OTUZ BİRİNCİ BÖLÜM

4.3K 450 36
                                    


                        OTUZ BİRİNCİ BÖLÜM

KERİM

Ela'nın keman solosu kulaklarıma süzülürken, onu ilk gördüğüm akşamı hatırlattı bana.Daha bir ay bile geçmemişti aradan ve bu kısacık zamanda ne kadar çok şey gelmişti başımıza...Neyse ki bütün bu yaşadıklarımız bizi birbirimize daha çok yakınlaştırmış ve ilişkimizi sağlamlaştırmıştı.

"Karam"da Ela'nın grubu "Horizon"un masasındaki ikinci gecemdi.Onu şu sıralar yalnız bırakmak istememiştim ve bu zamanı kullanarak gruptakileri de daha yakından tanıma fırsatı yakaladım.Dicle enerjik ve güler yüzlü bir kızdı, nişanlısı Volkan ise sıcakkanlı, ama biraz daha sakin yaradılıştaydı.Belki de tam da bu yüzden çok iyi anlaşıyorlar, her konuda uyumlu hareket ediyorlardı.Davulcu Nihat oldukça gürültücü, ama samimi tavırlı olmasına karşın, basçı Fırat grubun abisi havalarında soğukkanlı, ciddi ve titizdi.Her biri kendi alanında çok yetenekliydi ve en önemlisi,sahnede bir grupta olması gereken uyumu mükemmel yakalamışlardı.Albüm çıkarma projelerini gerçekleştirebilirlerse,başarılı olacaklarını şimdiden görebiliyordum.Belki "Yörünge" olarak onları destekleyebilirdik.

Hala gıcık kaptığım kulübün sahibi Mehmet Kara ise ara sıra ortalıkta dolanmış, ama bizim masaya hiç uğramamıştı.

Performansın son bölümü de bitince herkesle vedalaşıp, kulüpten çıktık ve yarınki kutlama için Şile'ye doğru yola koyulduk.İlker iki gecedir kulübün dışında nöbette kalmış, şu anda da arkamızdan geliyordu.Tehlike ortadan kalkmış gibiydi,ama o Memduh denen kabadayının intikam peşine düşmeyeceğinin garantisi yoktu.Ne de olsa onun isteklerini yerine getirmemiştim ve bu yüzden mahkemeye çıkarılmış ve tutuklanmıştı.Büyük ihtimalle de uzunca bir süreliğine hapse girecekti.Dün ifadelerimizi verdikten sonra Korhan baş komisere teşekkür etmiş ve onu yarınki kutlamaya davet etmiştim.Adam gülümsemiş ve beni şaşırtarak davetimi kabul etmişti.Bunun Nil için hoş bir sürpriz olacağını düşünerek hınzırca gülümsedim.

Zaten dünden beri neredeyse sürekli gülümsüyordum.Yılların kamburunun sırtımdan yok olmasının verdiği hafiflik bana hala inanılmaz geliyordu.O meşum olayı arkadaşlarım öğrenmişlerdi, daha da önemlisi Ela da öğrenmişti ve buna rağmen yargılayıcı tek kelime etmemişler,aksine her konuda destek çıkmışlardı.Bu bana sanki bir ateşe girmişim, ama yanmadan, sadece arınmış olarak çıkmış ve hayatıma yenilenmiş olarak devam etmişim gibi geliyordu.Artık sakınacak, saklayacak ve kaygılanacak bir şeyim kalmamıştı.Ruhum özgürleşmiş,kabuslara meydan okuyabilirdim.Şimdiden sonra hayata daha sıkı sarılacak,daha olumlu bakabilecektim.Üstelik yanımda Ela da vardı.Sevgilim inanılmaz bir kızdı.Geçmişime derin bir anlayışla yaklaşmış, ailem konusundaki vicdan azabımı hafifletmiş ve onların güzel aşklarının coşkusunu içtenlikle paylaşmıştı.Ve gördüğüm kabustan sonra, gözlerindeki sonsuz güvenle:"Her zaman yanında olacağım."demesi, kabusun dehşetini bile alt ederek, beni dünyanın en mutlu adamı yapmıştı.

Yine de zihnimde ufak ufak yer eden bir kaygı beni şimdiden rahatsız ediyordu.Ela, haftaya mezuniyetten sonra Adana'ya gidince babasıyla konuşmayı planlıyordu.Hem kendi grubuyla devam etme niyetini, hem de benimle olan ilişkisinin gerçekliğini açıklayacaktı.Onu en azından bir hafta görmeyecek olmanın verdiği korkunç yoksunluk duygusu bir yana, o babası olacak herifin kızının anlattıklarını nasıl karşılayacağı konusunda rahat değildim.Pek belli etmese de Ela'nın da bu konuda tedirgin olduğundan emindim.O adamdan her şey beklenirdi.Her ne kadar şahsen tanımasam da, karakteri hakkında bazı sonuçlara varacak kadar ipucu edinmiştim.Bencil ve benmerkezci yapısıyla kendi isteklerini kabul ettirmeye alışmıştı ve kızını bu konuşma sırasında mutlaka üzecekti.Ama sevgilimi, geri adım atmayacağını bilecek kadar tanımıştım.

ELA'YA  KARŞI  ELALAR  ("YÖRÜNGE" SERİSİ  1) (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin