27."Baba."

4.7K 131 33
                                    

Medya şarkısı: Feride Hilal & Hakan Tunçbilek-Sana saklandı ruhum

Bölümü ithaf ettiğim canım okurum HavvaDNMEZ0

Hatam varsa kusura bakmayın.

İyi okumalaar...

Aşk...

Aşk öyle bir duyguydu ki, bunu kelimelere sığdırmak mümkün değildi. Aşk; dünyanın en güzel hissini yaşatırdı belki de sana. Gözünü kör ederdi, karartırdı.

Çokta can yakardı. Bazen öyle anlar gelirdi ki 'Kurtarın beni bu duygudan!' diye için feryat ederdi. Ama acısını bile severdin.

Dudaklarımın üzerinde sıcaklık içime öyle duygular aktarıyordu ki, mutluluktan içimin titrediğini hissediyordum.

Bu..bu çok değişik duyguydu.

Doğu yavaşça dudaklarını geriye çekerken alnını alnıma yaslamış, sık sık aldığı nefesler suratıma çarpıyordu. Gözlerimi yavaşça araladığım da, hasretle bakan mavilikleri gördüm.

"Bana ne yaptığına bak..mutlu musun?" sahte kızgınlıkla kaşları çatılırken, kıkırdayıp kafamı omzuna yasladım.

Loş ortam bir anda aydınlanınca, Doğu'nun belimde ki eli daha sıkı kavramıştı.

"Bu elbiseyi alırken aklın neredeydi senin?!" öfkeyle parlayan gözlerine derince bakmıştım. Bu halini bile özlemiştim.

"Berva uçuşa geçmiş bile, boşuna zorlama ağabey." ne ara yanımıza gelmişti bunlar.

Kuzey'in dediğine gözlerimi devirirken, biraz daha Doğu'ya yaslandım.

"Kıyafetler içeride değil mi?" Bengü'ye doğru bakarak sorduğu soruyla, inceden kaşlarım çatılmıştı.

"Evet koltuğun üzerinde." Doğu memnuniyetle gülümserken koca eli, elimi kavrayıp ilerlemeye başladı.

"Nereye?" bana hiç dönmeden kafasını sinirle sallamıştı.

"Giydiğin bez parçasını değiştireceksin!" uzun koridora girdiğimizde hala söyleniyordu.
"Bu elbisenin hesabını da soracağım, hiç merak etme!" sinirle söylenerek peşinden beni çekiştirirken, gülümseyerek arkasından bakıyordum.

"Doğu.." diye mırıldanırken, birden durup bana doğru dönmüştü.

"Neden giydin?!" diye tıslarken, gülerek omuzlarımı silkmiştim. "Canım istedi.."

Avuç içleriyle yanaklarımı kavrarken, şefkatli bakışları yüzümü taramıştı.

"Canını severim senin.." birden kafasını yana yatırıp, sinsice gülümsemişti. "Ama bu koduğumun elbisesini yok etmeyeceğim anlamına gelmiyor.." önüne döndüğün de gözlerimi hemen devirmiştim. Huysuz adam!

Girdiğimiz dinlenme odasına bakarken, Doğu çoktan koltuğun üzerinde ki çantadan kıyafetleri çıkarıyordu.

"Al giy bunları, sonra şu elbiseyi bana ver." tek eliyle tuttuğu kıyafetleri bana uzatırken, hala çantadan kıyafet çıkarıyordu.

Uzattığı kıyafetleri elinden alıp, odanın içerisinde ki banyoya ilerledim. Hızla banyoya girip üzerime değiştirdiğim de, dağılan saçlarımı da düzeltip banyodan çıktım.

Berva Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin