Size çabuk yazıyorum ki sonra zamanım olmaya bilir. Videoyu mutlaka izleyin..
Feridin verdiği notu açarak okumaya başladım. "Güzel meleğim! Romanya da olacak işlerim yüzünden gitmek zorundayım. Seni neden götürmüyorum? Çünkü orda pek ata yokdur. Ama Japonyada daha çoklar. O yüzden onlarla zaman geçirsen daha hünerli olursun. Ferid, Crowley, Chess, Horn ve Krul. Hepsi değer verdiğin birileri olmalı. Unutma orda her kesden büyük olsan bile Krul Tepes geldiğinde kraliçe diye hitap etmelisin. Krul seni severse bir dakika bile yanından ayırmıycakdır. Feride güvene bilirsin o en yakın arkadaşlarımdan. Öpüyorum meleğim. Görüşmek üzere Baban". Feride güvenmekmi? O morukmu? Tamam moruk diyorumda yani benden büyük nasıl arkadaş ola bilirim? Reiji ne demişdi? "Ferid Bathory seni ispiyonlamak için hazır olucakdır". O zaman pekde güvenmem gerekmez. Balkona çıkarak etrafa bakdım. Balkondan köprü görünüyordu. Önümde bir kaç şatomsu villa, küçük evler ve çok büyük bir saray vardı. Galiba bu Krul denilen bayan orda yaşıyor. Acaba nasıl biri? Keşke o da moruk olmasa. Abilerimi çok özlüyorum ya!! Şu an Ayatoyla uyuyordum. Ya da Kouyla kek yiyordum. Yeni güncellenen oyunumuda oynuyor ola bilirdim. İnternetsiz ve akıllı telefonsuz hayatın içine edeyim. Balkondan atladım ve küçük evlere doğru gitmeye başladım. Acaba benimle kötü geçinirlermi? Evdeki mutfağı bulmuşdum. İçinde fazladan şey vardı. Tabi 3 sıra kan da. Bir kaç elmayı çantama koymuşdum. Biraz gitdikden sonra önüme küçük, uçuk sökük bir ev çıkı verdi. Evin kapısına yakınlaşdığım anda küçük çoçuk çığlıkları duydum.
-One-chan çok komiksin!!
-Hehehe.
İçeride çoçuklar vardı. Kapıyı açdım ve içeri girdiğimde hepsi mutlu suratlarını bozdu. Ve kırık sofralarının arkasına saklandılar.
-Lütfen bize hiç bir şey yapma!! Ölmek istemiyoruz.
-Ufaklıklar! Size bir şey yapdığım yok. Lütfen saklanmayın.
Küçük çoçuklar saklandıkları yerden çıkdılar.
-Sen kimsin? Vampir diğilmisin?
-Vampirim. Ama istediğim şey arkadaş bulmak.
-O zaman neden vampirlerin yanında diğilsin?
-Ah o moruklarmı? Tek yapdıkları "dünyayı insanlardan korumamız gerek bla bla".
-Eheeheh. Sen iyisin.
-Bakın size elma getirdim. Alın.
Çoçuklar elmaları aç gözlükle yerken bende ayağa kalkdım.
-Elmalar karşılığında size kendi kanımızı sunmak istiyoruz merhametli vampir.
-Gerek yok. Arkadaşım olun yeter. İsimleriniz ne?
-Ben Peter!!
Dedi küçük erkek çoçuğu elmadan büyük bir ısırık alarak.
-Ben de Peterin ablası Lisa.
-Amerikalımısınız Lisa?
-Sayılır. Babamız japon. Bizde buraya getirildik.
-Nasıl?
-Vampirler evimizi bastılar ve annemizle babamızı öldürdüler. Bizide başka çoçuklarla bura getirdiler.
-Sizlerin ismi ne?
~~Sabah~~
Korumalarımla ki kendilerinden nefret ediyorum buluşma mekanımız yani genel saraya gidiyorduk. İçeri girdiğim anda Chess önümü tutdu.
-Chiyone-sama!! Bizimle birlikde satranç oynasana!
-Ben becermem.
-Ama niye?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DİABOLİK LOVERS KAYIP SAKAMAKİ
VampireO kadar karmakarışık bir hikayem varki, burda yazılanlar sana hiç bir şey anlatamaz....