Bölüm ithafı: @beyzadrk58
Bölüm şarkıları: pera&toygar ışıklı- unut beni
Cem adrian- hani bazen
Fikri karayel- morgTo keep you off my mind,
Seni aklımdan uzak tutmak için
Spend my days locked in a haze.
Günlerimi bir siste hapsolmuş geçirdim
Trying to forget you bebe,
Seni unutmaya çalışıyorum bebeğim
I fall back down.
Geriye doğru düşüyorum
Gotta stay high all my life,
Uçuk olmam lazım bütün hayatım boyunca
To forget I'm missing you.
Seni özlediğimi unutmak içinBazen gerçekten çok zorda kaldığım durumlar oluyordu. Kendimi çok çaresiz hissettiğim zamanlar. Ama tanrıya bunun için şükrediyordum. Çünkü bu daha kötü bir durumla da karşılaşacağımı önceden haber veriyordu ve bir önceki acımı ona göre çekiyordum.
Eskiler hep 'acı ne kadar çok ise yıkım o kadar az olur' derlermiş. Buna inanıyordum.
O kadar büyük acılar çekmiştim ki.
Kendimi, eğer bir yıkım olursa etkisinin az olacağına inandırmaya çalışıyordum.Bilinç altımda ki kız şu sıralar bir duvarın arkasına saklanıp düşüncelere dalıyordu. Neyi veya kimi düşündüğünü bilmiyordum. Emin olduğum tek şey rahatsız edilmek istemediğiydi.
Ömrümü hep tutarlı bir insan olarak geçirmiştim ben. Aslına bakılırsa bu tutarlılık konusu hayatım için değilde param için geçerli olmuştu.
Hayatım bir düzen çerçevesinde de gelişmemişti hiç. Hep bir düzensizlik hakimdi ve ne zaman bir düzene ortak olsam, anlamadığım bir şekilde o serili düzeni de bozuyordum.Gözlerini kırpıştırdım.
Bir döngü.
Kesin kuralları olan ve bir daire içinde gelişip duran bir döngü de gibiydim. Ellerimin titremesine bir anlam veremeyerek gergin bir nefes aldım.İçinde bulunduğum kaos, tüm hislerimi parçalayıp duygularımı yerle bir ediyordu. Gergin olduğum anlarda bunu üstün bir şekilde gizlemeye çalışırdım.
Şu anda oldu gibi.
Ama bunu beceremediğim anlarda ise nefeslerim düzensizleşir ve bakışlarım odağını belirleyemezdi. Ses tonum değişir ve hareketlerime engel olamazdım.
Şu andan itibaren teknik olarak kendime gergin olmayı yasaklıyordum. Dakikalardır oturduğum koltukta bir bacağımı diğerinin üzerine atarak daha rahat oturdum.
Eteğim yukarı doğru sıyrılmış olsa da bu durum şu an için önemsenecekler listesine girmiyordu.
Patron koltuğunda oturan 'Morgan şirketler zinciri'nin ortağı bay Mark, dakikalardır CV'mi inceliyordu. Amcam olurdu kendisi. Dudakları yukarı doğru kıvrılmıştı.
Buraya gelmeden önce Markus'u aramış ve önceden onun şirketinde bir çalışan olduğum için bana, bu şirket için referans verip veremeyeceğini sormuştum. O ise bu isteğimi kırmamış ve hemen bir referans yazıp bu şirkete göndermişti.
Bay Mark referans dosyamı da inceleyip bana bir kaç soru sorduktan sonra gülümseyerek elimi sıktı. İşe alınmıştım.
"Tebrik ederim Rose, işe alındın. Birazdan halk ve ilişkilerden girişin onaylanacak. İstersen yarın başlayabilirsin. Ama biraz bekle, sekreterim sana odanı göstersin."
"Teşekkür ederim efendim." dedim sahte bir gülümsemeyi dudaklarıma yerleştirerek. Daha sonra ise sekreteri gelmiş ve bir alt katta bana ayrılan odayı göstermişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İTAATKAR #Wattys2018
Genç KurguDominant köle ilişkisi ASLA yoktur. Kitap isminden öyle anlaşılabilir. Hepimizin içinde birer şeytan uyukluyor. Kimisininki uyanık, kimisinin ki de uyumaya devam ediyor. Şeytan gözlerini açtığı anda avuçlarına düşüyoruz, o avuçtan çıkmak için ona i...