"Yapma doğu! Lütfen yapma!" yalvarışlarımı duymuyordu, çünkü o benim doğum gibi davranmıyordu. Sanki bedenini birisi ele geçirmiş gibi hareket ediyordu. Keskin bakışları yüzümde gezinince alayla sırıttı. Bir anda silinen gülüşüyle acı çeker gibi bak...
Genç adam göğsünde hissettiği yoğun acıyla yüzünü buruşturarak açmıştı gözlerini. Gördüğü manzara ile korkuyla yerinde dikleşip, sevdiği kadını sıkı sıkı tutmaya çalışmıştı.
Berva, kendinden geçmiş bir şekilde titrerken, gördüğü kabus yüzünden bilinçsizce tırnaklarını adamın yarasına geçirmiş sıkıyordu.
Doğu Berva'nın yüzünü ellerinin arasına alırken, endişeyle gözlerini üzerinde gezdirdi. İlk defa bu kadar şiddetli bir kabus krizi geçiriyordu. Normalde kabuslarından sıçrayarak uyanıp, ağlamaya başlardı. Ama şimdi gördüğü manzara nefesini kesiyordu.
Göğsünde ki acıyı umursamadan, genç kızı kabusundan çekip almak için seslendi.
"Berva, güzelim aç hadi gözlerini..." Doğu hala kollarının arasında titreyen kızı sarmaya çalışsada, Berva'nın tırnakları yarasını deşiyordu.
"Şşhh güzelim, hadi bak buradayım aç gözlerini!" biraz da olsa sesini yükseltip bağırdığında, odanın kapısı açılmıştı. İçeriye giren Kuzey, yatakta olan görüntüyü gördüğünde gözleri açılmıştı.
Berva şiddetli bir şekilde titrerken, abisi endişeyle ona seslenmeye çalışıyordu. Hemen kendine gelip, koridora doğru koşmuştu.
"Hemşire! Yardım edin!" diye bağırırken tekrar koşarak odaya dönmüştü. Hemşire endişeyle bağıran adamı gördüğünde, koşarak peşinden ilerlemişti.
Doğu acıyan göğsünde derin bir ıslaklık hissedince, bakışları oraya kaymıştı. Beyaz tişörtün sağ göğüs tarafı kana bulanırken, genç adam derin bir nefes alabilmişti. Hafif dönen başını umursamayıp, tekrardan ilgisini Berva'ya verdi.
"Birtanem, aç gözlerini hadi..." diye hafifçe kendine gelmesi için sarsarken o an, onlara doğru elinde şırınga ile gelen hemşireye dönmüştü mavileri.
"Ne yapıyorsun?!" diye karşısında ki hemşireye kükreyince, genç hemşire bir adım gerilemişti.
"Do-doğu Bey, dikişleriniz açıldı. Berva Hanıma sakinleştirici yapmalıyız." Doğu Berva'yı daha çok kendine çekip kafasını olumsuz anlamda salladı. O anda Berva boğazını koparırcasına çığlığını koyvermiş, gözleri fal taşı gibi açılmıştı.
Genç kız kabusun şokuyla etrafına korkuyla bakıyordu. Derin derin nefesler alırken, gözyaşları sicim gibi yanaklarına akıyordu. Kabustu diye geçirdi içinden. Kabus.
Doğu endişeyle hâlâ korkudan titreyen kıza bakıyordu. Onun bu hali genç adamın içine kor alevler düşürüyordu. Göğsünde ki acıyı umursamadan, kızı korkutmadan ona yaklaştı. Kafasını saçlarına dayarken, kollarının arasında titreyen kızla derin nefes aldı.
"Geçti güzelim, geçti. Yanındayım."
Genç kız gözlerini yumarken, vücudunda ki titremelere mani olamıyordu. Parmaklarında hissettiği ıslaklıkla, gözlerini açıp baktı.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
