Selammm okurcukklarımmm...Çok özledim sizleri.Şimdi yeni bir bölümle karşınızdayım!Umarım heyecanlısınızdır ve bu heyecanınızı gidermek için gelmişimdir.Neyse lafı fazla uzatmadan direk iyi okumalar diliyorum...
<3 <3 ;* ;*;* <3<3
Simay'dan
Gözlerimi açtığımda yanımın boş olduğunu ve etrafın karanlık olduğunu farkettim.Gece olmuştu ve Uraz ortalıklarda yoktu.Beni bu dağ evinde yanlız bırakmamıştır umarım.Bunun verdiği korku ve panikle hızla yataktan indim.Koşar adım karanlıkta salona doğru ilerledim.Etraf derli topluydu ve en kötüsü de Uraz Bey yoktu! Hızla koşuşturarak evi taramaya başladım.Yok, yok, burada da yok! Allah kahretsin! Beni burada bırakıp gitti! Kurda kuşa yem olacağım! Allahım ölmeden önce son bir vasiyetim var ;
1- Eğer şu an ölürsem babamın yaptığı kötülükten dolayı hapse girmesini istiyorum.Hatta hapis az gelir ona, idam cezası tekrardan yaygınlaştırılsın ve kellesi vurulsun.Çok mu acımasız oldu bu ya?Aman neyse az bile!2- Şu Uraz'ın biraz akıla ihtiyacı olduğunu düşünüyorum.Ona birazcık akıl ver yarabbim!Kendi aklımı bırakıp giderdim ama öteki dünyada bana lazım olacak o yüzden veremem yani.
3- Şu kapı açılıp içeri bir kurt girerde beni yerse o kurdu Uraz'ın cezalandırmasını istiyorum.Nasılsa o kurda ceza verirken kurtta ona verecek.Yani ikiside killed!
4-Yarabbim şu an beddua mı ediyorum, dua mı ediyorum, vasiyet mi ediyorum bende anlamadım ama ben son duamı senden istiyorum.Benim bütün günahlarımı bağışla! Amin.
Ellerimle yüzümü sıvazlayıp sesli bir şekilde amin dedikten sonra anahtar sesi duydum.Uraz gelmişti! Beni bırakıp gitti zannetmiştim oysaki! Ah ne kadar salağım...Salak gibi sırıtarak kapıya yöneldim.Kapının kulpu aşağı inince gözlerimi kapıyı açıp içeri girecek olan Uraz'a diktim.İçeri giren kişiyle gözlerim kocaman açıldı.
Ama bu Uraz değil ki!"Heyy sende kimsin?!" dedim bağırarak.Bir yandan da siması tanıdık gelmişti nedense?Artık hangi rüya aleminde görmüşsem?
Bana tek kaşını kaldırıp baktı bir müddet ve soğuk tavrını koruyarak hiç konuşmadan ayakkabısını çıkarıp içeri geçti.Bu kimdi lan?Hayır yani avcı desem değil, bekçi desem hiç değil peki bu kim? 19-20 yaşlarında bir delikanlı.Esmer teni ve suratsız yüzüyle bir delikanlı(!)
Gözlerimi devirerek kapıyı örtmeye çalıştım ancak kapı hızla açılıp suratıma çarpınca yeri boyladım.Bu dengesiz kimdi acaba?Ahh, burnum! Elimi burnuma götürüp acıyla inledim ve yerden yavaşça kalkıp kapıdan içeriye girmeye kalkan bir başka tanıdık yüze baktım.Bu da çok tanıdıktı lan!
Kaşlarımı çatarak "Sen kimsin lan?!" diye bağırdım.Bana alaycıl bir sırıtış gönderip başını iki yana salladı ve "Cık cık, hiç değişmemişsin.Hala aynı cazgır kız tavırları." diyerek ayakkabısını çıkardı.
Kaşlarımı saçma sapan bir şekle sokup olan biteni anlamaya çalıştım.Ama nedense benim aklım bana hiç yardımcı olmuyordu.
Kapıyı tekrardan örtüp içerideki koltuklara yayılıp alem yapan kişilere hesap soracaktım ki, kapı yine benim o eşsiz, güzel, pürüzsüz, parlak, nadide çiçeği, nurlu ∞ vb. suratıma çarptı.Ben yeniden yerdeki taş aşkımla buluşurken gözümün önünde bir çift ayak gördüm.Bu kimdi şimdi? O değil de kimse düştüğümde yanıma gelip el atmıyordu.Bu ne terbiyesizlik canım? Burnumun acısına mı yanayım, eve giren üç yabancı için mi yanayım, bilemedim.Gözümdeki yaşlar burnumun-sanırım kanıyor- acısıyla teker teker taşa düşerken
başımı yavaşça kaldırıp burnumun ucundaki üçüncü şahısa baktım.Uraz!!
Gözlerim televizyonda dizisini izlerken yeni bölüm görmüş ev hanımı misali kocaman açılınca hızla yerden kalkıp karşısına dikildim.Bana değişik bakıyordu gözleri...Hızla elimi kaldırıp içeriyi göstererek konuştum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tatlı İntikam (TAMAMLANDI)
Novela JuvenilUraz ve Simay... Kaçırılmayla başlayan aşka zorluklar bariyer kurabilecek mi?? Engelli mesafeleri aşarak kendi yollarına devam eden iki gencin hikayesi... Sizin hayat hikayenizden biraz farklı olan bu kitabı açarak okumaya başlayın!! Tüm hakları yas...