DİABOLİK LOVERS KAYIP SAKAMAKİ

Bölüm-30

Isırılsın dediniz bende işe koyuluyom. Ayrıca resimi zor buldum. Gerçekden çok güzel kız. Ve bu kızı nasıl amerikalı diğe büyütdüler aklım almıyo. Not 1. Biraz fazla büyük ola bilir ama bulamadım gomenne. Not 2. Çok güzel lan. İnsan olursa böğle ola bilirde hani yani. Ama gerçkeden güzel lan. Bence anime hali daha iyi.

~Ayatonun gözünden~

-Ayato git küçük kız kardeşini 20 dakikadan sonra yemek için çağır. Sabahdan beri uyuyor. Sonra gece uyuyamaz.

-Tamam.

Büyük adımlarla onun odasına gitmeye başladım. Artık tuhaf olmaya başlıyordum. Çok şirin bir kan. Ama yapamam. İstiyorum ama. Hemde çok fazla istiyorum. Annem isimli o kadının kanı kadar tatlı. Bundan eminim. Kapını açdım ve içeri geldim. Uyuyordu. Çok sakince. Olamaz. Ben istiyorum. Yapamıycam. Masum yatıyor. Olmaz. Ama istiyorum.

Yavaş adımlarla ona yaklaşdım. Ve yatağına oturdum. Beni aff et Chi. Açıkda kalan omzuna başımı götürdüm. Ahh. Çok güzel kokuyor.

~Nickyden~

Uykudan kalkdım. Ama hala gözlerim kapalıydı. Omzumda bir fısıltı his etdim. Ve sonra Kounun yumuşak dudakları gibi bir dudak. Gözlerimi açdım ve Ayatonun saçlarını gördüm.

-Ayato napıyorsun?

Cevap vermeden ısırdı.

-Ax. Ayato a...acıyor...

Cevap vermeden devam ediyordu. Daha yakına geldi. Ama sonra birden arkaya gitdi.

-Doyamıyorum. Çok güzel. Aynı onun kanı gibi. Aff et beni.

-Ayato. Neden bunu yapdın?

-Çok tatlı kanın var. Kendimi durduramadım. Eminim ki her kes öğledir. Lütfen Reijiye söyleme.

-Yoksa anne annemin söylediği gibimi? Bu 25 günde daha çok güzel olucakmış kanım.

-Evet. Ama. Yapmamız gerekirdi. Yapmamızın sakıncasıda bizim için yokdur. Ama sen acıyormusun?

-Acıyorum. Ama çok da kötü diğil. Yani Subaruya söylediğim gibi. Yapa bilirsiniz ama ölmemek şartıyla. Söz veriyorum intikamımı alıcam.

-Isırıcakmısın?

-Evet. Hemde sonuna kadar.

-Tamam. O zaman aşağı in. Yemek yiycez.

Off. İşim var şimdi benim. Söz veriyorum vampir olur olmaz hepsini birer birer ısırıcam. Şimdi fermuarı sonuna kadar bağlıyoruz. Ve omzum gözükmüyo. Tabikide üzerini kapadım. Nede olsa kan olmasa bile kokusunu alıyorlar. Başım dönüyordu. Acaba kansızlıkdanmı? Ola bilir. Merdivenlere gitdim ve en üst basamakda oturarak onlara bakmaya başladım.

-Gelicekmisin?

-Hayır. Başım ağrıyor. Tok diye kafamı yere gömdüm. Yani anlıycağınız Yere yatdım.

-Neden?

-Bilmiyorum.

-24 saatlik günün 13 saatini uyumaya harcarsan olucağı budur.

-Ondan diğil. Bilmiyorum nedenini. Dönüyor kafam.

-Yemek yemen gerek.

-İstemiyorum.

-Gerek. Otur ye.

-İstemiyorum. Yemiycem.

-Bebekler gibi davranmayı kes. 17 yaşında bir genc kızsın.

-Nolsun. Ben daha küçüğüm. Ayrıca 16 yaşım var. O bir yıl sayılmıyor. Böğle kawaiyimiyim?

-Böğle yalnızca ölü tilkinin dramı filmindeki ölü tilkiye benziyorsun.