Tatlı İntikam (TAMAMLANDI)

Korkulu Bir Gece

Selamlar millet!..
Yeni bölümü hızla okumaya başlayın... Ama önceeee! İthaflar!!!

Bu bölümü dil-1234 adlı okuyucuma ve Evriim2310 adlı diğer bir okuyucuma ithaf ediyorum. Seviliyorsunuz okurcuklar!...😘

Hapishane Kaçkını'nı da bir bakın çok güzel!...

@@@@@@@@@@@@@

Simay'dan

"Tamam siz çıkın, ben hallederim."

Uraz'ın sesiyle çatılmış olan kaşlarım daha da çatıldı ve sinirden gözlerimi yumdum. Onun beni yerli yersiz öpmesi yüzünden böyleydim. Ve bunu halledecek miydi?? Gülesim vardı deli gibi ama kendimi o kadar kasıyordum ki resmen dokunsan ağladı ağlayacak cinsteydim. Zaten gözlerim doluydu ve ağlamamda da sakınca yoktu.

Kapı kapandığında çenemi birbirine o kadar sıkı geçirmiştim ki dişlerim kırılabilirdi. Camdan dışarı izliyormuş gibi yapsam da Uraz'ın bana yaklaşan yansımasını izliyordum. Kollarımı birbirine kavuşturdum ve çatık olan kaşlarımın şeklini hiç bozmadım. Gözlerimi açarak karşıdaki deniz manzarasına odaklandım. Daha doğrusu çalıştım. Çünkü onda bu güzel ve baştan çıkarıcı koku olduktan sonra işim çok zordu.

Uraz'ın ellerini belimde hissettiğimde istemeden kasıldım ve vücudumda yayılan kan akışına ayak uydurdum. Neden değişik bir insandı bu? Dengesiz hareketlerini bir kenara bıraksa olmuyor muydu?

Omzuma çenesini yasladığında kaslı göğsüne sırtım temas ediyordu. Beni kendine iyice çekerken yanaklarımızın birbirine değmesi beni benden almıştı. Derin bir nefesi dudaklarının arasından dışarı sertçe verdiğinde ona hala kızgın olduğum aklıma geldi. Gıcığın önde gideniydi ve şu anda da attığım tribi yediremeyip gönlümü almaya çalışıyordu. Pislik!

Kaşlarım hala açılmazken suratım turşu satıyordu. Uraz bunu farketmiş olacak ki yanağını yanağıma sürttü. İçimdeki kelebekler hoplaşırken sakin kalıp tribimi devam ettirmeyi düşündüm. Ama bu salak böyle yaparsa ben nasıl doğru düzgün surat asacağım ki?

"Çok inatçısın." dedi güzel sesiyle fısıldayarak.

Cevap vermedim. Etkilendiğim halde cevap vermedim. Sadece tenime işleyen güzel kokusunu ciğerlerime yavaş yavaş çektim.

"Ne o dilini mi yuttun?" dedi alay içeren sesiyle ama birazda soğukluk vardı. Her zamanki gibi...

Yine cevap yok...

"Seni susturmak bu kadar kolaysa artık sık sık öperim." dedi mucizevi bir şekilde fısıldayarak.

Gerilen vücudum onu memnun etmiş gibiydi. Kaşlarım olduğundan daha çok çatılmıştı onun bu arsızlığına. Öpme lafını duyar duymaz beynime kan sıçramıştı. Dirseğimi karnına sağlam bir şekilde geçirip "Senin şu yerli yersiz öpmelerin yüzünden bu haldeyiz ya! Aptala bak, hala öperim diyor!" diye çıkıştım.

Uraz sessizce inleyip "Sesin çıkmaya başladığına göre içeri geçebiliriz. Bu dirsek geçirmenin hesabınıda herkes eve gittiğinde göstereceğim ben sana!" diyerek burnunu yanağıma sürttü.

Nefesim kesilirken "Ve ayrıca...Kızınca çok seksi oluyorsun." dediğinde hızla arkamı dönüp çatık kaşlarımla burnunun dibine kadar girdim.

"Benimle uğraşma Uraz! Git içeriye film falan izle! Hadi!"

Uraz soğuk duruyordu ama alaylı baktığını gözlerindeki ifadeden anlıyordum. Derdi neydi ki?? İlk öpücüğümü almıştı işte! Uğraşmasa ve beni rahat bıraksa olmuyor muydu sanki?