YİRMİ ALTINCI BÖLÜM

4.4K 430 45
                                    


                  YİRMİ ALTINCI BÖLÜM

Salih nefes nefese sokağın sonuna yaklaştığında, Kerim'in peşinden gelmediğini anlayıp, eğildi ve ellerini dizlerine koyup, biraz soluklandı.Yüzüne yavaş yavaş yine o iğrenç gülümsemesi yerleşti :

"Hadi bakalım Kerim efendi, bundan sonra kiminle dans ettiğini göreceksin.Baban değilmişim ha..."diye homurdandı.

Yaklaşan ayak seslerini duyup, arkasına baktığında, hızlı adımlarla ona doğru gelen genç çocuğu gördü:

"Tamam mı koçum?Her şeyi kaydettin mi?"diye sordu kendini beğenmişçesine.

"Tamam abi.Hadi gidelim artık, Memduh abi bekler."dedi çocuk aceleyle.

Birkaç metre ileride park edilmiş arabaya gittiler ve çocuğun ön yolcu koltuğuna, Salih'in de arkaya oturmasıyla, araba anında hareket etti.

"Amma uzun sürdü..."dedi şoför mahallindeki yamuk burunlu,ızbandut iriliğindeki genç adam.

"Herif ancak evine döndü Birol abi.Mecburen bekledik."diye savundu kendini çocuk.

"Hallettiniz mi bari?"diye sordu Birol şüpheci bir sesle.

"Valla ben kamerayla çektim, ama biraz uzak olduğum için sesler net değil.Ama abinin kayıt cihazı konuşmaları daha net kaydetmiştir.Ver abi şu kalemi, bir bakalım."diye Salih'e döndü çocuk.Salih cebinden çıkardığı kalem şeklindeki dinleme cihazını uzatınca,çocuk kalemin bir girintisine kulaklık yerleştirip, bir iki dakika dikkatle dinledi.

"Evvet!Ses kaydı da tamam."diye memnuniyetini belli etti.

Bu sözlerden sonra kimse konuşmayınca,sadece motorun vızıltısının bozduğu bir sessizlik içinde yola devam ettiler.

Salih arkasına yaslanıp, bugün kalktığından beri ilk defa rahatladığını hissetti.Son yıllarda yaşadıklarını ve onu bu akşama getiren olayları bir bir gözden geçirmeye başladı.Üç yıl evvel "Yörünge"nin Edirne konserinde Kerim'e ulaşmayı başarmış, kendini acındırmış ve yüklü bir miktar para kopartmıştı.Tabi o para birikmiş kumar borçlarına ve yeni kumar maceralarına uzun süre dayanamamıştı.En son bir sene önce baba evini de satmış ve işlettiği kahvede yatıp kalkmaya başlamıştı.Ama vazgeçemediği kumarda şansı bir türlü yaver gitmemiş,sürekli kaybetmiş ve evin parası da kısa sürede suyunu çekmişti.

Alacaklılardan kurtulmak hayat memat meselesi halini alınca da, Salih pılını pırtısını toplayıp İstanbul'un yolunu tutmuştu.Beyoğlu'nun arka sokaklarında ucuz bir pansiyona yerleşip Kerim'in evini veya takıldığı yerleri araştırmaya başlamıştı.İyilikle olmazsa, şantajla bol paraya konmaya kararlıydı.O piç buna mecburdu.Zamanında o orospu anası kendisini bir pislik gibi dımdızlak ortada bırakıp, çekip gitmiş,onu herkese maskara etmişti.Sonra da öz oğlunun saldırısına uğramış, az kalsın hayatından olacaktı.Kendini yerden göğe kadar haklı hissediyordu Salih ve hakkını aramaya gelmişti.

Ama Kerim'in izini bir türlü bulamamıştı.Grubun bağlı olduğu şirkete bile gitmiş, ama oradan da eli boş dönmüştü.Sonuçta elinde ne adres, ne de telefon numarası vardı.

Günler böylece geçmiş ve Salih yapabileceği tek şeyi yapmıştı.Kumar oynanan mekanlara dadanıp, ufak ufak şansını denemeye başlamıştı.Daha doğrusu olmayan şansını, çünkü sürekli kaybederek, buralarda da hayatını tehlikeye sokmuştu.Borçlar yine birikmeye başlamış ve Salih yine sıfırı tüketmişti.En son bu sabah kaldığı pansiyondan da atılmıştı ve tekrar bir başka gazeteye gidip, hikayesini satmayı denemeye karar vermişti.Bir süre önce iki büyük gazeteye gitmiş, ama kimsenin ilgisini çekememiş, soyadı da tutmadığı için, belli ki anlattıklarına inanmamışlardı.Şimdiki hedefinde küçük,sırf dedikodu ve asparagasla ayakta duran bir gazete vardı.Eh, onların vereceği para az olurdu, ama hiç yoktan iyiydi,hem başına bir şey gelmeden buralardan tüyme zamanı çoktan gelmişti.

ELA'YA  KARŞI  ELALAR  ("YÖRÜNGE" SERİSİ  1) (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin