17."Sana Kızıyorum çünkü, Seni Seviyorum! "

5.4K 176 22
                                    

Multi medya; Karakterler.

Hatam varsa kusura bakmayın.

Doğu ile ediz o kadar sert bakıyorlardı ki, yer açılıp yerin dibine girmek istedim. Kafamı eğip derin bir nefes çektim içime. Bengünün kıkırtısını duyunca, alttan alttan şaşkınca ona baktım.

Kuzey, bengüye uyarıcı bakışlarını atıp kafasını tekrar çevirdi. Görüş açıma birisinin postalları girince, doğu olduğunu anladım.

Korkuyla başımı kaldırıp sert çehresine baktım. Gözlerinde gördüğüm saf, katıksız öfke iyice tedirginleştirmişti beni. Gözlerini gözlerime sabitleyip seri bir şekilde nefes aldı.

"Hayırdır gece gece burada ne işiniz var?" her ne kadar bana bakarak sorsa da bu soruyu, cevabını diğerlerinden beklediğini anlamıştım. Kuzey, bengüyü nilaya bırakıp doğunun yanına geldi.

"Onların bir suçu yok, beni yalnız bırakmamak için geldiler." bakışlarımı kaçırıp, doğunun arkasında ki edize baktım. Doğudan farksız bir şekilde nilaya bakıyordu oda.

Doğu yavaş yavaş kafasını kuzeye çevirip, çenesini sağ sola doğru oynattı. Mimikleri seri katilden farksızdı.

"Demek öyle." tekrar bakışları bana dönünce kafamı eğdim. Birden kolumdan tutup kendine çekmesiyle refleksle çığlık attım. Kuzeyin bizi ayırmak için müdahalesi, doğunun keskin bakışlarıyla kesilmişti. Kas katı çenesiyle, kolumu tutan kocaman elleriyle gözlerim dolmuştu.

"Uyuduğumu sandın değil mi?" bakışlarımı gözlerinden çekip çenesine indirdim. Yaklaşan yüzüyle, kalbim 'Ben buradayım!' der gibi atmaya başlamıştı. Kulağıma yaklaşıp, fısıltısını serbest bıraktı.

"Uyumadım." Kafasını, kafama yaslayıp biraz bekledi. Benden uzaklaşmasıyla ne zamandan beri kapalı olan gözlerimi açtım. Yüzüne bakamıyordum.

"Neden biliyor musun?!" birden kükremesiyle ellerimi yumruk haline getirdim. Cevap vermeyip gözlerimi sımsıkı yumdum. Koluma tekrardan asılmasıyla, titremiştim.

"Çünkü sen yoktun!" korkuyla gözlerimi açtım. Ne diyordu bu adam? sinirle kolumu bırakıp sağ sola doğru yürüyüp, içindekilerini haykırmaya başladı.

"Ulan...hep kaçıyorsun benden! ne yaptım sana lan?!" kafamı yere eğip bu anın bitmesini bekledim.

"Ben sen zarar görme diye seni korumaya çalışıyorum, ama sen!" sinirle bana dönüp eliyle beni gösterdi. Seri adımlarla önüme gelip,  bu sefer iki kolumdan tutup bedenimi sarsmaya başladı.

"Arkamdan gizli kapaklı iş yapmanız, benden o gece kaçman...senin gözünde neyim ben ha?! Canavar mı?! Seni bu kadar mı korkutuyorum?!" deli cesaretimle beni sarsan kollarının arasından kurtulmaya çalışıp, bende ona haykırarak içimi dökmeye çalıştım.

"Evet! beni korkutuyorsun! Hastalıklı gibi davranıyorsun!...sinirin seni yiyip bitiriyor, görmüyor musun?!" beni sarsan kolları durmuş, çatılan kaşları düzelmişti. Ruhsuz bakıyordu.

"Bıktım anlıyor musun?! Değişen ruh hallerinden, şuan ki bakışlarından, sinirliysen beş dakika sonra hiçbir şey olmamış gibi davranıyorsun! sana nasıl davranacağımı şaşırıyorum!" hırsla göğsüne yumruğumu indirip, yaşlı gözlerimle dipsizliklerine baktım.

"Hep bana kızıyorsun." fısıltım sanki derinden gelen bir rüzgarmış gibi yavaş yavaş gözlerini kapatmıştı. Gözlerini açıp, tekrardan çatmıştı kaşlarını.

Berva Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin