Bölüm-5

1.2K 68 5
                                    

Ohayo okurlarım. 5 ci bölümle karşınızdayım. Hadi okumaya devam.

Saat şu an 02:41 ve ben hala komik resimlere bakarak uyumadım. Aslında uyumakda istiyorumda. Başka bir yerde, ilk gördüğüm insanların pardon vampirlerin evinde uyumak. Ama bir de iyi tarafını düşünelim. Şu an o kahrolası evde yalnızlıkdan korkarak altıma ede bilirdim. Ya da yorganın altında saklanıp, anne nolursun yanıma gel, galiba mutfakdan ses geldi, alo orda kimse yokmu? Diye mallıklar yapıyordum. Ama galiba uyuyamıycam. Tabletimi bırakdım ve pencereden ormana bakmaya başladım. İlk önce bakıyordum ama sonra bir hareketlilik görünce saklandım. Lanet olsun. Ben ne zaman şu korkak tavuk gibi davranmayı bırakıcam. Kafamı kaldırdım ve ormana bakınca hiç bir şey görmedim. Resim albümümü aldım ve resimime devam etdim. Tamamlamak üzereydim. Sadece elbisesini çiziyordum. Renklemesi kaldı. Dur arıyıp bir şeyler bulayımda bitireyim resmi. Ne?! Boya kalemlerim yok!!! Onlar. En pahalı kalemlerdi. Tamam ama gerçekden evde kalmış. Acilen boya kalemi ve diğer şeyler almam gerek. Artık sıkılmaya başlıyorum. Saat şu an 03: 17. Ve ben ayaktayım. Eh. Anlaşılan uyumuycam. Dur kalkayımda sabah giyinecek şeyler seçeyim. Dolapı açdım. Ah yine şu eskileri andıran elbiseler. Çok hoşuma gidiyor. Acaba denesemmi? Yok lan. Kalsın. Aslında güzelde. Mor ve kırmızı olan. Sonra denerim. Bu gün ne giysem acaba. Bir şort iyi olur değilmi. Nicky şu an eylül ayındayız. Tanış olun mal Nicky 1. İç sesim. Ben giyinicem. Şortu çorapın üzerinden giyerim. Böylece soğuk neyse beni hiç üzmedi söyleyip dolaşırım evde. Bir tanede şirin t-shirt. İşi bitirdim ve komodiye giderek makyaj çantamdakı şeftali tonlarındaki oje sürmeye başladım. Çok pozitif ve şirin bir renk olduğu için yalnızca onu taşırdım. İşimi bitirdim ve azıcık pembe rujda sürerek saçıma geçtim. Dur lan önce bakayım bir bildirim varmı. Oho bizimkiler eğleniyorlarmış. Arkilerim. Ama şu an başka profilden izlemekdeydim onları. Çünki beni görmemeleri gerekirdi. Şimdide saçımı yapayım. 2 tarafdan artık twintailmidir nedir ondan yapıcam. Ben aslında tavşan kulakları derdim ona. Evet güzelce kurdelede takıyım. İşde oldu. Lan ben iyice rutinimi kayıp etmişim lan. Millet şu an yatıyor, ben kalkmış sabaha hazırlanıyorum. Haç işaretli bileziyimide takdımmı hazırım. Ayakkabılarımıda giyindim.Saat kaç? Evet mallığı bırakarak tablete bakınca şok beni aldı. 04:33 mi? Ne yani sadece 1 saate mi bitirdim herşeyi? 2 3 olması gerekirdi. Ne yapayım derken aklıma daha keşife çıkmadığım evin odalarını gezmek geldi. Çünki şu an oyun indiricek halde diğilim. Kulaklığımı takdım ve kısık sesle okuyarak merdivenleri parmaklarımın ucunda inmeye başladım. İlk önce mutfağa gitmeliyim. Anlamadığım tek şey milletin nerde olmasıydı. Şu aşçılar ve temizlikçiler. Yoksa onlar bir phantommu? Geceleri hayalet oluyorlar? Aman. Buzdolapını açınca manzaraya şok oldum. Her şey vardı. Tabii ki farklı tarzda dizilmiş kırmızı içecekler ve alkol kılıflı şeyler. Galiba abilerim aşırı alkolik çıktılar. Aklıma bir fikir geldi. Onlara bu gün kendi ellerimle yemek yapsammı acaba? Pizza, spagetti, patetes kızartması, burger, ve annemin yaptığı şu kendi tarifi olan havuçlu ve prinçli çorbamı? Hepsinden yapıcam. Önce bakayım ne almak gerekiyor. Gerekenlerin hepsini bir yere yazdım ve şöförü aramaya başladım. Ve onu bir gölgeden çıkarak benden listeyi alıp gitmesini gördüm. Şimdi. Gideyim de evi gezeyim. O saklı kapının arkasındakıları merak ediyorum. Ora gidicem. Ve yine sakince giderek o kapının önüne geldim. Saate bakdım. Saat tam olarak 5. Kapıya yakınlaşdım. İçimi bir gariplik aldı. Çok korkmaya başladım. Öff yetdi lan. Bu kadar korkaklık yeter. Artık içeri giricem. Ama ilk önce şu kapıyı açmalıyım. Nasıl açıcam. Bence kilitin bir anahtarı olmalı. Gerekmiyor lan. Zaten kalbimide bir yoğun acı aldı. Geriye dönüyorum. Tam geriye dönerken bana dik-dik bakan Subaruyu görünce korkudan yerimden zıpladım ve bağırmak istediyim zaman Subaru ağzımı kapadı.

-Şşt. Her kesi burayamı toplamak istiyorsun? Beni bırakdığı zaman derin nefes alarak konuşmaya başladım.

-Az kalsın...ah..ölüyordum..Subaru. Kafayımı yedin?! Öldürmekmi istiyorsun? Buracıkda geberi verirdim. Korkuyorum her şeyden. Azrail gibi başımın üzerinde ne arıyordun?

DİABOLİK LOVERS KAYIP SAKAMAKİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin