Medya; Kuzey Abay (yeni stili).
Karşımda çığlık maskesiyle duran vücuda bakıyordum. Korkudan dilimi yutacaktım az kalsın. Çığlığımla doğunun bana doğru bağırmasıyla yanıma koşması bir olmuştu.
Karşımda ki yapılı vücudun, maskenin altından attığı kahkaha ile yere oturdu. Maskesi yüzünden kahkahası boğuk çıkıyordu.
Doğu hemen hasar tespiti yapmak için gözlerini vücudum da gezdirmişti. Birşeyim olmadığını görünce, kapı önünde oturmuş kahkaha atan kişiye bakıyordu.
Doğu sıkıntılı bir nefes verip kafasını havaya kaldırıp burun kemerini sıktı. Daha ne olduğu anlamadan kapı önüne oturmuş kişinin bacağına tekmeyi geçirmişti.
"Kalk siktir git! Bozma sinirimi piç." acıyla inleyip bu sefer yere uzanmıştı.
"Ya ağabey şaka da yapılmıyor ha!" kuzeyin sesiyle ağzımdan şaşırma nidası kaçmıştı. Doğu arkasını dönüp arabada ki kiyafetleri almaya gitmişti.
Bende hemen yere eğilip kuzeyin suratından maskeyi çıkarmaya çalışıyordum.
"Niye böyle bir şaka yapıyorsun ki?" daha cevabımı alamadan yine bir şaşırma nidası dökülmüştü dudaklarımdan. Maskeyi çıkardığım da değişen kuzeye bakıyordum.
Ne ara boyamıştı saçlarını bu çocuk?
Kuzey bu halime kahkaha atarak yerden kalktı. Göz kırparak elimdeki poşetleri alıp beni de kaldırmıştı.
"Yakışmamış mı kız?" bu nasıl bir çocuktu? Daha sabah kucağımda kriz geçirmiyor muydu? Ama bu huyunu kutlamak isterdim. Olayları pekte kafasını taktığı söylenemezdi. Bende onun gibi olmak isterdim. Yaşayıp ama yaşamamış gibi davranarak.
"Tamam prenses aşık oldun bana anladım ama doğu kişisi tarafından işkenceye maruz kalmak istemiyorum. Aramızda bir sır olarak kalsın bu." göz kırptığında gözlerimi abartıyla devirmiştim ama güldürmüştü. Bir dakika! Doğuya ne oluyordu ki?
"Doğuya neymiş aşık olup olmamam?"
"Dene gör bakalım sonucunda ne oluyormuş." arkamdan gelen buz gibi sesle titremiştim. Ne zaman gelmişti ki bu?
"Has-" gözlerimi kuzeye dikince küfürünü söyleyememiş, ağzına görünmez fermuar çeker gibi hareket yapmıştı.
Doğu omzuma çarparak içeri girince arkasından ona ölümcül bakışlarımı atmıştım. Resmen yere yapışıyordum!.
Sinirle bende arkasından gittiğimde salonda gördüğüm kızla yerimde kalmıştım. Kız hemen gülümseyip ayağa kalktığında bende gülümseyip salonun ortasına iki adım atmıştım.
Doğu benim kaldığım odadan çıkıp, koltuğa kendini bırakmıştı. Kıyafetleri bırakmıştı büyük bir ihtimal. Doğudan bakışlarımı çekmeme sebep olan kuzeyin dokunuşuydu.
Arkadan ellerini kollarıma koyup beni kızın yanınana kadar sürüklemişti.
"Hayde bakalım tanıştırayım sizi. Bu benim hatun, hatun buda berva." kuzeyin tanıştırma şekline gülerek elimi kıza doğru uzattım. Demek hatun.
"Berva." gülerek uzattığım elimi samimi bir şekilde sıkıp oda gülümsemişti.
"Bengü." kuzey kolunu bengünün beline dolayıp kendine doğru çekmişti. Bu hareketiyle gözüm doğuya kayınca bana baktığını gördüm. Gözlerimi hemen kuzeyle bengüye çevirince gülerek bana baktıklarını gördüm. Yanaklarım alev topuna dönmeden hemen gitmem lazımdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Berva
Teen Fiction"Yapma doğu! Lütfen yapma!" yalvarışlarımı duymuyordu, çünkü o benim doğum gibi davranmıyordu. Sanki bedenini birisi ele geçirmiş gibi hareket ediyordu. Keskin bakışları yüzümde gezinince alayla sırıttı. Bir anda silinen gülüşüyle acı çeker gibi bak...
