Kederin kayığına bindim o saklandıkça döner başım
Zamkile tutturulmuş gibi ne dindi ne kurudu gözyaşım
Çok isterim ki dalsın deryaya bedenim
Su olsun müjdeleyen yare kavuşma sebebim
Ama bilirim yar nazlıdır göstermez yüzün
Aşk ile sarhoş olmak başkadır vasıta değildir üzüm
Hem tam bir teveccühle kıbleye dönsün yüzüm
Bir nimeti cennettir kalbime gelen
Cenaheyn i latiftir gönül kapımdan alemlere eren
Işte sarhoş ararsan günah yüzü görmeden
Haramı ağza koymayıp aşk şarabından gayrisini içmeyen
Üzüm yetiştiripte harama döner korkusuyla biçmeyen
Aşk dergahina gelipte kül olmadan geçmeyen
Eğip başını gece mi gündüz mu seçmeyen
O sarhoş ki bir cesetle yaşar ömrünce
Anlınin ortasına kazar mezarını nefsine
Geçer kat nefs i emmare mülheme
Mutmainnede cennete girerde durmaz
Ateş atsalar dünyaya kül olsa bu adi
O bahçeyi ibrahimdedir bir zerresinin yoktur zevali
Nice nemrut nice firavunun ahvali
Elimdir sedittir bilen olmaz
Hak diyerek dikilse çöle bir gül
Hakka racidir susuz kalır solmaz
Dünya güneşsiz olur belki
Aşık dertsiz olmaz
Mazhar olur belki yarin teveccühüne
Talip olur mutlak cefa ve derdine
Vuslattan gayrisini haram sayar kendine
Gece aysız olur belki
Lâkin nevvam efkarsiz olmaz