Bölüm-51

536 26 8
                                    

Resimdeki tablete dikkatle bakın. Kounun arkasında Hidden Shuu var. 

Şöför arabayı durduğunda büyük bir malikanenin önündeydim. 2 gün kalıcakdım.Öff bunlarda yarışma yapıyorlar. Bizim malikane güzel sizin ki kötü. Soyu belirsiz itler. Tamam no küfür. Ne küfürü ya? Ben küfürmü etdim? Arabanın kapısı açıldı ve çantamı alarak indim. Bahçede geziyordum ki Kou çıkı verdi.

-M-neko-chan. Sonun da seni görüyorum. Hadi eve geçelim. Nasılsın?

-Kötüydüm. Kötüyüm. Kötü olmaya devam edicem.

-A hadi ama Chi-chan!! Ver çantanı ben götüreyim.

-İstemez. Kendim taşırım.

Evin büyük kapısından girdik. Aslında karmaşaydı evleri. Salon gibi bir yere götürdü beni Kou. Salonun üst kısmında merdiveler vardı. 2 ci kat gibi.

-Prenses. Evimize hoş geldin.

Önümde aniden beliren ve mavi tonlarında bir kitap okumakda olan Rukiyi gördüm. Ev kıyafetlerinde dolaşıyordular. Siyahımsı tişört ve ceket. Kou da pembelere bürünmüşdü.

-Sonsuzluk kızı....yaraları....sevdiyini...söylemişdin....

-Evet Azusa.

-Neetin kız kardeşi!! Hoş geldin.

-Hoş bulduk!! Domates kafa.

-Prenses. Senin abilerin yüzünden kaç yıldır okulda felan rahat dolaşamıyoruz. Sürekli kavga istiyorlar. Ama sonunda bu kavgaya bir son verd..

-Kavganız beni ilgilendirmez. Ruki. Bu evde normal bulduğum vampir sensin. Sonra Azusa. Sonra nefret etsem bile Kou. Sonra Yuma. O yüzden fazla iğneli cevap vermeden bana odamı gösterin. Zaten sinirliyim.

-Yoksa onlarmı?

-Oda nerde?

-Kou. Prensese odasını göster.

-Hai. Hai.

Kou koltukdan çantamı aldı ve önden giderek bir odaya geldi. Kırmızı oda. Tanrım benim zihnimi her kesmi okuyor? Artık kırmızı ifşa olundu!!

-İşde odan.

-Çık şimdide.

Odadan çıkdı ve bende oturdum. Dünki olayları düşünüyordum. Bir türlü anlayamıyorum. Neden öğle yapdı? Odadan çıkdım ve onları aramaya başladım. Ayol nerde bunlar?

-Sonsuzluk...kızı.....

-Azusa naber? A şey sıkılıyorumda bana evi göstermiycekmisin?

-O zaman....odamdan...başlıyalım.

Odasına gitdik. Oda da tüm duvar da, dolaplarda bıçaklar vardı.

-İnsanlarımı kesiyon?

-Hayır kendimi...beni kesermisin?

-Efendim? Ay zevkle.

Bana verdiği bıçağı nasıl sertçe kullandımsa Azusanın kollarından kan akdı. Bakarak gülüyordu.

-Ahahaha. Bu çok güzel. Çok güzel. Lütfen daha çok yaparmısın?

-İşlerim var. Sonra gelsem?

-Olur!.....Justin...bak.

-Hangi Justin ulan?

-Arkadaşım Justin.

-Bende biri sandım. Her neyse bye.

Odasından çıkdım ve bahçeye indim. Gereksiz bahçeleri var. Tamam gereksiz diğil, ama ne bileyim işde.

DİABOLİK LOVERS KAYIP SAKAMAKİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin