Bölüm-6

1K 49 4
                                    

Konichiwa okur-chanlar. Hadi. Hadi. Başlayalım.

-Ben ne dedim ki şimdi?

-Daha ne söylüyceksin. Abiyim ben söyleyip geziyorsun ama bir şey yapdığın yok. Kaçırdın kızı. Ya başına bir iş gelirse.

-Shu-Chan. Kızlar her bir sözden etkilenirler. Onların kalbi çabuk kırılır. Kızları iyi bilirim. O yüzden oda şu an kalbi kırılmış durumda.

-Laito senden de bunu beklemek gerekirdi zaten.

-Ablamı geri getirin. Ben ve Teddy onu çok seviyoruz. Yoksa hepinizi öldürürüm.

-Hadi bendenizin kardeşini getirelim.

-Lanet olsun Ayato. Sen çok kötü birisin.

-Teşekkürler Subaru.

Hepsi aşağı kaçdı. Bense hala bankda oturmuş ağlıyordum. Ayato yanıma geldi ve konuşmaya başladı.

-Bak biz seni gerçekden se....

-Ben sevmiyorum ama. Size nefret ediyorum. Beni aldatdınız. Yalan söylediniz. Kanato ve Laito hariç. Siz kesinlikle vampirsiniz. İyiki burda sizinle fazladan kalmıycam. Gidiyorum ben. Size başından beri inanmamam gerekirdi. Tanrı bilir belkide 3 gün sonra yatağımda kanlar içinde ölü bulunacakdım. Keşke size inanmayıp gitseydim. Ne güzel ya ölürdüm, ya da başıma bir iş gelirdi, ama kalbim kırılmazdı. Aldatıldığımı bilmezdim. Şimdi bir daha sizinle konuşmak istemiyorum. Alın her şeyim sizin olsun. Yeter ki rahat bırakın. Dedim yola taraf kaçmaya başladım. Düz yolla kaçarak merkeze ulaşmak istiyordum. Ordanda ailemle konuşurdum. Kahretsin ne söylüycemki. Ama bakarım bir çaresine.

-Gördünmü Ayato-kun. Kalbi kırılmış. Lanet olsun kız psikolojisini çok güzel biliyorum.

-Napıcaz? Subaru sordu.

Shu öğle arkasıca bakarak kalmışdı.

-Onu gerçekden bizim kız kardeşimiz olduğuna nasıl inandırıcaz. Subaru yine sordu.

-Arıycaz onu. Hepimiz. Hadi. Arkasınca. Shudan böyle bir hareketi beklemek garipdi. Gerçekden abilikmi yapmak istedi.

¤¤¤¤¤¤

Tam ne kadar zamandır dışarıdayım bilmiyorum ama artık karanlık oluyor. Ve bana soğuk. Cebimde sadece 5 dolar var. Ve ben buna ne yapıcam ki? Ayrıca soğukda oldu. Keşke ailemden ayrılmasaydım. Acıkdım da biraz. Aldatılmazdım o zaman. Bir cümle geldi aklımada. İnsan ailesi olmadıkda onu o zaman özler. Gerçekden şu an kimin doğru söylediğinide bilmiyordum. Keşke. Keşke diyorum ama korkuyorum. Babam evden çıkma demişdi. Ya bana bir şey olsa? Naparım o zaman. Hiç kimsem yok. Ağlayarak yolun kenarındaki banka oturdum. Elimdeki dolara bakıyordum ve ağlıyordum. Ya beni biri görürse. Şu şirinlikle tüm gözler üstümde. Zaten güzelimde. Şimdi ne önemi var. Tam bu an 3 serseri yakınlaşdı bana. Gözlerimi silerek onlardan başka yöne bakmaya başladım. Ellerim ve ayaklarım titremeye başladı.

-Vay. Ne kadar güzel ve şirin şey var burda. Güzelim hadi gel bizimlede seni evine götürelim.

-Abimi bekliyorum ben. Size ihtiyacım yok. Onun gözüne görünmüyün sizi yakar.

-Ama ben sanmıyorum. Sen burda kaçmış gibi görünüyorsun. Hadi ama biz sana zarar vermeriz. Küçük şirin şey.

-Gerçekden ihtiyacım yok. Gidin burdan. İçim titriyordu. Tanrım ne yapıcam. İlk defa böyle bir durumdayım. Kalbim fırlayacak gibi atıyor. Biraz önce keşke başımı iş gelseydi cümlesine lanet okudum.Abimide nerden uydurdum şimdi.

-Aaa. Ama senin gibi güzel bir şeyi kim bırakır. Diğilmi?

-Evet. Hadi sen kalk. Seni eve götürelim.

DİABOLİK LOVERS KAYIP SAKAMAKİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin