Yok olmak istersin ya
Geldiğin yere dönmek
Usanirsin
Seni sen yapan herşeyden
Kaçmak istersin senelerdir seni taşıyan bedeninden
Sonra anlatamazsın susarsın
Saklarsın yavaştan kimsenin görmediği en derinlere
Bazen bi ânı beklersin
Şimdiye kadar gelip geçen her şeyin değiştiği bir ânı
Çok düşük ihtimaller dahilinde
Bir an gelir değişmiştir herşey
Kargacık burgacık şemaili düzelmiştir hayaline akseden dünya
Bazen o an hiç gelmez ve o kadar ki
Bir ömrü bekleyerek geçirdiğin o an hiç gelmez
Çaresiz kaldığını hissedersin yersiz bir üşüme sarar dört cenahını
Sen temmuz ayında tipi de kalmışcasına üşürsün
Bazen bir öğle vakti miskinlik ederken ve çok muzdaripken laf anlatamadığın kendinden
Suratının orta yerinde hissettiğin acıyla irkilirsin
Bu balyoz inercesine sancının sebebini ne sen anlarsın ne o aşikar eder kendini
Ancak senelerden beri beklediğinin çaresi gelmiştir
Pekala gökten zembille inmemistir
Lakin kutsiyyeti büyüktür
İşte o öğle vakti senin miskin olarak gördüğün son vakittir
Sudan ve topraktan müteşşekkil halinin en kudretli anıdır
Çarelerle örülü dünyada çaresizlik çaresizdir