5.Bölüm: Test Mevzusu

11.7K 497 61
                                    

Yine  Ben ✋👊

Keyifli okumalar 😍😘

5. Test Mevzusu

Kaybetmek o kadar zormuş ki her seyi herkesi hiç bir zaman kolay olmamış kabullenmesi acısı hüznü hasreti. Mutlu sonla biten romanlar hikayeler hep yalan söylemiş. Filmler ve masallar gibi.

Aslında hayatın gerçekleri varmış doğrular ve yanlışlar. Gerçekler ve acılar. Neden kaybetmeye mahkumduk ki bazı şeyleri neden kaybedilmeye mahkumdum.

Annem ve babam olmayınca hiç  kimsem kalmamış gibi hissediyordum. Veda ettigim evime son kez baktım. Her sey yerli yerindeydi oysaki televizyonun önündeki koltuklar hayaller. Koridordaki aile fotoğraflarımız ise hayatlarımız. Sadece anılarda kalmıstılar. Siyah valizimin çıkardığı gürültü içimdeki acıyı tarif edemiyordu daha çok acıyordu canım. Daha da cok yanıyordu. Kazayı neden yapmışlardı ki.

Uçuruma yürür gibi yürüdüm valizimin ardından. Gürültü kulaklarımı sağır etsin bu acıya dayanamayarak atlayım uçurumdan istiyorum. Tahta kapıyı kapatıp üst kattaki odama baktım. En mutsuz olduğum anlarda bile en mutlu benmişim kaybedince anlıyordum. O odada ağladığım günler en güzel günlerimmiş oysaki.

"Hadi sara !" bazen kötü olduğunu düşünsemde değildi. Ağlamama hıçkırmama rağmen eve benimle gelmiş ve beni kızsada yerimden kaldırmıştı. Iki saat aralıksız ağladığımda evin köşesinde sigara içmiş sonunda da gelmiş beni bağırarak susturmustu. Aslında ona ihtiyacım vardı benim yanımda olacak birine. Arka koltuğa yerlesip gözümü ayırmadan son kez baktıgımda damlayan göz yaşımı sildim.

"Böyle ağlayacaksan bir daha evden çıkarmam !"  dedi. Içimi çekip gözümü sildim en azından izin vermisti ağlamama. Arabanın sessizligini yabancı müzik açarak dagıtırken içimi çekip gözlerimi sıkıca yumdum. Babam benden ne isterdi ben ne yapıyordum. Kendimle sürekli çelişiyordum Gupse abla benimle konuşurken yaşamayı ve ailemin yapamadıklarını yapmayı 'okuyup babamın avukat kızı olarak ofisin başına geçmeyi ' . Ya da konuşmadan sonra ölmeyi düşünüyordum. Ölmek hep agır basıyordu ama ailem olsaydı bunun için çabala derdi. Kendime sürekli acı veriyordum acı vermeye meyilli mazosistmiydim ben. Çevremdekileri de kendimle birlikte harap ediyordum. Bir karar almam gerekti kesin bir karar.

Telefonumu çantamdan aldım. Kazadan sonra direk yurda yerlestirildiğim için evde kalmıştı telefonumda. Sesli bir sekilde telefon açılırken gelen tonlarca mesajı görmezden geldim. Annemin babamın ve benim resmimiz vardı ekranda o kadar mutluyduk ki. Ne yapmalıydım bir yol gösteren de yoktu.

"Hocam ?"  aslında Semih hoca'yı bir zamanlar taparcasına severken cok iyi dinlerdim. Her sözünü emir bilirdim kendisi de zaten demişti. Galiba Arda hoca'dan öğrendi ya da o kadar saçma salak seyler yaptım ki anladı. "Ne var ?"kabalıkta level atlıyor galiba. "Biliyorum belki cevap vermezsiniz yada konusmadığım halde çok konuştu dersiniz. Kızarsanı..." sözüm kesilmişti tahmin ettiğim ve söylediğim gibi.

"Sadede gel Sara ! " sadede gel saraymış. Duygusuz pislik ama öğretmenlere öyle denilmez. "Sizin aileniz ölseydi siz pes mi ederdiniz devam mı ederdiniz ?" Telefonun ekranında annem ve babama bakarak söyledim. Dakikalarca bekledim cevap gelmedi. Konuşma geregi duymadı galiba.  Telefondaki bildirimleri silip tuşunu kilitledim. Yola baktım aslında eve de gelmiştik . Otomatik açılan siyah kapıya yine hayretle baktım.

"Bu kapı perili falan mı ? Etrafta hiç kulube göremiyorum !" sesli söyledim cevap verir düşüncesiyle ama çok güzel yanıldım. Araba garaja yakın durduğunda çantamı ve montu elime aldım. "Kapı perili falan değil otomatik ve arabaya duyarlı kapı ! Pes etmezdim ben yani sende pes etme ağlayıp üzülmekle bir yere varamazsın çalışıp çabalamakla en iyi yerlere varırsın bu yüzden çok konuşarak benim canımı sıkma sohbetini sevmiyorum. Arabadan in ve eve git valizi ben getiririm. "  bütün diyeceklerim boğazımda dügümlenmisti. Cok konusan adam değildi ve konusunca boşta konusmazdı beni kovmuştu başından ciddi ciddi.

Merhaba Ögretmenim (Tamamlandı. )Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin