14."Ay Başı!"

5.7K 201 21
                                    

Multi Medya; Berva Tekin.

Kapı kolunu sıkı kavrayıp gözlerimi yumdum. Korkuyu iliklerime kadar hissediyordum. Tekrar başa dönmek için gelmemiştim buraya. Kolumu kavrayıp kendine çevirdi. Dudaklarımın arasından korku mırıltıları kaçmıştı.

"Bana bak." dişlerinin arasından tıslamasıyla korkum daha da artmıştı.

Tam gözlerine diktim buğulu gözlerimi. Acı vardı gözlerinde.

"Benim oğlum senin yüzünden hastane de yatıyor. Birde utanmadan buraya tekrar geliyorsun." cihanın annesinin neyden bahsettiğini anlamıyordum.

"Oğlumu öldürene kadar dövdürecek miydin o herife?! Ne istedin benim oğlumdan?!" ağzımdan kaçan hıçkırıkla etrafıma bakındım. Doğu neredeydi?

"Onu arıyorsun değil mi? Aşağıda seni bekliyor merak etme. Dinleyeceksin beni!"

"Lütfen..." fısıltımı duymasıyla kolumu sarsıp kapıya sırtımı çarptırdı.

"Kes sesini! Evet cihan uyuşturucu kullanıyor kötü birisi olabilir ama seni seviyordu." bir annenin karşımda çocuğu için çabalamasını görmek istemiyordum. Dayanamıyordum.

"Cihan kötü biri kabul ama sen melek görünümlü şeytansın!" gözlerimi sımsıkı kapatıp bu anın bitmesini bekliyordum.

"Sakın cihanın karşısına çıkma eğer çıkarsan evladım orospu katili olacak." sırtımı kapıya tekrardan çarpmasıyla dayanamayıp çığlık attım. Ben bu cümleleri kaldıramazdım. Kolum da ki baskı kalkınca gözlerimi açmadan yere doğru oturdum.

"Al geldi sahibin! Sakın karşımıza çıkma yoksa cihana kalmadan ben öldürürüm seni!"

"Defol git elimden bir kaza çıkmadan!" doğunun sesini duymamla hemen gözlerimi açtım. Cihanın annesinin kolundan tutmuş benden uzaklaştırmaya çalıştırıyordu.

"Bir daha getirme orospunu buralara."

Doğunun kalkan eliyle hemen yerimden kalkmış koluna sarılmıştı.

"Yapma...gidelim lütfen." sesimi kaybetmiş gibi fısıltıyla konuşuyordum. Doğu bir dakika bile kadından gözlerini çevirmemişti.

"Eğer oğlunu bervanın yakınında görürsem, emin ol bu sefer direk gideceği yer morg olur." karşım da ki kadının gözleri korkuyla parlayıp bana döndü. Artık burada durmak istemiyordum. Doğunun kolunu bırakıp koşarak merdivenleri indim.

Suratıma çarpan soğuk havayı umursamadan koşmaya başladım. Hıçkırıklarım sokağın sessizliğini delip geçerken yok olmayı istedim.

Hepsi benim yüzümdendi. Annemin ölümü, babamın daha iyi imkanlarda okumam için beni bırakması, cihanın ölesiye dövülmesi, bir anneye evladının kaybetme korkusunu içine düşürmem hepsi benim yüzümdendi.

Dayanamayıp yere çökerken arkamdan bağıran doğuyu umursamıyordum. Yerde sarsıla sarsıla ağlarken ellerimi asfalta dayadım. İki gün mutlu olsam acısı çıkar gibi 5 gün ağlıyordum.

Doğunun ne zaman yanıma geldiğini bile bilmiyordum. Belimden tutup beni kucağına çekmesiyle ağlamam daha da artmıştı. Bu anı bekler gibi kollarımı boynuna dolayıp içimi dökene kadar ağladım. Doğu sabırla beni bekleyip saçlarımı yavaşça okşayıp sakinleştirmeye çalışıyordu.

Ne kadar süre o soğuk asfaltta oturduk bilmiyorum ama sarsılarak ağlamalarım yerine iç çekişlere bırakmıştı.

Doğu beni indirmeden oturduğu yerden kalkarken sesimi çıkarmamıştım. Kucağında beni taşıyarak arabanın oraya doğru gittiğini anladım. Kafamı boynu ve omzu arasına sokup karanlık sokağı izledim.

Berva Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin