OTUZ SEKİZİNCİ BÖLÜM

3.8K 450 65
                                    


MERHABA ARKADAŞLAR!OLAYLARIN YATIŞMASINDAN VE HER ŞEYİN YAVAŞ YAVAŞ YOLUNA GİRMESİNDEN,SİZLER DE HİKAYENİN SONA YAKLAŞTIĞINI TAHMİN ETMİŞSİNİZDİR...TABİ ELA VE KERİM'LE KALICI OLARAK VEDALAŞMAYACAĞIZ."YÖRÜNGE"NİN DİĞER ÜYELERİNİN HİKAYELERİNDE DE ONLARLA SIK SIK BİR ARADA OLACAĞIZ.

VE... BU AKŞAM SİZE BİR SÜRPRİZİM VAR."YÖRÜNGE" SERİSİNİN İKİNCİ KİTABININ KAPAĞINI VE TANITIM YAZISINI PROFİLİMDE  YAYIMLADIM.MERAK EDENLER,"ELA"YI SEVİP, DEVAM ETMEK İSTEYENLER, YENİDEN YOLA ÇIKMAYA HAZIR MISINIZ?

"YÖRÜNGE SERİSİ 2", "KARANLIKTAN ÇIK" HUZURUNUZDA !



                           OTUZ SEKİZİNCİ BÖLÜM

Nil, karşısında oturup,zevkle çayını yudumlayan adama bakarken içi titriyordu.Korhan'ın kendisinden ne kadar farklı olduğunu idrak ettikçe,onu kolaylıkla kaybedebileceğinden o kadar emin oluyordu.Baş komiser açık sözlü, dürüst ve samimiydi, dahası son derece dışa dönük ve yaşadığı her anın zevkini çıkarmayı seven biriydi.Neşeliydi, ağız dolusu gülerdi.Ve ilginçtir, mesleği icabı her türlü pislikle haşır neşir olmasına rağmen,insanlara olan inancını ve her birindeki iyiliği ortaya çıkarma umudunu her nasılsa kaybetmemişti.İyilikseverdi, "Mor çatı" derneğindeki kadınlara yıllardır gönüllü olarak savunma dersleri veriyordu.Bunu, daha genç bir polisken, kocası tarafından feci bir şekilde dövülmüş bir kadını oraya götürdüğünde,dernek yöneticilerine kendisi teklif etmiş ve bu zamana kadar hiç aksatmadan devam ettirmişti.Bir de adamda hırs namına bir şey yoktu.Mesleğini hafife aldığından değil,tam tersi, işine aşık bir polisti.Zaten büyük ihtimalle baş komiser olması tam da bu yüzdendi, yani işini layığıyla yaptığı için,yoksa öyle kariyer yada rütbe peşinde asla koşmuş biri değildi besbelli.

Nil konuşmaları sırasındaki ufak ipuçlarından kafasında adam hakkında fikir oluşturdukça,sarsılmış ve şüpheye düşmüştü.Korhan'la ortak yönleri yok gibiydi.Muhtemel bir ilişki için asgari müşterek bir zemin olmazsa,bu işi nasıl yürüteceklerdi ki?"Zıt kutuplar birbirini çeker" inancı bir umut ışığı yaksa da,Nil pek iyimser olamıyordu.

Kendisini tanıyordu.Anne babasının tek çocuğu olarak biraz şımartılmış, istediğini almak için diretmeye alışmış ve zaten biraz sert olan mizacı o berbat evlilikten sonra tam anlamıyla ödünsüz, hırslı ve yapmacık olmuştu.İnsanlara olan güveni yıllar önce tükenmiş, bu yüzden de kimseye karşı açık ve samimi davranmaz, gerçek düşüncelerini saklamaya kendini koşullandırmıştı.Yanındaki çalışanlarla, hatta evdeki yardımcısıyla bile mesafesini korur, buna karşın müşterilerine, beğenmese bile, fikirlerine bayılır görünecek kadar iki yüzlü davranabiliyordu.

Tabi, bir de içinde, çok derinlere gömdüğü bambaşka bir Nil vardı.Kırılgan, sevgiye aç, dostluğa muhtaç, içten gülmeye hasret olan.Ama hayatın gerçekleriyle yüzleştikçe, o Nil'i tamamen ortadan kaldıramasa da, üstüne kalın bir set çekmiş ve unutulmaya mahküm etmişti.Ve Korhan'dan ne kadar hoşlanırsa hoşlansın, bu saatten sonra o seti yıkmaya niyeti yoktu.Çünkü yeniden hissetmeye başlayabilir, aşık olabilir, yaralanabilirdi.Ve bu sefer toparlanamayabilirdi.

Aslında şimdilik bu karamsar düşünceleri doğrulayacak bir şey yoktu ortada.İlk randevuları çok hoş ve sakin geçmişti.Korhan, beklentisinin aksine,onu şık bir restorana götürmüş, yemek sırasında her ikisi de meslekleri icabı karşılaştıkları ilginç kişiler ve olaylardan bahsetmiş,zamanın eğlenceli ve rahat geçmesine için için hayret etmişlerdi.

Gecenin sonunda adam onu yanaklarından öpmüş, bu güzel akşam için teşekkür etmiş ve pazar günü geç bir kahvaltı için şehir dışına gitmelerini teklif etmişti.

ELA'YA  KARŞI  ELALAR  ("YÖRÜNGE" SERİSİ  1) (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin