Selamlaar benim minik okurcuklarım!..
Tatlı intikam da yeni bir bölüme imza attık...
Hepinize iyi okumalar diliyorum, bölüm sonunda görüşürüz!!!
<3 <3 <3 <3 <3 <3<3<3
Simay'dan
İnsan esaretten kurtuluşa erince o an ne hissediyorsa bende şu an aynını hissediyordum.Konuşmalarım, tüm o bağırmalarım, sövmelerim, saymalarım hiçbiri boşuna gitmemişti.Buna o kadar çok seviniyordum ki...
Uraz kolumu tutup beni dışarı sürüklemeye başladı.Az önceki insaniyetli tavırlar nedense bir anda puf oldu.Ama ben yapacağımı bilirim.Beni kaçırdıysanız ceremesini çekeceksiniz.Şimdiii birazcık yüzsüzlük yapma zamanı...
"Uraz, iki gündür yemek yemiyorum.Midemi ihanete uğrattım sayende.Lütfen bana yiyecek bir şeyler ver." deyip dudak büzdüm.Belki böyle daha inandırıcı olur.Yürürken konuşuyorduk ve bir anda durup yüzüme baktığında dengemi sağlayamadım.Ve Uraz'ın üstüne yalpaladım ama kısa sürede kendimi toparlayıp ayakta dimdik durabildim.
"Acıktın mı? Kaçırıldığın yerden bir de yemek mi istiyorsun?Sen nasıl bir kızsın?"
Tavana bakıp düşünürmüş gibi yaptım ve tekrardan Uraz'a dönüp "Bilmem, nasıl bir kız olduğumu sen söyle.Ayrıca ben her daim acıktığımı yüzüne vururum.Beni doyurursan sizinle işbirliği yaparım.Tabii kabul edersen??" dediğimde sabır diler gibi bir nefes aldı.
"Yürü Allah'ın belası yürü!" deyip beni mutfağa çekiştirdi.Kazanmanın zaferini şu an içimde yaşıyordum ama birazdan yemek yiyerek mideme de yaşatacaktım aynı zaferi.
Mutfak masasına kendimi atıp elimi çeneme yasladım ve tezgâha yaslanıp bana soru soran gözlerle bakan Uraz'a döndüm.
"Ne istersiniz hanımefendi? Biftek, kuzu pirzola, yoğurtlu garnitürlü makarna?? Hı??"
Uraz'ın sorularını es geçerek güler yüzle "Ben bir kuru fasulye pilav alayım.Cacık da olabilir aslında yanında ama eğer o yoksa bir çoban salatada yiyebilirim.İki ekmek olsun, sonuçta iki gündür açım.Soğan güzel olurdu ama evde üç erkek var ve ben kokmak istemem.Pul biber vazgeçilmezim oluyor vee...ımmm...hah..buldum! Turşu!! En önemli şeyi nasıl unuturum? Canım çok çekti.Uraz turşu var mı? Ne olur olduğunu söyle? Ben onsuz yapamam!.." deyip soru soran gözlerle Uraz'a baktım.Nolur var desin!
"Fesubhanallah! Kızım sen manyak mısın, kuru fasulye pilavı şimdi nereden bulayım? Ayrıca turşu nedir ya? Hamilelik döneminde misin sanki de canın çekmiş gibi konuşuyorsun?"
Suratıma üzgün yüz ifademi takınıp başımı önüme eğdim.
"Şimdi aç mı kaldım ben? Ya oruç tutsam bundan daha hayırlıydı, ama oruçta 17 saat açız ve ben tam 48 saattir açım. Bu da demek oluyor ki...yakın zamanda tansiyon düşüklüğünden öleceğim."
Uraz'ın oflamalarına şahit olup başımı kaldırdım.Eli ensesinde buzdolabının önünde bekliyordu, kapağını açmadan.
"Dolapta ne varsa ye.Hepsini yemede(!) sonra aç kalıp ölürsün mazallah." deyip mutfaktan çıktı.
"Olorson mozolloh! Gerizekalı! Açım diyorum, mide fesadı geçiriyorum diyorum ama beyefendinin umru duymuyor! Neyse ben şuradan iki kaşık bir şey yiyeyim kendime gelirim."
Ayağa kalkıp dolabın kapağını açtım.Abur cubur...
Ahh hiç sevmem ama yiyecek başka bir şey yok.Elime kolayı ve cipsi alıp masaya oturdum.Sonra dolabın kapağında bulunan çikolatayı da alıp afiyetle yemeye başladım.Kendimi iftarda gibi hissediyordum.Yeme işlemim bitince etrafı toparlayıp kendime çeki düzen verdim.Son olarak banyoya gidip duş aldım ve Uraz'ın kıyafetlerinden uygun olanı bulup giyindim.Artık bu evin bir parçası gibi davranma zamanı gelmişti.Onları beni kaçırdıklarına bin pişman edeceğim.Siz görün de bakın...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tatlı İntikam (TAMAMLANDI)
Novela JuvenilUraz ve Simay... Kaçırılmayla başlayan aşka zorluklar bariyer kurabilecek mi?? Engelli mesafeleri aşarak kendi yollarına devam eden iki gencin hikayesi... Sizin hayat hikayenizden biraz farklı olan bu kitabı açarak okumaya başlayın!! Tüm hakları yas...