Tatlı İntikam (TAMAMLANDI)

Kırıntılar

Merhaba cancanlar!!!
Bölümleri okuduğunuz için teşekkürler... Ama votelemeyi unutuyorsunuz, lütfen eller oy butonuna değsin...

Öpüldünüz okurcuklar...😘

<•><•><•><•><•><•><•>

Simay'dan

Sevdiğim insanlar birbirine girerse ne olur, diye hiç düşünmediğim eski zamanlar bu zamanlarda çok düşünesi bir konu olmuştu benim için. Hep birinin tarafında olmam gerekmiyordu zannedersem. Çünkü hangi tarafa geçsem karşı tarafta sevdiklerim vardı ve onları çıkmaza sürükleyemezdim.

"Ne yapıyorsunuz oğlum siz orda! Bu yaptığınız adamlık mı? Hepiniz dağılıyorsunuz!"

Uğurların arkasındaki afacan okul tayfasına sert bir şekilde bağırdım. Her zaman lafımı ikiletmeyen bu mallar şimdi birdenbire saf değiştirip kendi kendilerini dinler olmuştu.

Hakan denilen on birlerdeki çocuk öne bir adım çıkarak bana "Sen karışma, biz adamlığı senden öğrenmeyeceğiz." diyerek Urazlara baktı kıstığı gözleriyle.

"Ne diyorsun lan sen? Daha birkaç aya kadar Nisa ve benden dayak yiyordun! Şimdi mi adam oldun?!" dedim hırçın bir şekilde onu yerle bir edecek laflarımı özenle sokarken. Hakan hızla bana dönüp "Ne diyorsun kızım sen? Ağzını topla yoksa yerden toplarsın!" dediğinde nereden geldiğini anlamadığım bir yumruk sayesinde Hakan yerle yüzünü buluşturmuştu. Şok içinde gömleklerinin kollarını birer birer yukarı sıyıran liseli ergenlere bakakalmıştım. Nisa beni arkasına alarak Urazların önüne geçti. Uğur'u sağlam bir şekilde geriye itekleyip "Kavga çıkmayacak! Topla şu salakları ve hemen gidin buradan!" dediğinde Uğur kaşlarını çatarak sırıtmaya başladı. Bunların derdi kavga mıydı cidden? Tüm okulun bizi izlemesi ayrı bir saçmalıkken, müdürün bizi hala fark edememesi ayrı bir ironiydi.

Nefeslerimi sağlam bir şekilde aldığımda Uğur Nisa'ya "Senin ve Simay'ın emirleri artık geçersiz. Biz sizi farkındaysanız korumaya çalışıyoruz, o yüzden kenara geçip izleyin." diyerek onu kenara itekledi.

"Gelin piçler!" dedi Uğur Urazlara.

Ne yani Akın'ın dediği gibi üçe bin mi dalacaklardı? Hah! Bu saçma! Hemen müdürün gelmesi gerekiyordu ya da gelmemesi...

Eğer gelirse bütün okulun yanında Nisa ve ben sıçardık!

Uğur Uraz'a yumruk atacağı sırada onun kası olabileceğini hiç hesaba katmayan Uğur, Uraz'dan sağlam bir tane yumruk yemişti.

"Bir daha bu kolları Simay'ın omzunda görmeyeceğim!" diyerek kolunu ikiye büktü. Uğur acı bir şekilde bağırırken kendime hakim olamayıp yanlarına vardım ve Uraz'ın eline yapıştım.

"Yapmasana ya! Bırak, kırdın çocuğun kolunu!"

Ergenler birer birer üstümüze doğru gelirken sanırım sıçıştan sıvamaya doğru geçiyorduk. Uraz elini Uğur'un kolundan çekip benim elimi tuttu ve beni arkasına çekti. Burak'ta anlayamadığım bir sinirle Nisa'yı kolundan yakaladığı gibi arkasına aldığında Akın kolunu sıvayıp önüne gelen Fuat'a sert bir yumruk attı.

"Oha lan! Ergenleri dövmek zevkliymiş!"

Uraz gözlerini devirip kalabalığa doğru ilerledi ve üçüde kendilerini bir anda ergen halkasının içinde bulmuştu. Heyy! Onlara dayak atmayacaklardı değil mi??

Nisa Fuat'a koşarken bende Uğur'a koşuyordum. Yanına varıp koluna dokunduğumda yüzünü buruşturarak "Ahh! Acıyor kızım mal mısın?!" dedi sızlanarak. Bende yüzümü ekşitip "Revire gidelim bence, kırılmış gibi." dediğimde başıyla onayladı ve ayağa kaldırdım. Tam sağlam kolunun altına gireceğimde beni durdurup "Aman aman! Ben kendim giderim, bir daha kolumun altına girme!" diyerek okulun içine doğru adımladı.