Gece gelen tıkırtıya uyandım. Sanırım semih hocaydı. Zaten hep gec geliyordu. Bir de ben ona mı emanettim. Karmakarısık simdi her sey sorsam mı. Sormasam mı.
Yataktan inip merdivenlerden indim. Salonun ısıgı acıktı. Kanepeye boylu boyunca uzanmıstı. Üzerine giydigi borda renklı deve kusulu gömlek ve yırtık jeaniyle yine harikaydı.
"Efendim sara"
Onu süzmeyi kesip karsısına oturdum.
"Beni siz üzerinize mi aldınız"
Ne sacmalıyorum bu nasıl bir sey.
"Yani sey babam size mi emanet etti beni."
Sordugum soruyla yerinden kalkıp dikildi.
"Ne diyorsun sen"
"Saklamanıza gerek yok hocam. Eger böyle bir seyse gidebilirsiniz. Bana bakmaya benimle olmaya mecbur degilsiniz. Zaten eve geldiginiz yok. Ailenizle konustugunuzu bile gizliyorsunuz. Anneniz beni sevmiyor. Babanız ise ben evdeyim diye sizinle konusmuyor. Hem Bir sürü kız arkadasınız da var. O ortamlardan da ayrılmayın bana bakmakla yükümlü degilsiniz artık. Eski hayatınıza geri dönün"
" sara kes sesini"
"Emir vermenize gerek yok zaten diyeceklerimi söyleyip gidecegim. Yada siz gidin. Bundan sonra burada yalnız kalacagım. Bir sey de olmaz. Babanızın anneme yaptıklarını bilmiyorsunuz tabi siz. Babam bilse size emanet etmezdi beni."
"Sara sinirlerimi zıplatma bu deli sacması hikayeyi kim uydurdu"
Niye inkarediyordu ki. Efsun abla bana bosuna anlatmamıstı.
"Deli sacması degil. Bundan sonra ben yokum sizin icin. Hani demistim ya siz canımı daha cok yakıyorsunuz diye simdi de yine aynısını yaptınız. Siz benim ögretmenim dısında hic bir seyim degilsiniz"
Merdivenleri cıkarken gözlerim dolmaya baslamıstı. Yataga atınca sayko mızmızlanarak yanıma geldi. Kapının carpması normalde duyulmazken kulaklarımı acıtmıstı. Pencereden yola bakınca semih hocanın arabaya bindigini gördüm.
Demek ki bana bakmaya mecbur hissediyormus. Daha cok aglayıp asagı indim kapıyı kilitleyip salonda yattıgî yere oturdum. Neden benim üzerimden oynamıstı.
Sehpadaki telim kendinden gecmis gibi calarken arda hocanın aradıgını gördüm. Niye kavga ettigimizde arıyorsun. Fatma hala bana söylendikten sonra arda hocaya gittigimde semih hocaya demisti. Simdi acamazdım. Ellerim titrerken telefonu kapattım. Gözlerimden akan yaslar musluk suyuydu. Ak ak bitmiyordu. Sanki kalbimin üzerinde deprem olmustu. O yıkımda kaybolmustum. Okadar mi canım yanıyordu.
Zilin calmasıyla zar zor ayaklandım. Bu saatte kimdi. Korkuyordum koca bir ev bir yabanci olsa acsam eve zorla girse düsüncesi bile zordu.
Kapının deliginden baktıgımdan semih hocaydı.
"Git burdan artık."
Bagıra bagıra aglayarak söylemistim.
"Sara ac su kapıyı"
"Sizin yeriniz yok burda lütfen gidin"
"Korkarsın yalnız"
Bir de beni düsünme numarası mı yapıyordu. Dayanacak gücüm kalmıstı kapının arkasına cöktüm.
"Sara ac su kapıyı"
Galiba Anahtarını evde unutmustu.
"Hocam lütfen az degerim varsa gidin. Gelmeyin ben ben dayanamıyorum artık. "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Merhaba Ögretmenim (Tamamlandı. )
Genel Kurgu"Kaybedecek bir aydınlığın yoksa karanlıktan korkmazsın..." dedi kadın sonrasında ise adama sıkıca sarıldı. Onunla nefes almak bile kadına bir ömür sürerdi.