Final bölümünü yazmak benim için o kadar zor ki. Bu zamana kadar benimle olan her kese teşekkür ederim. Her neyse çok bekletmeden bölüme geçelim. Sonda olanlar yüzünden bana küfür etmeyin.
~~1 gün sonra~~
Kırmızı ve güzel gül solmaya başlıyordu..ta gövdesinden soluyordu..ve artık dikenleri acıtmıyordu...gülün leçeklerinden biri hafif ve narin bir şekilde düştü...geriye diğerleri kalmıştı..
-İşlerim var Alex sonra konuşuruz. Öptüm bende.
Telefonu bıraktım ve derin bir nefes alarak etrafıma baktım. Ah...koca malikanede hiç kimse senle konuşmuyorsa, odanda senin tıkırtılarından başka bir ses duyulmuyorsa...yalnızsın demektir. Doğru yalnızım. Bu eve ilk geldiğim zamanlardakı gibi eğlenmiyoruz, konuşmuyoruz ve gülmüyoruz. Düşünüyorum da acaba ben gelmseydim herşey nasıl olurdu? Yui için her kes durmadan çabalardı. Sanki dünyanın en güzel ve en iyi kızını alıcaklarmış gibi. Peki benim hayatımda? 3 ay önce Carla ve Shinle görüşmezdim. Evet beni öldüren birileriyle. Hayatımda dönüş yapan o kişiyi tanımazdım. Abilerimi bulmazdım. Okulumu okumaya devam eder arkadaşlarımla zaman geçirirdim.
Daha farklı ola bilirdi. Ama malesef her kesin kalbini kırmış bir şekilde nişanlanıyorum. Balkona adımladım ve bahçeye bakmaya başladım. O kadar boş his ediyorum ki. Anlatamam. Asla üşümesem bile vücudumda hissettiyim rüzgarla içeri girdim. Ayato...
-Ore-sama özür dilemek istiyor. Söyledikleri için ve kalbini kırdığı için.
Ayato onca şeyden sonra özürmü diliyor? İnanmak zor. O kadar masum ve sevgiye ihtiyacı varmış gibi görünüyordu ki..
-Bendenizin özürü kabul edilmedi.
Aniden sinirli bakışlarla baktı.
-Ama Ore-sama hiç kimseden asla özür dilemedi! Senden diliyor! Özür dilemek hatayı kabul etmek demektir!
-Tamam işte kabul etmiyorum.
Sakince arkasını döndü ve gitmek isterken tam bir Jendeukie'lik yaptım ve ona sarıldım. (Y/N Jen deukie Korece yapışkan manasını veriyor. Takma isim gibi).
-Nereye ya şaka yaptım ben biricik Oni-chan'ımı kırarmıyım hiç? Kendisinden farklı olarak.
-Barıştın diğilmi? Ahah! Sen bir tanesin!
~~~~~~~~~~~~~~~~
Gülün geriye kalan leçeklerinden biride düştü...
Böğle karar almıştım Nişan bahçede olucaktı. Beyaz ve kırmızı güllerin yeni açtığı zamanda olan kutlama süperdir. Aslında her kesin yanımda olmasını isterdim ama haber vermedim bir zahmet düğüne gelirler. Kalbimde bir rahatsızlık var. Sanki bir fırtına olucakmış gibi...bu güller tam odamın altındakı kısımdaydı. Sarmaşık gibi uzayıp gidiyorlar, odanın balkonuna kadar ulaşmışlardı. Ah balkonumun kırık kısımları tamir edilmedi. Bu kısımlar Kinoyu iterken oluşmuştu. Tanrım şu güller o kadar güzel ki narin bir kız gibiler...dokunsan her an solucaklar sanki...hafif rüzgar çok güzel...
~~Nişan günü~~
Düşen leçeklerin listesine biride eklendi..
-Chiyone hanım Menae ve Burai burda.
-Tamam çıka bilirsin.
Ah işte onlar da geldi. Şimdi herşey daha da büyüleyici oldu. Balkondan aşağı düşmemek şartıyla bakıyordum. Her şey hazır. Güzel olucak bu günümü hiç kimse bozamaz. Kapı tıkırtısıyla geriye döndüm.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DİABOLİK LOVERS KAYIP SAKAMAKİ
VampireO kadar karmakarışık bir hikayem varki, burda yazılanlar sana hiç bir şey anlatamaz....