Lütfen oylarınızı ve yorumlarınızı eksik etmeyin <3
Bölüm şarkıları;
Kutanin - Oglan
***YAZARDAN***
Barış, sessiz bir eve uyanmıştı. Kızların çarşıya uğrayacaklarını biliyordu. "Keşke Eylül de dinlenseydi biraz..." diye geçirdi aklından uyanır uyanmaz. Sessizce gerindikten sonra yastığına sarılıp gülümsedi. Uzun zaman sonra evindeydi. Elbette gittiği yerler ona yabancı gibi hissettirmemişti ama gerçek bir ev olarak hissettiği tek yer Eylül'ün yaşadığı ev olmuştu her zaman. Hoş, Kuzey'in annesi Zehra teyze bunu duysaydı onu bir posta terlikten geçirirdi.
Yavaşça doğruldu uyuduğu yeşil koltuktan. Yastıkları düzeltti, telefonundan uygulamaya girip en üstteki oynatma listesine bastı. Arkadan hoş bir tınıda, Gagauz Türkçesiyle bir şarkı yükselirken Eylül'le kaldıkları odasına girdi, üstünü değiştirip siyah bir tişört ve gri eşofman altını giydi. Barış biraz rezil uyumayı seviyordu; o uyanmasın diye etrafında çok kısık sesle konuşulması, çok az duyduğu halde Eylül'ün üstünü örterken kıyafetleri konusunda söylenmesi çok hoşuna gidiyordu, bunlar ona gerçek bir ev ve aile hissi veriyordu. Annesi, Barış daha çok küçükken böyle yapardı. Sarı tutamlarını okşar, dışarıdan gelip değiştirmediği kıyafetleriyle uyuyakalmasına tatlı bir sitemle söylenirdi.
Mutfağa geçti sonra. Fırını açınca sabah kahvaltısından birkaç sigara böreğinin kaldığını gördü, tabağı tezgaha koyup çay suyu koydu. Börekten bir parça ısırıp tezgaha yaslandı, kızların ne zaman gittiğini bilmiyordu. Bu yüzden bir eliyle böreği yemeye devam ederken bir eliyle de konuşma gruplarına mesaj atmak için telefonuna giriş yaptı.
Mesajı göndereceği an, zil çaldı.
"Hah! Geldiler galiba!" diyerek yarım kalmış böreğini tezgaha bıraktı, çaydanlığın altını kapattı, göndermek üzere olduğu mesajı da silip telefonunu cebine koydu ve kapıya ilerledi ve deliğe dahi bakmadan neşeyle açtı.
"Hoşgeld-"
Lafını dahi tamamlayamadan yüzüne inen yumrukla geriye sendeledi Barış. Şok olmuştu çünkü aynı anda evlerine hiç tanımadığı iki adam birden dalmıştı. Elmacık kemiğine elinin tersiyle bastırarak hızlıca geriye atılıp gardını aldı kendince. "N'oluyor lan?!"
Ne olduğunu anlayamadan adamlardan arkada kalan üstüne doğru atıldı. İkinci yumruktan kendisinden beklenmeyecek atiklikle kurtuldu, karşı hamle olarak adamın gözüne sert bir yumruk attı. Adam acıyla inleyip gözünü tuttu, sanırım kolay bir iş zannediyordu. Bu hamle beklenmedik olmuştu. Bir yumruk daha attı Barış, o kadar sertti ki eklemlerinin acısını hissetmişti.
Adam geriye doğru gidip kanayan burnunu tuttu fakat kendisine ilk yumruğu atan adamın çoktan salona daldığını göz ucuyla görünce fevri döndü Barış'ın. Kafasını döndürüp "Girme lan evime!" diye bağırıp salona doğru ileri atıldı. Karşısındaki adam kendisine doğru poziiatıldığını sandı çünkü arkasında kalan adam, silahın kabzasıyla hızlı bir şekilde Barış'ın ensesine vurmuştu.
Barış acıyla inleyip yere düştü. Bilinci kapanmadan önce gördüğü tek şey, kendisine vuran adamın kanlar akan burnunu tutarak sonuna kadar çekilen çekmecelerde bir şeyler aramaya başlamasıydı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yansın Ankara
Teen FictionGeçmiş, en olmadık zamanlarda kendini öyle bir gösterir ki aklınızı şaşırırsınız. Kurtuldum zannedersiniz, her şeyin geçtiğine bizzat şahit olursunuz ve işte, karşınızda tüm heybetiyle duruyordur. Geçmişten, sadece ondan kaçarak kurtulabilirdiniz. E...