DİABOLİK LOVERS KAYIP SAKAMAKİ

Bölüm-28

Medyada anlatmaya çalışdıkları şey. Vampir animeleri 2 tarafa bölünür. 1 cisi diabolik lovers gibi olan. Yani zorla ısırmak. Karşı taraf istemese bile. 2 ci taraf Owari no seraph. Yani zorla ısır söyleyen taraf. Misal olarak Mika ve Yuu. Yuu zorla kanımı iç diyo. Ama çok bomba bir anime izleyin:-) ayrıca belki bu hikayenin 2 ci kitapını Owari no seraphla bağladım:-):-)

Öff. Sabahı öff sözleriyle açmak çok güzel. Odama bir koku gelmekde. Sanki iyrenc bir deniz ürünü pişmekde. Ama bir iyrenclik kokusu. Her neyse. Kalkayımda üzerimi değişeyim. Dün gömleğimi yıkamaları için bırakmışdım. Kalldığım anda hepsinin benim için asıldığını gördüm. Yakınlarına giderek bakmak üzereydim ki Şoka girdim. Benim dünki gömleğimin tüm renkleri karışmışdı. Yoksa doğru derecede yıkamadılarmı? Bunu artık giyinemem. Hemde en sevdiyim. Büyük sarı kedi kulaklı kapşonu olan pijamamın kapşonunu kafama geçirerek sinirle aşağı inmeye başladım. Ve direkt Reijinin odasının kapısını vurarak içeri girdim.

-Sabah yine kedi kılığında sinirlisin noluyor?

-Nya? Gömleğimin haline baksana!! Bu kadar güzel gömlek gereksiz renk tablosuna benziyor. Bilerekmi yapdınız?

-Belki çamaşır makinesinin ayarını doğru yapmamışlar. Abartıcak bir şey yok. Sadece bir gömlek. Daha 1 hafta önce binlerle gömlek aldın. 1 taneden nolucak ki?

-Ne? Bir dakika. Ama bu en sevdiyim gömleklerimden 4 cü sıradaydı. Öff nerden bulucam bunun aynısından. Körmüler? Üzerinde yazılmış. Kaç derecede yıkanmalı. Çok ince gömlek. Öff. Meow.

-Şimdide kedimi oldun? Ya boşver ve git odana. 3 dakikaya aşağıda ol yemek yiycez.

-Hah. Siz ne anlarsınız modadan. Gelicem ama.

Sinirle odama kalkdım ve üzerimi değişdim. Aşağı indim ve kokunun daha çok artdığını gördüm.

-Bu koku ne? Çok iyrenc.

-İkiz-chan. Onu boşver. Bu gün sana en sevdiğim yemekden yaptırdım. İkiziz o yüzden seninde sevdiğini düşündüm.

-Evet Laitonun şu favori yemeğimi. Demek onun kokusuymuş.

-Ne yemeği?

-Fransız usulü sal..

Büyük tabak geldi ve tam önüme koyuldu. İçinde tahmin bile edemiyceğim bir hayvan vardı. Daha doğrusu bir böcek. Salyangoz!!! (Resimlerine bir bakın. Gerçekden böğleymiş).

-Fransız usulü salyangoz. Hadi sana yemek için yardım edeyim.

-Laito. Sen bunumu seviyorsun? Çatalımı aldım ve salyangoza geçirmek istedim ama salyangoz tabağımdan fırladı ve Subarunun tabağına düşdü.

-Gomenne. Bilerek yapmadım.

Laito kalkdı ve aynı piyano çalar gibi ellerimi tutdu. Sonra ellerimle salyangozu götürmem için haraket etdi.

-Laito-chan galiba midem garipleşdi.

-Aa hadi ama. Burda ne varki? Bak onu al ve çatalınla yemeğe çalış.

-Laito zorlama Chiyone balık bile sevmiyor. Onu seviceğini sanmıyorum.

-Evet Reiji haklı ben...

-Beni kırıcakmısın ikiz-chan?

-Şu an tabağımı kırmak istiyorum. Ayrıca ama ben bunu sevmiyorum nasıl yiycem?

-Sadece ağzını aç ben sana yediririm.

Şu an kusacağıma eminim. Gerçekden çiğ gibi.

-Laito haraket ediyor. Canlı!!! Ay neyiz biz. Bunu böğle yiyoruz.