Mafya Babası

4.9K 208 15
                                    

• Selammmlarr Milleet!!
Multimedyada Koray Derin...
• Uraz ve Simay'ın hikayesinde gelişen diğer olaylara gelin hep birlikte bir göz atalım...

{•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•}

Simay'dan

Uraz kapıyı çekip gitmişti ve hala kendimde bir hata arıyordum. Onu incitecek ne söylemiş olabilirdim ki? Onun gibi birini üzecek ne söylemiş olabilirdim ki?

Ben bunları koltuğun üstünde yatarak düşünürken kapı çalmıştı. Önce tereddütle kapıya baksamda Uraz'ın geldiğini düşünerek ayağa kalktım ve gidip kapıyı açtım. Tanımadığım siyah takım elbiseli, otuzlu yaşlarda sayabileceğim iki tane esmer adam vardı karşımda. Tek kaşımı kaldırıp soğuk yüz ifademi takınarak bir elimi kapıda diğer elimi de kapının pervazında tuttum. Ne istiyordu bu salaklar acaba? Yollarını falan mı şaşırmışlardı?

"Yanlış geldiniz herhalde, klüp bar ileride." dedim düz bir sesle.

Yüzümdeki sert ve soğuk ifadeyi bozmadan onlara bakarken ikisininde gardiyan gibi sert ve kaslı olduklarını farkettim. İçimden bir ses buradan hemen tüymem gerektiğini söylüyordu ama kaçmayacaktım. Sol taraftaki avanak tipli herif bana tek kaşını kaldırıp "Bize zorluk çıkarmadan arabaya kadar geliyorsunuz küçük hanım." dediğinde yerimde dik bir şekilde duruş sergileyerek soğuk sesimle "Kimsiniz lan siz?" dedim.

Sağ taraftaki iri cüsseli olan adam bir adım öne çıkarak kapının pervazında olan elimi indirdi ve kaşlarını çatarak öfkeli bakışlarını yüzümde dolaştırdı.

"Soru sormak yok, bizimle geliyorsun."

Elimi inat edercesine kapı pervazına tekrar koyduğumda adamın gözü elime kaydı. Çok sert görünümlüydü ve bu hiçte beni etkilemişe benzemiyordu.

Ben Urazlar tarafından kaçırılıp onlara beni kaçırdıkları için orayı zehir etmiştim. Bu iki mantar kafalıya mı kendimi ezdirecektim? Hah güleyim bari!

"Gelmezsem ne olur?" dedim düz düz.

Gıcık ediyordum ikisinide ama bu sinir edişimi en çok kapı pervazında olan elime takan adamda görüyordum. O daha agresif gibiydi. Diğeri de sertti ama onda biraz yumuşaklık sezmiştim.

"Sana soru sormak yok dediğimi hatırlıyorum. Zorluk çıkartma ve hemen bizimle gel."

Dudaklarımı sertçe yalayıp alayla güldüm. Kaşlarım çatıktı ve bu halim onların sinir katsayısını zorluyordu tıpkı onlarında beni zorladığı gibi.

"Bende size şunu söyleyeyim, emirlerden hoşlanmam. Rica edin ve nereye, ne için gideceğimizi açıkça söyleyin. O zaman belki gelebilirim."

Soldaki yumuşak tipli ama kaşları çatık olan adam bana doğru bir adım atarak "Bu hakkı sana veremeyiz, şimdi bizimle gel ya da zorla gelmeye razı ol." dediğinde düz ifademi hiç bozmadan ikisininde suratını inceledim. Sağdaki sert olan biraz sinirlenmişti bu duruma ve sanırım az sonrada küplere binecekti. Ağızlarındanda laf alınmıyordu. Ne mübarek birşeymişim ben ya? Herkesin bir kaçırası tutuyor! Kesin babam olacak adamın bir hatası yüznden kaçırılıyorum. Yine ne yaptıysa artık?

Babam olacak adam demişken içimde anlam veremediğim bir panik ve merak duygusu kabarmıştı. Onun en son parmakları kesiliyordu ve sanırım şu an ölüydü. Peki ya annem? Ona ne olmuştu? Ailem nasıl bir anda dağılma noktasına gelmişti?

Gözlerimi daldığım sokaktan çekerek sert yüzlü soldaki adama diktim.

"Selim Acar için mi sizinle geleceğim?"

Tatlı İntikam (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin