DİABOLİK LOVERS KAYIP SAKAMAKİ

Bölüm-48

Yb geç geliyorsa özür dilerim ama benim tablet çok geç şarj oluyor. O yüzden yazamıyorum. Her neyse 2 bilgi vermek de istiyorum.

*Chiyoneni öldürmek kolay diğil. Gümüş bıçaklarla felan yaralaya bilirsin ama ölmez. Yalnızca gümüş kılıçı atan kalbine saplamalısın.
Kalbini çıkarmak ve bir kafesde saklamak istiyor. Böğlece hiç kimse zarar veremez.

*Chinin ısırdığı insanın ısırlmış kısmında sonsuzluk işareti oluşucak.

Gözlerimi açmıyordum. Çünkü yatdığım yer her nereyse çok yumuşakdı. Kafamda çok yumuşak bir elde his etmekdeydim. Kesin Ayato.

-Bana uykucu vampir diyorsun ama kendin kalkmak istemiyorsun.

-Uykucu vampirmi? Ayato ben sana ne zaman uykucu vampir de... Shuu?

Gözlerimi açdım ve mas-mavi gözleri bana bakar gördüm.

-Ayato diğil benim. Gece intikam aldın ve sonra uyuya kaldın. Bende uyumuşum.

-Ay ay ay. Ayato beni öldürücek. Ona söz vermişdim. Vampir oldukdan sonra ilk defa birlikde uyuycakdık. Sinirlenmiş olmalı.

-Hm? Her neyse. Üzerimden kalkıcakmısın Mız-mız?

-A evet.

Ayağa kalkdım ve Shuu'nun elinden tutdum. Şıp diye kaldırdım.

-Artık dinozor kadar ağır diğilsin. Ya da ağırsın ben güçlendim.

-Hadi ya? Gece nerdeyse boğuluyordum. 1.30 boyunla ne kadar ağırmışsın sen?

-1.67!!! Hem yalan söyleme.

-Tamam doğru söğlüyeyim yorgan kadar hafifsin. Rahatladınmı?

-Evet. Şimdi ben odama gidiyorum Ririe Bey. Ama Hitlerin yerini öğrenicem.

-Bana Ririe söylemeyi bırakmassan sana Natsu-nee söyleyerek gezicem Mız-mız.

-Natsu-nee? Benim ismim Chiyone. Natsu diğil.

-Sen öğle san. Annen senin ismini Chinatsu koymak istiyordu. Babanda Chiyo. Menae Chiyone koydu.

-Ama ben Natsu ismiyle dolaşmadım.

-Acaba mız-mıza Nyotamı desem?

-Hayır o isimden nefret ediyorum. Köylü isimleri gibi. Sana güzel  "Cool" bir isim söylüyeyim. Nicky!!

-Nicky? Neresi serin?

-Serin diğil "Cool". Her neyse. Çok güzel. Neyse sen bana Mız-mız söyle yeter.

-Bak kendin söyledin.

-Bay-bay Ririe.

Söyledim ve kaçdım odadan. Artık üzerimi değişmek istiyorum. Odama ulaşdığım gibi şort ve tişört giymeye karar verdim. Yeşil bir tişört ve şort. Ayrıca Shuu için hediyye düşünüyordum. Ne ala bilirdim ki? Almanyalı. Almanyaya özel ne alsam acaba? Alman çoban köpeği? Ama bunu bana babam alıcakdı. Söz vermişdi. Bu yıl ki doğum günümde alıcakdı. 16 yıldan sonra. Her neyse bir yerlerden bulmalıyım. Bence param yeter. Aşağı indim ve Ayatonun yanında oturdum. Çünkü Karl Heinz gitdikden sonra artık böğle oturmamızı söylemişdi. Yemeğe otururdum ve Koluma sert bir darbe aldım. Ayato koluyla vurmuşdu.

-Yalancı!! Dün gece geldim odanda yokdun. Tüm gece bekledim ama gelmedin nerdeydin?

-Bunu sonra konuşsak?

Fısıltıyla konuşan Ayatoya Fısıltıyla cevap verdim. Ayato öfkeli bakışlarını değişmeden sofraya bakdı.

-Küçük yarasa. Kulağımıza haberler geldi.