ona bırakmaya gayret ediyordum.Ondan beklentilerim olduğunu düşünüp, asla baskı altında kalmasını istemediğim için okşamalarımı bile sınırlı tutuyordum.Ve Ela sanki gittikçe rahatlayıp, cesaretleniyordu.
Bazen yine ürkekçe sokuluyordu yanıma, ama artık daha sık arzulu bir şekilde bana sarılıp, öpücükleri kendi başlatıyordu.Ve öpüşmelerimiz gittikçe daha ateşli bir hal alıyordu ki, bu benim için ciddi bir sınavdı.Yine de ne kadar zorlanırsam zorlanayım, sevgilimden uzak duramıyordum.Hatta bende kalması için ikna edebildiğim gecelerde onu misafir odasında değil, kendi yatağımda istiyordum.Sadece sarılıp yatmak bile harika bir deneyimdi.Narin bedenine dolanmak, yumuşacık cildine dokunmak ve çiçek kokusunu içime çekmek, benim için herhangi bir sevişmeden daha tatmin ediciydi.Ve sabahları onun yanında uyanmak ise bambaşka bir mutluluktu.Bana sanki sığınılacak bir limanmışım gibi sokulmuş oluyordu, ben de sarmaşık misali ona dolanmış buluyordum kendimi.
Ela kolay uyanmazdı, uyandığında da biraz huysuz olurdu, ama bu sadece onu uyandırma çabamı daha da eğlenceli kılıyordu.Yüzünü, kulaklarını ve boynunu öpücüklere boğuyor, hatta biraz gıdıklıyordum bile, ta ki homurdanmaları kıkırdamaya dönüşünceye kadar.Ve sonra bir başka eğlenceye dönüşen kahvaltıya geliyordu sıra.Mutfakta Ela da, ben de, tamamen beceriksizdik.Eğer o gün yardımcım Zehra abla gelmediyse, yanmış yumurtalar ve darmadağın olmuş bir mutfakta biraz peynir ve zeytin, ama bol kahkahayla yetinmek zorunda kalıyorduk.
Sık sık Ela'yı annemle babamın mezarına götürüp, onlarla tanıştırmam gerektiğini düşünürdüm, ama daha erken deyip, şimdilik erteliyordum.Aslında onların ölümüyle ilgili gerçekleri ona anlatmak zorunda olmak beni geriyordu tabi.Bu bir ilk olacaktı.Ama Ela bunu hak ediyordu.O da, doktoru saymazsak, kendi sırrını ilk defa bana açmıştı.Ve beni suçlu bulsa bile, bana olan sevgisini ve güvenini yitirmeyeceğime artık daha fazla inanıyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ELA'YA KARŞI ELALAR ("YÖRÜNGE" SERİSİ 1) (Tamamlandı)
RomanceDört genç adam..."Yörünge" rock grubunun parlak çocukları...Ama hayat hikayeleri ve aşklarıyla,aynı zamanda bizden birileri onlar... Kerim ve Ela... İki çift ela göz, umut ve aşka tutunarak,ön yargı ve güvensizliğe karşı amansız bir savaş vermek z...