Sabahdan beri Prenses bir Chiyone hazırlamak için uğraşıyorum. Sonunda başardım:-) Nickynin neden sürekli sevilmekden ve sevmekden korkduğunun hikayesi.
Bir gün Nicky evde annesiyle oturmuşdu. Annesi ağlıyordu. Her damla yaş gözünden yere düşdükce Nickynin kalbi kötü oluyordu.
"Anne noldu sana" diye sordu ince sesiyle Nicky. 'Annecim sen hiç bir zaman sevgilinin seni aldatmasına izin verme tamammı tatlım". "Nolduki?" Sordu yinede Nicky. Ama sorusuna cevap bulmadan annesi onu sımsıkı kucakladı. Akşam babası neşeli tarzda eve döndü. Bu yakınlar çok iyi tutmuşdu işleri. Babası geldiği gibi annesiyle odaya geçdi. Nicky garipleşmişdi. Odanın kapısına geldi. Ve gizli gizli dinledi. "Yine o sürtükleydin diğilmi? Ne zamana kadar beni aldatıcaksın Cesar?" "E sanane be kadın! Kimle istersem onunlada olurum. Şimdi git bana kahve yap". "Git kendin yap". Bunu söyledi annesi. Ama Nicky hiç bir şey anlamadan pat diye ses duydu. Babası annesine tokat atmışdı. Tüm gece boyunca babası annesi bir daha cüret ederek böyle şeylerden bahs etmesin diye Nickynin annesini dövdü. Nicky durmadan ağlıyordu. Küçük elleriyle gözlerini sildi. Abisi ve baba anneside bunları duymuşdu. Ama hiç bir şey yapamıyordular. Çünkü bir şey söyleseler onu daha fazla dövücekdi. Nicky ve abisinin tek yapacakları şey sarılarak ağlamak oldu...Sabah Nicky annesinin kızarmış, morlaşmış kollarını, bacaklarını görünce kendine söz verdi. Büyüyünce hiç bir zaman birilerini sevmiycek, o şahısın onun kalbini çalmasına izin vermiycekdi. 12 yaşlı Nicky bu kararından emindi. Kalbinin kırılmaması için bunu seçdi....Her kesle yemek yerken kapılar sertçe açıldı. Ve içeri dışardakı kahyamı desem artık ne geldi. İyiki Mukamiler gitmişdi.
-Efendim. Burai beyle Menae hanım geldi.
-Menaemi? Her kes sofradan kalksın.
Onun söylediği gibi sofradan kalkdık. Her kes beklerken ben odama kalkdım. Yolda bir şey denedim. Adımlarımı hızlandırdım ve kendimin haberi bile olmadan ışık hızıyla odama ulaşdım. Bu nasıl olur? Yaptığım tek şey sol ayağımı arkaya atarak sağ ayağımı öne atmakdı. Belkide vampirlerin çabuk hareket etmesi için olan sırrı çözdüm. Hepsi bu kadarmıydı? Tek yapıcağım şey bumuydu? Odama girdim ve dişlerimi fırçaladım. Parfüm sıkdım ve aşağı indim. Hiç kimsenin haberi olmadan çok hızlı şekilde Ayatonun arkasına geçdim.
-Sen burdamıydın?
-Aa görmedinmi? Yaşlanmışsın.
-Yoksa hızlı olmanın yolunumu buldun?
-Evet. Bomba gibi bir şey.
Tam konuşurken Kapılar açıldı ve Buraiyle Menae geldi.
-Bak bak sen Sevimli prenses torunum ve ilgilenmez babası.
-Hoş geldiniz Menae anne ve Burai Baba.
-Hoş bulduk güzel kızım.
Menae içeri geldi ve arkasında hizmetçiler vardı. Ellerinde farklı boylarda kutular vardı.
-Menae anne. Bunlar ne?
-Soru sormadan senin odana gidiyoruz.
Menae durmadı ve beni sırtımdan iterek odama gitmek için zorladı. Odama geldik ve kutuları bırakarak hizmetçiler gitdiler.
-Menae anne yine soruyorum bunlar ne?
-Ah bebeğim senin vampir prensesliye adım atdığını öyrendim ve prenses vampirlere özel elbiseler ve diğer her şey aldım. Şimdi hemen o 2 büyük kutuyu aç.
Onun söylediği gibi 2 büyük kutuyu açdım. İlkinde kırmızı ve siyah dantellerle kaplı kısa bir elbise vardı. 2 cisinde önü daha kısa arkası uzun bir kırmızı siyah elbise.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DİABOLİK LOVERS KAYIP SAKAMAKİ
VampireO kadar karmakarışık bir hikayem varki, burda yazılanlar sana hiç bir şey anlatamaz....