Merhaba o güzel parmakcıklarınıza yorum yapmak hiç zor gelmeyecektir yorum yapmayı unutmayın ✋✋
Profilime girip Pinokyo'yuda okuyup veto ve yorum atarsanız bilin ki Mutluluktan havalara uçacağım 😍😍
12.Bölüm : Süpriz
Evimin üst katında bulunan çocukluğumdan bu yana bana ait olan odamda kıyafetlerimi degiştirdim. Vucudum ısınmıştı burnum daha çok aksada ne illetti gitmiyordu. Son yaptığımdan sonra dahada beter olacak gibiydi. Yesilin hakim olduğu yatak odamda yeşil dolabımı kapattım. Yesili seviyordum huzur veriyordu bu renk odamda daha çok durmamı sağlıyordu. Islak saçıma havluyu sardım. Yağmurun altına çıkıp bekledigim zamanlar da annem böyle yapardı kuruturdu saçımı sonra bir ıhlamur yapardı. Demezdi kimse keyfime. Yeşil yatagımın üzerinde bulunan paketi sıkıca tuttum.
Parlak hediye paketiydi icinde onuncu sınıfta çok isteyip aldırdığım elbise vardı. Annemi ne kadar zorlamıştım alması icin o zamanlar ilk okuldan çıksakta lisede belirli bir süre öğretmenler gününün anlamı vardı o zaman almıştım. Her şeyi sakladığım gibi eski defterlerim, romanlarım, bebeklik yaşlarım onuda saklamıştım. Dolabımda bulunan kutuya aslında yanımda bir boyunca bekletip veremediğim ilk ve tek hediyemdi. Iyi ki anneme aldırmıştım. Ben gömlek diye diretmistim hani ilk okulda herkes öğretmenine çizgili gömlek kalem, gül falan verirdi ya. Kalem yavan olur gülde ayıp olur diye gömlekte diretmistim.
Annemse 'Sara kızım saçmalama alıyorsan güzel bir hediye al. ' demişti. Bende ona uyan hardal sarısı pantolon ve mavi adidas baskılı bir hırka almıştım. Paketi gögüsüme bastırıp özlemini azda olsa giderdiğim odadan çıktım. Her yer bir yıpranma doluydu annem ve babam. Ust katta bulunan merdiven aralıgının bitiminde annem ve babamın huzur dolu odası vardı. Hic kullanılmayan iki misafir odası da buna dahildi. Bir de tabi misafir odalarında lavabolar vardı. Bizim kaldığımız odada ise lavabo yoktu misafir odasının yanında benim odamın bitişiğinde duran lavaboyu kullanıyorduk.
Banyo ve lavabo icin oda degistirmek istesem de asla yapmamıştım. Odam günesi doya doya alıyordu. Sokağın lambasına da odamı gece aydınlatıyordu uyurken korkmuyordum. Yagmurun yağdığı ve göğün gürledigi gecelerse uykum kaçar annemlerin odaya dalardım. Onlarla uyurdum korkum ayrı bir boyuttu. Yada annem gelir beni uyutana kadar basımda bekler saçımı okşayarak uykuya dalmamı salardı.
Merdivenin basamakları ayagımdaki tavşanlı pandufumla ses çıkara cıkara indim. Bu pandufu hep seviyordum babamın en son aldığı hediyeydi bana. Uzun süre kullanmamıştım. O kadar sevimliydi ki kullanmaya kıyamıyordum.
Salonun penceresinden etrafı sigara icerek seyreden Semih hoca Beni görünce parmaklarındaki tütünden biraz cekti. Gri dumanını profesyonellikle ağızını büzüp savurdu. Odama çıkalı çok olmamıştı salon az da olsa sigara kokusuna bulanmış gibiydi. Kanepeleri gećip yanında durdum. Bana sarılması gerçekten de derdime biraz olsa fayda saglamıştı. Üzerinde kuruyan beyaz gömlegi koluna artık yapışmıyordu. Kumaş pantolonu siyah olduğu için pek belli ettirmesede eminim ki ıslaktı.
"Ne var ?" sigarayı ağızının kenarına getirip alnını çatarak söyledi elimdeki mavi ciltle kaplı dikdortgen seklinde duran paketi uzattım. "Bu ne ?" sigarasını baş parmağıyla işaret parmağının arasına aldığında sigara olup onun gibi tutusmak istedim. Sigara içisini hep okuldayken izlerdim. Sigarayı sever miydim ? Asla !
"Giymeniz icin elbise ?" paketi eline alıp savurdu. "Niye bu halde ? " paketi silkeyip kulağına götürdü. "Başkasına aldıysan ben giymem !" tekrar elime doğru uzatınca hızlıca kafa salladım. "Hayır hayır size..." başka kime olacaktı. Ondan başka bir Murat'a alırdım. Liseye gittiğim zaman sadece ögretmenler gününü kutlamış hediye almamıştım kimseye.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Merhaba Ögretmenim (Tamamlandı. )
Fiksi Umum"Kaybedecek bir aydınlığın yoksa karanlıktan korkmazsın..." dedi kadın sonrasında ise adama sıkıca sarıldı. Onunla nefes almak bile kadına bir ömür sürerdi.