59: 1.part
Anlatıcıdan
Sara yine düsüncelerden uyuyamazken aklına semihi sokmustu. Ondan nefret ediyordu ama bulundugu ortam da geriliyordu. Ceyda evlenmis üzerinden bir hafta gecmisti. Ilk gün yasananları murata aksamı anlatınca murat hem ardaya hem semihe söylenmis. Zorlada olsa ikinci ve ücüncü güne ceydanın hatrına gitmisti. Simdi ise muratın yanında olmaması sarayı savunmasız bırakmıstı. Daha cok düsünceleriyle basbasa kalmıstı. Muratın işinin olması onun ögleden sonra zor dönecegini hatırlatınca sara yatakta bir süre daha oyalandı. Sahranın uykusu acılınca yerinden kalkarak uykusuz gecirdigi bir geceyi de geride bırakıp kızına kahvaltı hazırlamıştı. Beraber kahvaltı yaptıktan sonra sahra dısarı cıkmak icin diretince sara etrafı toparlayıp kızına söyledigi sözü tuttu.
Merve hanımın evde olmamasını anlayınca sara kapıyı kilitlemisti. Yeni aldıkları hatta sadece muratın oldugu telfondaki numarayı cevirip kızının elini tuttu. Murat ilk calısta açınca sara kızına bakmayıp cevap verdi.
" murat biz biraz dısarıya cıkıyoruz da haberin olsun . "
Sara kaldırıma cıkardıgı kızının beklemesini söylemisti.
" nereye gideceksiniz "
"Bilmiyorum ki evin cevresinde gezeriz sahra durmuyor evde murat."
Murat en son olaydan sonra ikisinin yanından bu gün dısında hic ayrilmamıstı. Babasının ricasi üzerine geldigi is yerindeki yogunluktan dolayı gidemiyordu da.
" gittigin yeri haber ver bari sara aklım sende kalmasın "
Sahra annesinin spor ayakkabılarının ipini cözerken ayaga kalkmıstı.
" ay.. nee.. pa..paa..mi aaayyaa.."
Ellerini havaya kaldırıp beyaz atletinin tombul göbeginde katlanmasıyla tekrar kolunu indirdi. Sabah muratı görmedigi icin üzgündü.
" söylerim murat senin ki seni istiyor "
Sara kızının yanında kot pantolonun dizlerine yaptıgı baskıyla egilip kızının eline telefonu verdi.
Ne konustukları sara anlamazken bilmis bir edayla elini kolunu sallayıp babasını basıyla onaylıyordu.
"ma mère je regarde père"
Anneme ben bakarım baba.
Fransızcayı türkceden daha iyi konusabiliyordu sahra gittigi okulda genel olarak fransızca egitimi almıstı. Evde ise annesinin babasının türkce sohbetlerinden ögrendiklerini de ilgisini cekmisti. Gelisim sırasında dili rahatlıkla öğrenebildigini kesfetmisti.
Telefonusaraya uzatınca sara kulagına dayayıp omzunun arasına alıp kızının pembe sortunu cekti.
"Sara dikkatli olun ben de gelmek isterdim ama su an cok yogun. Kendine iyi bak simdi kapatmam gerekiyor se ni ve kızımızı cok seviyorum"
Sara górüsürüz dedikten sonra yazın bunaltıcı havasında sacına taktıgı günes gözlügünü gözüne indirdi. Kızının paytak paytak yürümesine icin verirken sahra gittigi yerde bazen düsürek bazen duvarlardan tutanarak ilerlemisti.
Evden bayagı ilerledigini farkeden sara mezarlıgı görünce kızının elini tutup bir haftadır gitmedigi mezarlıga yürüdü.
Sahrayı elinden tutmayıda unutmamıstı.
Mezarlıgın kapısında bulunan kulubedeki adam sarayı görünce yerinden kalkıp yanına da aksayarak ilerlemisti.
"Merhaba "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Merhaba Ögretmenim (Tamamlandı. )
Ficção Geral"Kaybedecek bir aydınlığın yoksa karanlıktan korkmazsın..." dedi kadın sonrasında ise adama sıkıca sarıldı. Onunla nefes almak bile kadına bir ömür sürerdi.
