Medya; Doğu ve Berva.
Hatam varsa kusura bakmayın.
İyi okumalar...
Ölüm.
Genç adam yanında ceset gibi yatan kızdan gözlerini ayıramıyordu. Gözleri istemsiz doluyor, yaşlar izin istemeksizin yol alıyordu yanağına.
Genç adam yattığı yerden, zor da olsa kızın buz gibi ellerini kavramıştı. Canı çıkıyordu Doğu Abay'ın. Kendisini delen kurşun değilde, sevdiğini kendi gözlerinin önünde kaybederken canı yanıyordu.
"Gitme ben-den..." genç adamın bilinci kapanırken, son kez sevdiği kadına duyurmaya çalışmıştı sesini. Ama bilmiyordu ki sevdiği kadın artık onu duyacak bir yakınlıkta değildi.
İki genç yerde elleri kenetli, ceset gibi yatarken dışarıda kıyamet kopuyordu. Deponun ağır kapısı açıldığında içeriye Ediz, Kuzey ve bir kaç adam dalmıştı.
Kuzey'in buz mavileri, Doğu ve Berva da takılırken boğazından bir haykırış kopmuştu. Hayal mi görüyordu?
"Ağabey!" kendini kaybetmiş gibi abisine koşarken, Ediz de hızlı adımlarla yerde yatan çifte ilerlemişti.
"Ağabey! Duyuyor musun beni?! Berva!" Kuzey kendini kaybetmiş gibi bir abisine, bir Berva'ya bakıyordu. Sanki birazdan ikiside kalkıp, onların bu haline kahkahalarla gülecek gibiydi. Ama biliyordu ki abisi şaka yapmazdı.
"Ağabey uyan..." koca depo da Kuzey'in mırıltısı yankı yaparken, gözleri çoktan dolmuştu. Doğu sadece onun abisi değildi ki. Babasıydı, arkadaşıydı.
"Evet acil ambulans istiyoruz." Ediz'in yarım yamalak konuşmasını duysa da, tepki veremiyordu. Bu sefer gözleri, abisiyle Berva'nın ellerine kaymıştı. Ağzından bir hıçkırık kaçarken, elleriyle yüzünü kapatmıştı. Onları kaybedemezdi.
"Kuzey sakin ol!" Ediz'in sarsmalarını umursamadan, küçük bir çocuk gibi ağlamaya devam etmişti. Zaman onlar için o kadar kısıtlıydı ki. Bunun farkında olan Ediz, hemen ikisininde daha fazla kan kaybetmemesi için üzerinde ki tişörtü ikiye ayırmıştı.
Birini doğunun göğsüne bastırırken, diğerini de bervanın koluna sarmıştı. Nasıl olmuştu bu olay böyle?
Dışarıdan gelen ambulansın siren sesiyle, içine biraz da olsa su serpilmişti. Hızla gelen sağlık ekipleri, Doğu ile Berva'nın yanına eğilmişti. Sağlık ekipleri genç çiftin sımsıkı birbirinin elini tutmasına buruk bir tebessüm sunmuştu.
Genç çift hızla sedyeye alınırken, elleri hala ayrılmamıştı. Aynı ambulansa alınan ikiliye hemen, gerekli olan ilk yardımı yaptılar.
Ambulansın arkasında onları takip eden Kuzey ve Ediz hiç olmadıkları kadar endişeliydi. Onlardan birine bir şey olursa, diğerini nasıl toparlayacaklardı? Ya da ikisine bir şey olsaydı onlar nasıl toparlanacaktı?
Kuzey titreyen elleriyle Bengü'ye kısa bir mesaj atıp, arkasına yaslandı. Dolu gözleriyle sadece ambulansın arka kapılarına bakıyordu. Onları kaybedemezdi. İçinden şuan kriz geçirmemek için kendini telkin ediyordu.
On beş dakika sonra gelinen hastaneye, hemen ambulansın kapıları açıldı. Ambulanstan ilk çıkan doğu yüzünden, sımsıkı tutulan ellerde kopmuştu. Arkasından berva çıkarılırken, koridorda ki herkes şaşkınlıkla sedye de yatan gençlere bakıyordu. Koridorlar birbirine seslenen, bağıran doktorlar yüzünden karmakarışık bir hale gelmişti.
Kimileri aklın da farklı farklı hikayeler kurarken, kimileri de içinden kurtulmaları için dua etmişlerdi. Genç çifti hızla ameliyathaneye soktuklarında, Kuzey de kendini ameliyathanenin kapısına atmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Berva
Teen Fiction"Yapma doğu! Lütfen yapma!" yalvarışlarımı duymuyordu, çünkü o benim doğum gibi davranmıyordu. Sanki bedenini birisi ele geçirmiş gibi hareket ediyordu. Keskin bakışları yüzümde gezinince alayla sırıttı. Bir anda silinen gülüşüyle acı çeker gibi bak...