İyi okumalar gençler...
Öpüldünüz...😘*•~~~~~~~~~~~~~~~~~•*
Simay'dan
Uraz'ın sarhoş ve ardından da ağlamış halini gördükten sonra şoka girmiştim. O nasıl ağlardı? Uraz neye, kime ağlamıştı peki bu kadar? O güzel gözlerinden yaş akıtmıştı ve bu benim canımı sıkmaya yetmişti. Acaba ben ağlarken o da benim gibi hissediyor muydu?
Kolunun altına girerek onu bir adım içeri ilerlettim ve kapıyı kapattım. Yavaş adımlarla koltuğa götürdüm ve oturtturdum. Kolunun altından çıkacağımda beni engelledi ve omzuma başını koyarak gözlerini kapattı. Alkolü fazla kaçırdığı o kadar belliydi ki... Güzel kokusu kaybolmuş yerine alkolün pis kokusu gelmişti.
Saçını okşamaya başladım. İyice gevşemişti bu hareketimle. Beni heyecanlandırıyordu bu çocuk! Başımı omzumdaki başına yasladım ve gözlerimi kapattım. Niye ağlamıştı acaba? Ama sarhoşken cevap verebilir miydi? Sağlamken inadından söylemezdi ve belkide şimdi bütün şeylerin cevabını öğrenebilirdim. Gözlerimi açıp aklımdaki soruyu sormaya çalıştım.
"Uraz, niye ağladın?" dedim kısık ses tonumla.
Umarım sızmamıştır diyerekten kafamı hafif öne eğip yüzüne baktım. Gözleri kapalıydı ama ağladığı için gözleri hafif suluydu. Üzülmüştüm bu haline, kim bilir ne için ağlamıştı?
"Uraz, sen sarhoş olmazdın! Neden içtin ya?"
Suratına hafifçe vurarak gözlerini açmasını bekledim. Eve gelmesi bile bir mucizeydi, bu kafayla yanımda ayılamıyordu. Gözlerini hafif aralayıp kısık kısık baktı bana bir müddet. Nasıl görüyordu beni şu anda acaba? Bir yaratık gibi falan mı??
"S-simay??" dedi sarhoş olduğunu kanıtlar bir sesle. Gözlerimi hafifçe belerterek ona ben olduğumu ispat etmek istercesine "Evet benim." dedim.
Minik bir tebessümle gözlerini tekrar kapattı ve başını göğsüme yasladı. Elini belime dolayıp bana sarıldı. Şu an bir bebek gibiydi ama koca bir bebek!
Onu tekrardan uyandırmaya çalıştım. Burada uyuyamazdı...
"Uraz kalkar mısın? Derdine ne de bu kadar içtin? Leş gibide kokuyorsun, sen böyle kokmazdın ki? Ahh!"
Onu göğsümden kaldırıp gözlerini açmasını bekledim. Saf saf etrafına bakınıp gözleri beni buldu. Gülümsüyordu ama buğulu bir gülümsemeydi bu. Gözlerimi devirip kolunun altına girdim ve banyoya götürdüm onu. Yıkanması lazımdı yatağa girmesi için. Yoksa asla yanımda uyuyamazdı!
Üzerindeki ceketi çıkarıp yatağın üstüne koydum ve ceplerini boşalttım. Onu giysileriyle yıkayacaktım tabikide! Soğuk suyu üzerine doğrulttuğumda sessizce inledi. Titremeye başladığında çok mu ileri gittiğimi düşünüyordum. Suyu ılık yapıp onu küvette dizlerinin üstüne oturttum ve saçlarını şampuanlayıp duruladım.
Giysileriyle artık ne kadar temiz olduysa iyiki de temizlemiştim. O pis kokudan eser kalmamıştı...
Onu havluyla kuruladığımda üstünü nasıl değiştireceğimi düşünmeye başladım. Mutsuzca dudak büzüp düşünmeye başladığımda Uraz sessizce güldü. Kaşlarımı çatarak yüzüne baktım. Sarhoşluktan ayılmıştı herhalde?
"Çok tatlısın." dediğinde büzdüğüm dudağımla çattığım kaşlarımı düz bir konuma getirdim.
Ben mi tatlıydım??
Nutkum tutulduğunda kendime gelip "Madem kendine geldin üstünü giyin. Bende sana kahve yapayım." diyerek odadan çıktım ve doğruca mutfağa kahve yapmaya gittim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tatlı İntikam (TAMAMLANDI)
Novela JuvenilUraz ve Simay... Kaçırılmayla başlayan aşka zorluklar bariyer kurabilecek mi?? Engelli mesafeleri aşarak kendi yollarına devam eden iki gencin hikayesi... Sizin hayat hikayenizden biraz farklı olan bu kitabı açarak okumaya başlayın!! Tüm hakları yas...