{21}~EKSİK

8.9K 332 15
                                    

Bölüm ithafı= aslikestane

"Beni nasıl buldun? Yani o kadının kızı olduğumu nereden-"

"Amcam, uzun süre anneni takipteymiş zaten. Seni yetimhaneye bırakana kadar peşindeymiş. Sonra da seni göz hapsine almış." dedi sözümü keserek. Sorularımdan sıkılmış gibiydi.

Kulubeye girdikten sonra odaları gezip bulduğum ilk yatakta uyuyakalmıştım. Uyandığımda ise Akşam olmak üzereydi ve nereden geldiğini bilmedim yiyecekler mutfağa bırakılmıştı.

Muhtemelen Erik almıştır diye düşünerek yemek yapacağım sırada, Erik kucak dolusu kesilmiş odunla dışarıdan gelip direkt şöminenin yanına gitmişti.

İçerisinin dışarıdan bir farkı yoktu. Yatak sayesinde üşümekten kurtulmuştum ama uyanınca soğuk yine yakamı bulmuştu. Üstelik o kırık camlı arabasıyla bilmem kaç saat yol sürmüş alış veriş yapmıştı. Terli olduğuna göre odunları da ne kadar süre dışarıda kalarak kestiği meçhuldü.

Bir saat içinde en hızlı şekilde yemekleri yapıp ocağa koymuştum. Hava kararmıştı ama Erik'in yaktığı mumlar sayesinde önümüzü görebiliyorduk. Kulübe de elektrikler yoktu. Sanırım elektrikleri halletme işini yarına bırakmıştı.

Hazırladığım yemekleri yedikten sonra masayı toplayıp bulaşıklarla uğraşırken, Erik masada oturmaya devam etmişti. Sakinliğini fırsat bilerek sormuştum ama ilerleyen dakikalarda da sakin kalabilecek mi bilmiyordum. Ne yapabilirdim ki. Öğrenmem gerekiyordu, sormadan olmazdı ki.

"Peki ama üç yetimhane değiştirmiştim ben, yetimhaneden ayrıldıktan sonra da çok şehir değiştirmiştim."

"On beş yaşından sonra ensende hep ben vardım." Dedi sandalyeyi çekip daha rahat otururken. Bunu çıkan sesten anlamıştım.

"Çalıştığın işleri biliyordum arkadaşlarını. Adamlarım seni hep takip ettiler. Bir gece yine kaçmıştın, sonra iki yıl boyunca seni bulamadık. İki yıl sonra ise peşinde Marcus denen adam vardı. Ondan kaçıyordun. O iki yıl içinde ne yaptığını çok merak ediyorum Medusa. Sonra bekledim. Bu şehire gelip iş bulup çalışmanı bekledim. Geldin ama yıkılmıştın sanki. Sonra iş buldun. Çalıştın. Sally hep yanındaydı. Ama bende hep ensendeydim Rose."

"Annemin ismi ne?" diye sordum konuyu değiştirip yıllardır aklımda gezinen bir merakla. Bana söylemesini o kadar çok istiyorum ki.

"Lidsney." dedi. Lidsney diye tekrar ettim içimden. Gerçekten güzel bir isimmiş. Ellerimi kurulayıp tekrar masaya otururken mumu ortaya koymuştum.

"Önemli olan bu değil tabiki." dedi ayağa kalkıp dolaptan sigara paketi çıkarırken. Yerine oturup paketi açmış, sigarayı yanan mumun aleviyle yakmıştı.

"Ne?"

"Hani sana söylemiştim ya babanın senden haberi yok diye." Derin bir nefes alıp sandalyede arkasına yaslanmıştı. Kafamı sallayarak onu onayladım.

"Evet."

"Aslında annen senin bir yaşına kadar olan fotoğraflarını babana gönderiyormuş. Baban kabullenmemiş bu durumu."

"Nasıl yani?"

"Annene inanmamış işte. Böyle yapıp holdingten hak sahibi olabileceğini düşünmüş Lidsney'in. Sonra öldürmek için sizi aramış ama annen seni yetimhaneye bırakıp kaçınca, bir daha da bulamamış."

İTAATKAR #Wattys2018Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin