Medya; Berva Tekin & Doğu Abay
'Sancak-Darmaduman'
(İstediğiniz bir şarkı da olabiliir)Kuzeyin haykırışı kulağımda ve içimde bir yerlerde patlarken, titrek bir nefes aldım. Ellerim istemsiz titrerken, korkuyla doğuya baktım. Telefonda hemen birilerini ararken, aceleyle telefonu kulağına götürmüştü. Galiba ambulansı aramıştı. Kendime gelmem gerektiğini anlayıp, hemen oturduğum yerden kalkıp kuzeye yaklaştım.
Elimi kuzeyin yanağına koyarken, sadece şuan dikkatini çekmek istemiştim. Bakışları kucağındaki bengüde kalırken, farkında olmadan onu sıkı sıkıya sarmıştı.
"Kuzey, o iyi tamam mı?" beni duymuyordu, gözlerinden yaşlar akmasına rağmen durmuş bengüyü izliyordu. Hiçbir tepki vermemesi beni korkuturken, kafamı hemen kaldırıp doğuya baktım. Telefonu kapatıp yanıma gelirken, oda çömelmişti.
"Kuzey? Bana bak abicim, bir şey yok. Bengü iyi, hadi şimdi ver onu bana..." doğu ellerini kuzeye doğru uzatırken, kuzey hırsla gözlerini bize çevirmişti. Bu tepkisi beni korkuturken, ellerimle doğunun koluna tutunmuştum.
"Gidiyor ağabey! Yardım et! Senin herşeye gücün yeter! Hadi gitmesine izin vermesene!" ağzından kelimeler can çekişerek çıkarken, hem ağlayıp hem doğuya bağırması içimde bir yerleri sızlatmıştı. Daha kaç gün önce onu bırakmayı düşünürken, şimdi bengünün onu bırakma ihtimalini düşünemiyordu bile.
"Bir yere gitmiyor! Ver kurtaralım hadi!" kuzey titrek elleriyle bengüyü doğunun kollarına bırakırken, ağzından küçük bir hıçkırık kaçmıştı. Doğu hızla yerinde doğrulup, yokuşu zorda olsa koşarak çıkmaya başlamıştı. Kuzeye yardımcı olmak için koluna girip, hızla yürütmeye başlamıştım. Ağzından kaçan küçük hıçkırıklar, beni derinden sarsarken biraz daha sıkı tuttum onu.
"Güçlü olmalısın kuzey, emin ol önemli bir şeyi yoktur." hızla yokuşu çıkmaya çalışırken, elinin tersiyle yanaklarında ki ıslaklığı silmeye çalışıyordu. Doğuya baktığımda, yokuşu çıktığını gördüm. Gelen çığlık sesiyle nilayın bengüyü gördüğünü anladım. Kuzeyle bizde hızla yokuşu çıktığımızda nefes nefese kalmıştım.
Görüş açıma giren ambulansla, hızlı hızlı soluklanırken bengüyü sedyeye yatırdıklarını gördüm. Kuzey koşarak bengünün sedyeden sarkan elini tutup, onunla birlikte ambulansa bindi. Doğunun bakışları bana dönerken, hızla yanıma gelip gözlerimdeki ıslaklığı silip alnıma yavaşça bir öpücük bırakmıştı.
"Sen nilayın yanında kal." tam itiraz edeceğim sıra, nilayın hıçkırık sesini duymam ile ona dönmüştüm. Bir eliyle daha belli olmayan karnını tutup, diğer eliyle de gözlerini siliyordu. Onun bu haline dayanamayıp bakışlarımı doğuya çevirdim.
"Tamam...mutlaka haber ver." tekrardan alnıma bir öpücük kondurup benden ayrılmıştı. Hızla arabaya doğru giderken, bende nilaya doğru adımlarımı attım. Ediz kuzeyin yanında gitmişti.
Nilaya yaklaştıkça benimde gözlerim doluyordu. Nilayın yaşlı gözleri bana dönerken, kollarını hemen bana sarmıştı. Hıçkırarak ağlamaya başladığında, bozuk olan hormonları daha kötü bir hale sokmuştu onu.
"Şş tamam, iyi olacak o. Hadi içeri girelim." kollarından sıkıca tutup, onu desteklediğimde mecburen içeriye girmek zorunda kalmıştı. Salona geçip koltuğa oturttuğum zaman ağlamaları iç çekişlere döndü. Bengü onun için ayrı bir yerdeydi. Bende üzüntüyle kendimi nilayın yanına bıraktım.
"Annesini arayacak mıyız?" nilay seslice burnunu çekip, kızarmış gözleriyle bana baktı.
"Hayır..." diye mırıldanarak önüne dönmüştü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Berva
Teen Fiction"Yapma doğu! Lütfen yapma!" yalvarışlarımı duymuyordu, çünkü o benim doğum gibi davranmıyordu. Sanki bedenini birisi ele geçirmiş gibi hareket ediyordu. Keskin bakışları yüzümde gezinince alayla sırıttı. Bir anda silinen gülüşüyle acı çeker gibi bak...