Medya; Bizimkiler 😂😂
(İstediğiniz bir slow şarkı açarak okursanız daha iyi olur.)
Hatam varsa kusura bakmayın.
İyi okumalar...
Nefesim kesiliyordu. Gözlerim ağırca kapanıp açılırken, sanki dünya durmuş bütün sesler kesilmişti. Kalbimin atış sesleri kulaklarımda patlarken, bacaklarımda ki gücü yavaş yavaş kaybediyordum. Delici bakışları bedenimi delip geçerken, titreyen elimle nidaya tutunmaya çalıştım.
"Berva..." nidanın korkulu fısıltısı derinlerden gelir gibi çıkmıştı. Karşımdaki gözlerden bakışımı çekmeden, zorlukla nefes alıp mırıldandım.
"3 dediğim anda koşuyoruz, başka tarafa sap benim peşimden gelecek." mırıldanmamı duymuş gibi harekete geçmişti ama aramızdan arabalar vızır vızır geçiyordu.
"3!" diye çığlık atarcasına bağırdığımda, nida sağa saparken ben arkamı dönüp koşmaya başlamıştım.
"Berva!" diye kükremesiyle, korkuyla biraz daha hızlandım. Dar sokaklardan geçerken, gözlerimle hızla etrafı tarıyordum.
"Dur berva!" ikinci kükremesiyle, korkuyla arkama dönüp aramızda ki mesafeye baktım. Önüme döndüğüm sıra, limon arabasına çarpmıştım. Devrilen limon arabasını aldırmadan, yerden kalkıp tekrar koşmaya başladım.
Arkamdan küfür yardıran adamı umursamayıp, acıyan ellerimi üzerime silmiş, hızlanmaya çalışmıştım. Diz kapaklarım acıyla sızlanırken, yavaş yavaş gücümü kaybediyordum.
"Allahım yardım et..." diye mırıldanıp, hala sokaktan sokağa giriyordum.
"Buraya gel lan!" gözümden akan yaşı silemeden, sola doğru sapmıştım. Bacaklarım yorgunlukla titrerken, koştuğum için artık nefesim yetmiyordu.
"Ulan seni yakalarsam!"
"Allahım ne olur yardım et..." korkuyla mırıldanıyordum. Çalan telefonumla, elime cebime atıp aramayı onayladım. Koşarken birde telefonun ekranına bakıp düşmek istemiyordum. Büyük ihtimal nilay veya nida arıyordu.
"Nilay! Yardım et! Cihan peşimde! Ne olur yardım et!" sık sık nefeslerimin arasından bu kadarını söyleyebilmiştim. Bir sonra ki ara sokağa sapıp arkama baktım. Yoktu.
"Berva..." onun fısıltısını duyduğum zaman, yerimde donup kalmıştım. Titreyen bacaklarım onun sesini duymamla dayanamadan yere çökmüştüm. Derin nefesler alırken, korku ve şaşkınlıkla etrafıma bakınıyordum.
Cihandan kaçarken doğu arıyordu. Bu nasıl raslantıydı?
Gözümden akan yaşı silip, gözlerimi kapadım. Birden bastıran öksürüğümle boğulur gibi öksürmeye başlamıştım.
"Berva!" diye kükremesiyle kendime gelip, telefonu kapattım. Telefonu tamamen kapatıp, öksürerek oturduğum yerden kalktım. Nereye kaybolmuştu şimdi bu?
Korkuyla etrafıma bakınıp, hafif olan yokuştan tempolu bir şekilde koşmaya başladım. Nerelere girmiştim Allah aşkına?
Korku iyice bedenimi ele geçirirken, elimle duvara tutunup düzensiz nefesimi düzeltmek için biraz bekledim. Olduğum yerden baya uzaklaşmıştım. Yavaş adımlarla ilerlerken aklıma nida geldi. Telefonumu alel acele açıp, hemen nidayı aradım.
"Berva..." ağlayan sesini duyunca korkuyla nefes aldım.
"Nida iyi misin? Buldu mu seni?" titrek bir nefes alıp, burnunu çektiğini duydum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Berva
Teen Fiction"Yapma doğu! Lütfen yapma!" yalvarışlarımı duymuyordu, çünkü o benim doğum gibi davranmıyordu. Sanki bedenini birisi ele geçirmiş gibi hareket ediyordu. Keskin bakışları yüzümde gezinince alayla sırıttı. Bir anda silinen gülüşüyle acı çeker gibi bak...